İbrahim Kahveci
Devlet ve Maliye Bakanlığı yapmıştı. Mucit kişiliği ile de anılıyordu. Ama hepsinden öte yaşantısı ile devlet adamlığını göstermişti.
Evi krediliydi, bankada birikmiş parası da yoktu. O dönem devlet kurumu olan Sümerbank’tan giyiniyordu. Uçak bileti pahalı olduğundan genellikle karayolu ile seyahat ederdi.
Adnan Kahveci “itibardan tasarruf olmaz” demedi ve şatafatı sevmedi. Bugün Anadolu’da dahil her yerde adını sorduğunuzda her kesim hayırla yad ediyor.
Sanırım en büyük mirası da bu olsa gerek.
Ve şu sözü önemliydi: “Devlet adamları fakir ölmelidir ki, idare ettikleri milletler zengin ve mesut olsunlar.”
Kısaca idarecilerin yolsuzluğu ile toplumun fakirliği arasında bir bağ kuruyordu. İdarecilerin dürüst olması ülkenin zenginliği açısından nerede ise ilk şarttı.
İdareci dediğinizde bunu sadece siyasi olarak almamak gerekir. Merkezi yönetim dahil yerel yönetimler de bunun içindedir. Hatta sadece yöneticiler değil, idari amirler de bu kapsamdadır.
Anadolu Başsavcısının söylediği konu mesela: Yargıdaki parasal döngü de bu konunun tam merkezindedir. Zaten Erdoğan eski zamanlarda söylemişti: “Bir ülkede yolsuzluk varsa o yukarıdan aşağıya doğru gelir.”
Yolsuzluğa karşı çok hassas olmalıyız. Duyarlı olmalıyız ve duygusal yaklaşmamalıyız. Yolsuzluk demek 86 milyonun tüyü bitmemiş yetim hakkı demektir.
DÜNYA LİGİNDEYİZ
Türkiye yolsuzlukla mücadelede önemli bir eşiği 2016 yılında geçemedi. “Siyasi Etik Yasası” ile kamu yöneticilerinin hem denetimi hem de ahlaki yönleri inceleme altına alınacaktı.
Bu yasa çıksaydı kamuda siyasi olsun idari olsun çok geniş kapsamda bir denetim mekanizması kurulacaktı.
Tabiri caiz ise her yönetici konumundaki kişinin 7 ceddi sorgulanacak ve denetim-gözetim altına alınacaktı. Bu yasa sadece maddi denetim yapmayacak, aynı zamanda ahlaki denetimi de gerçekleştirecekti.
Erdoğan “İl, ilçe başkanı bulamayız” diyerek yasanın önünü kapatmış oldu.
Peki, sonrasında ne oldu?
Uluslararası Şeffaflık Örgütü her yıl “Yolsuzluk Algı Endeksi” açıklıyor. Türkiye yolsuzluk liginde 40-50 sıralarında yer alıyordu. Sonrasında sıramız 50-60’lara yükseldi…
Bugün tam 115. sıradayız.
Nepal ve Endonezya bile bizden daha az yolsuzluk yapılan ülkeler durumunda. Hatta Etiyopya, Zambia, Gambia bile daha az yolsuzluk yapılan ülkeler. Somali ve Venezuela ise son sıralara demir atmış ülkeler. Dikkat buyurun; bunlar yakın ilişkimiz olan ülkeler.
ÇAKAR ARAÇ DOLU
Kamu gücünü kullananların etik ve ilkesel davranışı çok önemlidir. Güç ile elde edecekleri sadece maddi kazanç değildir. Mesela topluma eziyeti de bir kamu gücü etik değeri olarak görebiliriz.
Bugün yollar siyah ve çakar araçlardan geçilmiyor. Zengin ve fakir arasında uçurum haddinden fazla açılmış durumda. Bir yanımız Bangladeş diğer yanımız Paris…
Rahmetli Turgut Özal “Ortadirek” diyerek gitti. Yani tolumun omurgası ve bilgi yuvası…
Bugün orta sınıf adeta en fazla ezilen kesim. Yani direklerimiz yıkılmış durumda.
Ne yolsuzluk sorguluyoruz ne de ahlak…
Sadece maddi hapis yaşamıyoruz; düşüncelerimiz de hapiste… Neyi nasıl konuşuruz diye bin kere aklımızdan geçiriyoruz.
Sadece bugünü mü? Acaba 3 yıl önce 5 yıl önce ne demiştik diye de hesap verme durumundayız.
Şimdi kilit sorumuzu sorarak bitirelim: Böyle bir ruh ortamında yolsuzluk kimin derdi olabilir ki?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURİsrail’in yükünü Kürtlerin sırtına yüklemek… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam-Arap bildirisi ve Gazze 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAdnan Kahveci: “Yöneticiler fakir…” 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBari zekamızla alay etmeyin: Meğer yargı siyasal değilmiş 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİktidar cephesi ülkenin geleceğini düşünmeli 16.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENİsrail sorunu- Amerika sorunu 16.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemokrasi krizi yaşanırken çözüm nasıl mümkün olacak? 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANGerilimle yönetmek ya da gerilimi yönetmek 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKKıyamet saatini durdurmak 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayGüney Kore ‘mucizesi’nin karanlık yüzü: Otoriter kalkınma 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRİmamoğlu: İddianameyi seçimde onu yeneceğimi bilen kişi yazdırdı 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYeni dünya, yeni Türkiye: Aynı pota… 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESokak çağrısı 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Em hemû Tirk in!” 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKaos nereye açılır… 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti CHP'ye demokratik dayanışma heyeti gönderse 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÇözüm süreci Suriye virajında 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYanaşma kültürü ve siyasetin çürümesi 11.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
11.09.2025
9.09.2025
8.09.2025
5.09.2025
3.09.2025
2.09.2025
1.09.2025