Markar ESAYAN
Hafta sonu Diyarbakır’da yaşanan tarihi buluşmanın sembolizmi üzerinde duruluyor daha çok.
“Sembolizm” sözcüğü kimileri tarafından devlet aklının bir daha o inkâr ve asimilasyon çılgınlığına geri dönülmeyecek bir eşiği aştığı anlamında kullanılıyor. Tıpkı Dersim özründe olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, siyasi, kültürel ve tarihi “sembolik” önemi büyük olan Diyarbakır’da verilen bu barış fotoğrafı, evet böyle sembolik bir kırılmayı ima ediyor.
Eski devlet aklıyla köprüleri atmayı…
Ama bazıları için de, bu buluşmanın içinin boş olduğunu temellendirmek için bu kelime tercih ediliyor. Böyle tarihi bir olayın önemine, sırf sekter muhalefet için Birgün gibi “Nereden baksan tutarsızlık” diye manşet atanlar da var, aslında olayın tam da özünü anlatan Yeni Şafak gibi “Diyarbakır Sözleşmesi” diyenler de…
Evet, bu yeni bir sözleşme. Olması gereken, birarada yaşamanın asgari şartlarını önemseyen, kurumsal hale getirmeye çalışan, bir darbeyle her şeyin tersine döndüğü 2. Meclis’i veya 1924 anayasasını değil, 1. Meclis ve 1921 anayasasını feyz alan yeni bir sözleşme.
Diyarbakır buluşması yaşanmadan yazdığım son yazıda, “Kimse Erdoğan veya Barzani’nin şapkadan tavşan çıkarmasını beklemesin” demiştim. Çünkü Çözüm Süreci ile ilgili bir “somut” adım yönünde beklenti yığılması yaşanıyordu.
Bunun nedeni, önemi pekâlâ bilinen bu buluşmanın sembolizminin değerini azaltmaktı.
Halbuki sembolik denen bu buluşma, bizatihi çok somut bir adımdı. Belki de bu süreci en az demokratikleşme paketleri kadar etkileyecek bir adım. Sürecin sigortası, barış ruhuna sahip olmaktır. Zihniyet dönüşümü olmadan süreç ilerleyemez.
Geçen hafta sonu Diyarbakır’da Türklerle Kürtlerin eşitliği ilan edilmiştir. Devlet adına Kürtlerden özür dilenmiştir. Eski zihniyet mahkûm edilmiştir.
Kaldı ki, Erdoğan, sembolizmi aşan ifadeler de kullanmıştır. Bir Başbakan tarafından Kürdistan’ın adının açıkça telaffuz edilmesi, hapishanelerin boşalacağı, gençlerin dağdan ineceğinin söylenmesi, kabul edilmelidir ki, önemli somut adımlardır.
Diyarbakır’da sürecin en önemli yol temizliği yapılmıştır. Bu yol temizliğinde halk yardıma, desteğe çağrılmıştır. Bundan daha demokratik, şeffaf bir tutum olabilir mi?
Üstelik, bunca travma, önyargı ve güvensizlik zemininde, adeta ince bir buz üzerinde yol alırcasına ilerlenen barış sürecinde, evet, bolca sembolizme, ağlamaya, gülmeye, yas tutmaya, kucaklaşmaya, birbirimize hikayelerimizi anlatmaya ihtiyacımız var.
Benim için, demokratikleşme paketleri ne kadar önemliyse, barışın kalplere indiğini gösteren bu kucaklaşmalar, akıtılan gözyaşları da önemlidir.
Eğer milyonlarca insan, ekranları karşısında ve Diyarbakır’da, gözyaşları ile bu kucaklaşmayı seyrediyorsa, evet, bu sürecin en büyük garantisidir.
İnsan olan, derdi gençlerin hayatta kalması olanlar için bu böyledir.
Sinizmle, Erdoğan nefretiyle, zihinsel darlıklarla, “ötekilerle” eşit olmayı hazmedememekle malul kesimler için barış treninin son vagonu kalkıyor.
Bu son vagona, akla, vicdana, eşitliğe halel getirmeden alınacak etkili muhalif bir tavırla da binilebilir. Hatta buna o kadar çok ihtiyaç var ki!
Hadi bavullar toplansın, eski Türkiye’yi terk edelim. Gitme vakti çoktan geldi.
Arkada kimse kalmasın.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019