Mehmet Ocaktan
Rasyonel aklın pek makbul sayılmadığı Şark toplumlarının önemli bir bölümünün geçmişe dönük büyük özlemleri ve hayallerinde yaşattıkları ‘Asrı saadet’ dönemleri vardır. Mesela her Müslüman için Hz. Peygamber ve dört halifenin yaşadığı ve İslam’ın en güzel örneklerinin verildiği ilk dönem bir ‘Asrı saadet’ dönemidir. Yüzyıllar boyunca süren bu özlem, bugün de aynı şekilde devam etmektedir.
Tarihsel süreç içinde bütün İslam toplumlarında sadece Hz. Peygamber dönemi değil, ömrünü tamamlayan her medeniyet dönemi bir sonrakiler tarafından hasretle yadedilmiş ve adeta o günlerin tekrar yaşanması özlemi gönüllerde hep devam etmiştir.
***
Bu örnekleri çoğaltabiliriz, mesela 18 ve 19’uncu yüzyıllardaki Osmanlı toplumunda, Osmanlı medeniyetinin zirvesi olan Kanuni döneminin özlemi vardır ve onlar için 16’ncı yüzyıl bir ‘Asrı saadet’ dönemidir. Aynı şekilde bugünün Türkiye’sinde yaşayan insanlar için de Osmanlı bir saadet asrıdır. Hemen hepimiz Osmanlının büyük bir medeniyet olduğunu söyler ve o günlerin tekrar geri gelmesini özlemle dile getiririz. Kuşkusuz bu özlem sadece Osmanlı’ya has da değildir, mesela bugüne yönelik eleştirilerde bulunan insanlar Cumhuriyet’in kuruluş yıllarıyla ilgili olarak “Keşke Mustafa Kemal bugün yaşasaydı Türkiye başka bir Türkiye olurdu” diyerek o dönemin özlemini dile getirmektedirler.
Kuşkusuz bunları söylerken, geçmişte yaşanan güzellikleri hayırla yadetmeyelim gibi bir anlayış içinde olamayız. Elbette tarihimizin her döneminde yaratılan kültürel, sanatsal, bilimsel eserler bizim değerlerimizdir ve varoluşumuz o değerlerle anlam kazanmaktadır. Daha da önemlisi, Hz. Peygamber dönemi bütün Müslümanlar için evrensel ölçekte bir önem arzetmektedir. Ama şunu da kabul edelim ki, biz artık peygamber döneminde yaşamıyoruz. Dahası Endülüs İslam medeniyetinde değiliz, Osmanlı’da, hatta Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında da yaşamıyoruz. Biz artık 21’inci yüzyılda yaşıyoruz. Dolayısıyla geleceğe ilişkin hayallerimiz, tasavvurlarımız olmak zorundadır. Ama şu da bir gerçek ki Şark toplumlarının zihni hep geçmişte takılı kalmıştır. Oysa bugün hiçbir Batı toplumunda Ortaçağ dönemini tekrar yaşamak gibi bir özlem söz konusu değildir. Elbette onlar da geçmişteki medeniyetlerinin yarattığı kültürel birikimlere, tarihi değerlere sahip çıkarlar ve saygıyla yadederler, ama o günlere dönmek gibi bir iştiyak içinde değildirler.
Esas mesele şu; biz 17’nci yüzyıldan itibaren hukukta, bilimde dünyaya olan üstünlüğümüzü kaybetmeye başlarken, Avrupa 18’inci yüzyılda sanayi devrimini başlatarak aradaki mesafeyi hızla açmıştır. Ama biz yeni bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izlemek yerine, geçmişin özlemi içinde olmaya devam etmişizdir. Aradaki mesafeyi farkettiğimizde ise, iş işten geçmiş oldu. Galiba Batı ile Doğu arasındaki farkı gösteren en önemli nokta düşünce disiplini olsa gerek. Batı’daki bütün gelişmelerin temelinde sistematik düşünce yer alırken, ne yazık ki şarkta sistematik düşünce gelişememiştir. Hilmi Ziya Ülken’in ifadesiyle Batı’da“Düşünce usulü, usul ilmi ve ilim tekniği doğurmuştur.”
Maalesef Şark toplumlarında manaya ve ruha verilen önem ölçüsünde eşyada derinleşme sağlanamamış, bu yüzden de bilimsel alandaki inkişafın önü açılamamıştır. Değerli düşünürümüz Ord. Prof. Dr. Hilmi Ziya Ülken “Doğu-Batı”makalesinde Doğu ile Batı’nın mukayesesini yaparken şöyle bir tespitte bulunuyor: “Garp’ı Şark’tan ayıran elbette ve her şeyden evvel sistemli ve inzibatlı tefekkürdür. Fakat bu sistem ve inzibat dıştan ve cebredilmiş (zorla dayatılmış) bir kuvvet olmayıp insanın kendi kendine yüklediği, kendi dağınık hayal ve mefhumlar alemini mecbur ve mükellef kıldığı enfüsi (öznel) inzibat ve ideal bir sistemdir. Garp’ta inzibat olduğu için hürriyet vardır Garp’ta şahsiyet olduğu için cemiyet vardır. Garp’ta insan, deruni hayatını müstakil ve hür bir mevcudiyet gibi telakki ettiği içindir ki kendi kendini içtimai mükellefiyet ve nizama tabi kılmak ve fikirlerini bir nizam ve kadro içine sokmak kudretini ve maharetini kazanmıştır.”
***
Yüzyıllarca büyük medeniyetler kuran, bilim insanları ve filozoflar yetiştiren Şark’ın, sistemli tefekkürü doğuramamış olması gerçekten bir talihsizliktir. Oysa İbn Rüşt, Batı’yı aydınlatan bir İslam filozofudur. Ve Renan’ın ifadesiyle İbn Rüşt “Aristo’yu yenileyen ve felsefi Helenizm’in saf ışıklarıyla Avrupa’yı aydınlatan ilk ve tek Müslüman” düşünürdür. Şark’ın ve hususen de Müslüman dünyanın geçmişe olan özlemini rasyonel bir çizgiye çekerek sistemli bir tefekkürü inşa etmesi artık zaruret haline gelmiştir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025