Mehmet TIRAŞ
Şehitler ve gaziler bu ülkenin hep yoksul ailelerinden çıkar ve kaderleri de hiç değişmez…
İster ülke güvenliğinden sorumlu olsunlar isterse de maden ocaklarında işçi olarak çalışsınlar fark etmiyor.
Yoksul toplumun çocuklarına “şehitlik” nasıp oluyor ama eceliyle ölmek nasip olmuyor…
Neden,Şehitlik-Gazilik unvanı ülkeyi yöneten siyasilerin, sivil ve silahlı bürokratların, varlıklı insanların çocuklarına nasip olmuyor?
Son Bartın’ın Amasra ilçesinde 14 Ekim 2022 Tarihinde Grizu patlaması sonucu, cinayet ekonomisi 41 işçinin Azrail’i oldu ve fakir insanların kaderi yine değişmedi.
Maden ocaklarında kazalı ölümlerin 1941 yılından bugüne uzanan tarihine baktığımızda, ülkenin birçok değişik bölgelerinde, 3 bine yakın madenlerde işçi ölürken,100 bin işçi de sakat kalmış.
İş cinayetlerinde hep aynı cinayet ekonomisi, değişen sadece artarak büyüyen, ölen işçi sayısı ve ölüm tarihleri.
Gelin son 40 yılda Maden ocaklarında ölen toplu iş cinayetlerinin kısa bir fikir takibini yapalım:
*7 Aralık 1983 Tarihinde Zonguldak Armutçuk’ta 103 Maden işçisi Grizu patlamasında öldü,
*7 Mart 1990’da Amasya Yeni Çeltek’te madende patlama sonucu 3 işçi yanarak 65 işçi ise göçük altında kalarak öldü.
*13 Mart 1992 Tarihinde Zonguldak Kozlu’da 263 işçi maden ocağında iş kazasında ölürken,maden kazalarının en büyük faciasıydı.
*26 Mart 1995’te Yozgat Sorgun’da Grizu patlaması sonucu maden ocağında 37 işçi öldü.
*22 Kasım 2003 Tarihinde Karaman Ermenek’te grizu patlamasında maden ocağında 18 işçi daha öldü.
*3 Eylül 2004’de Kastamonu Küre ilçesinde maden ocağında 19 işçi hayatını kaybetti.
2 Haziran 2006’da Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde maden ocağında 17 işçi göçük altında kalarak öldü.
*10 Aralık 2009 yılında Bursa’nın Mustafa Kemalpaşa ilçesinde Grizu patlaması sonucu 19 işçi hayatını kaybetti.
*17 Mart 2010 yılında Zonguldak maden Ocağında 30 işçi, maden cinayetinde öldü.
*8 Ocak 2013’te Zonguldak’ta 9 işçi madende hayatını kaybetti.
*13 Mayıs 2014 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde Grizu patlaması ve su basması sonucu, tarihin en büyük maden cinayeti oldu ve 301 işçi göçük altında yanarak ve boğularak can verdi.
*2016 Yılında Siirt’in Şirvan ilçesinde maden kazasında da 16 işçi öldü.
Bir de ülkedeki iş cinayetlerinin çetelesini tutan İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği (İSİG) raporuna göz atalım:
AKP’nin 2002-2021 yılları arasında 19 yıllık iktidarında, 28 bin 380 işçi iş kazları altında cinayete kurban gitmiş.
2022 yılının ilk 9 ayında iş kazalarında ölen işçi sayısı ise 1359..
Türkiye’de her gün iş kazlarında 5 işçi ölürken,7 işçi de sakat kalarak iş göremez durumuna düşüyor.
Türkiye’de bir yılda iş kazlarında ölen işçi sayısı, AB ülkelerinde iş kazalarında ölen işçi sayısının tam 7 katı…
Avrupa’da iş kazalarında da birinci olduğumuzu, bizde ki iş kazaları Amerika da olan iş kazalarının 360 kat daha fazla olduğunu da hatırlatalım.
Her yıl ülkede bin 450 işçi iş cinayetinde hayatını kaybediyor.
Bu iş cinayetlerinde nedense bir tane yetkili tutuklanmaz, istifa etmez hatta görevden bile alınmaz iken…
Vahşi iş cinayetleri karşısında, üretimden gelen gücünü ve örgütsel potansiyelini kullanarak hayatı durdurması gereken,İşçi konfederasyonları ve sendikalar ise, kitlesel bir tepki göstermez…
İktidarı sıkıntıya sokmayacak, konforlarını bozmayacak açıklamalar yaparak ölüm sessizliğine bürünürler.
Ölen fakir halk çocuklarının kaderi de böylece hiç değişmez.
Devlet erkanının katıldığı görkemli cenaze törenleri düzenlenir, televizyonlar canlı yayınlar, duygusal övgü dolu sözler, ahretlik dualar yapılır, ölümün acısı da ailelerine ve sevdiklerine kalır..
Bildiğiniz manzara..
Bir sonraki toplu iş cinayeti ile ölümler tekrar hatırlanır.
Ama değişen bir şey olmaz…
Siyasetçi ahlaksızca ve utanmadan “kadir ve nasip” nutukları atar.
Ama…
Şehitler ölümün geleneğini bozarlar, “Gençler yaşlıları değil de yaşlılar gençleri toprağa verirler.”
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025