Markar ESAYAN
Bülent Eczacıbaşı’nın kitabını ele almaya devam ediyorum. Eczacıbaşı, kitap vesilesiyle verdiği bir mülakatta şöyle diyordu:
“Bir zamanlar Türkiye’nin hikayesi, ‘hür dünyanın ve NATO’nun Doğu’daki kalesi olmak’tı. Özal’lı yıllarda ‘küreselleşmenin parçası, dinamik liberal Türkiye’ hikayesi geçerliydi. Üçüncü hikaye AK Parti’nin iktidara gelmesiyle ortaya çıktı. Demokratik reformlar yapan, bir Müslüman toplumda demokrasinin gelişebileceğini, AB’ye katılım sürecinin başlayabileceğini kanıtlayan, bir yandan da hızlı büyümeye devam eden Türkiye son derece ilginç bir hikaye ortaya koydu. Şimdi hikayesiz kaldık derken bunu anlatmaya çalışıyorum.”
Burada metne yansıyan düşkırıklığı bariz… Batı ile saydamlaşma temel erektir. Her üç dönemde de bu yönde pozitif bir durum varken, bu vurgu şimdi geri çekilmiştir. Hikayesizlik tespiti, Türkiye’nin Batı etkisinden çıkmasından duyulan rahatsızlığa bağlı stilize edilmiş dışavurumdur.
Hatırlayalım, Eczacıbaşı, Nasreddin Hoca’nın kaybolan yüzüğünü dışarıda aradığı fıkrasından yola çıkarak kitabında şunu soruyordu: “Düşünüyorum da, acaba anahtarı yanlış yerde arayan asıl bizler miydik? (…) Tabuların etkisinde kalmadan gerçekçi çözümler geliştirebilmiş miydik?”
Muhtemelen Bülent Bey “anahtarı yanlış yerde aradıklarına” henüz kani değildir. Makinenin dün Batı dünyası merkezli kurulmuş olması, bugün için de doğrudur (Zamansız/değişmeyen hakikat.) Bu yoldan bir sapma hissedilmekte, oluşan düşkırıklığı sorgulamaya neden olmaktadır. En azından artık gerçekçi çözümler geliştirebilmiş olduklarından emin değildir. Demek ki bir başarısızlık söz konusudur. Ama bu başarısızlık, Batıcı seçkinlerin başarısızlığı mıdır, yoksa halkın bir kapasite/ontoloji sorunu mudur, bu da net değildir.
Her şeyden önce, “Uçak başlangıçta mükemmel tasarlanmamıştır.” (Tarihte mükemmellik yoktur.) Tabiri caizse uçak üzerimize düşmüştür. Ancak bu, hikayeyi değersiz yapmaz. Türkiye belki Anglosakson bir sekülerlik anlayışı ile daha olumlu bir rotada ilerleyebilirdi; yaşamadık, bilemiyoruz. Ama her halükarda ülkemiz, Osmanlı kendi aydınlanmasını yaratamadığı için, Batı’nın etkisi altına girecek, dönüşüm geçirecekti. Batı’dan bize çarpan şeyin göz alıcı, değerli ve su sızmaz şekilde kapsayıcı olması ciddi bir etkendir.
Peki gerçekten bir başarısızlık söz konusu mudur? Bülent Eczacıbaşı’nın “İşim gücüm budur benim” kitabına göre öyle. Ama ben hiç de böyle düşünmüyorum.
Şu çok kesindir ki, Türkiye sekülerleşmiş modern bir devlet/toplumdur. Modernitenin Nişantaşı’ndan algılandığı gibi tek bir tanımı, biçimi yoktur. Tıpkı ABD’de yüzlerce yaşam biçimi ve modernite anlayışının yan yana yaşaması gibi...
Son 16 yıla damgasını vuran muhazafakar/demokrat süreç de cumhuriyetin çağa ve topluma uyarlanmasıdır. Bu halk kendisine dayatılan değişimi kategorik olarak reddetmemiş, bazılarını benimsemiş, bazılarını dönüştürmüş, ona kendi değerlerini katmış, tepeden inmeci mühendisliğin fantazileri ile gerekli olan değişim ihtiyacını birbirinden ustalıkla ayırarak nev-i şahsına münhasır bir toplum olmuştur.
Benim baktığım perspektiften ortada ciddi bir başarı söz konusudur.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019