Markar ESAYAN
Meşruiyeti milletten alma ilkesinin sadece siyasiler için geçerli olduğunu düşünürüz.
Doğrudur; küfe siyasetçinin sırtındadır ve hele müesses nizama karşı demokrasi kurallarının zar zor çalıştığı bir noktadan yola çıkmış iseniz halk ile uyumlu olmak hayatidir.
Ama “meşruiyet” meselesi sadece başarılı olmaya indirgenemez.
Onun daha derin ve kritik bir işlevi vardır.
Siyasetçi-halk ilişkisi seçim zamanı oy toplamaktan daha öte bir durumu ima eder.
Ortalama sağduyu, ahlaki değerler, tarihsel hafıza ve gelecek tahayyülleri, siyasetçiye halktan aktarılır.
Halka bu ilişkiyi kurabilen siyasetçi (bizim konumuzda Erdoğan) bu görünmez ağ tarafından korunur, beslenir. Hayatla ters düşmez, kibre ve hayalciliğe kapıl(a)maz. Böylelikle halk ve lider birbirini koruyarak çok zor, hatta imkansız görünen işleri yapabilirler. Bunun doğaüstü bir tarafı yok. Halk iyi, özgür, kendisi gibi yaşamak ister. Eğer gerçek şeyler istiyorsanız, politik doğruculukla, klik dayanışmasıyla, ahlakçılık ve sahteliklerle işiniz olmaz.
Bir politikacının, siyasetin dar, sıkışık ve akıl çelen dehlizlerinden geçip bozulmadan, devşirilmeden etkili bir konuma gelmesi çok zordur. Mesela Recep Tayyip Erdoğan’da pek çok karmaşık faktör yan yana gelmiş ve bu sonuç ortaya çıkmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıllardır izlerim, son yıllarda da tanıma fırsatı buldum. Onda, bizdeki ortalama bir yazardaki kibrin/egonun yarısı bile olsaydı, işte o halkla ilişki konusunda arıza yaşanırdı.
Dediğimiz gibi, meşruiyet nereden alındığı sadece siyasetçinin meselesi değildir. Bir köşe yazarı, STK’cı veya aydın da olsanız, yolunuzu bulmak için meşruiyeti halktan alacaksınız. Hani şu jakoben “Aydın topluma yön gösterir” iddiası bir safsatadır. Aydın, yazar, toplumu iyi izliyor, anlıyor ise, ancak onu doğru tercüme eden kişi olabilir. “Toplumu şu yüksek düzeye çıkaralım, şuna ikna edelim, şu algıyı oluşturalım” amacı kişiyi ne yapar bilmem, ama aydın/yazar yapmaz.
Neden böyle oluyor?
Benim gözlemim şu: Bu tür insanlar işlerini iyi yapmıyorlar, tembeller, dünyayı ve ülkeyi iyi takip etmiyorlar. Tarihsel bağlamlar ya kopuk, ya da hamasi. Çünkü okumuyorlar. İşlerine saygıları yok. Günü geçiştiriyorlar. Belirli bir retoriği sürekli tekrar etme ile fikir üretme, dağınık bilgileri birleştirme ve onlardan yeni bilgi çıkarmanın farklı şeyler olduğunun farkında değiller.
Bu nedenle de kırılgan ve özgüvensizler.
Büyük bir dalga yakalamış bu millet. Fikir, argüman, bilgi ihtiyacı had safhada. Alan, boşluk sonsuz derece çok. Yüreği biraz temiz tutup çalışan, cesaretle fikrini paylaşan, geri basmayan kişilere (mevzu buysa) köşe de, mevki de çok. Sosyal medyada müstear isim ve blogla altı ayda en etkili on yazar arasına girebilirsiniz kolaylıkla. Ortam her zaman böyle elverişli olmaz.
Ortada bir avuç darı var da başına üşüşelim durumu yok. İnsan hata yapar. Hepimiz Ergenekon, Balyoz ve cemaat konusunda yanıldık. Ama bunca tecrübeden sonra oyunun kimyasını, aktörleri tanımamak da bana pek anlaşılır gelmiyor.
Süreçler farklı okunabilir. Bence Erdoğansız bir Türkiye de savunulabilir. Objektif ve adil biçimde AK Parti eleştirisine de şiddetle ihtiyaç vardır.
Ama bu mertçe, açıkça yapılmalıdır. Ali cengiz oyunları ile değil. Meşrebimce, bir insanın bu hayatta elde edebileceği en değerli şeylerin başında bir davaya/anlama sahip olmak gelir.
Bu kavga büyük; her kaleme, her bireye ihtiyaç var. Bunun için samimi olmak ve çalışmak, işini iyi yapmak dışında bir kriter yok. Kimse davanın kahyası değil. Bu dava milletin davası, kimseye zimmetli değil. Kimse kimseyi bir yerlerden kovamaz. Millet davasına cesaretle önderlik edenleri mahallesine, meşrebine bakmadan ayırım yapmadan bağrına basar.
O zaman, milletin ve Erdoğan’ın yapmadığını yapanlar, Erdoğan’ı da, milleti de anlamamış diyebiliriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019