Mehmet TIRAŞ
Affedersin sözcüğü medeni ve çok kültürlü toplumlarda ahlaksız bir söze başlangıç olarak kullanılır küfür anlamına geldiği için.
Başbakan Erdoğan 5 Ağustos 2014 tarihinde katıldığı bir televizyon programında:”ben Rize kökenliyim doğma büyüme de İstanbulluyum ,Türküm ve Sünni’yim ama benim için demediklerini bırakmadılar Gürcü dediler hatta affedersin bana Ermeni bile” dediler..
Ermeniler bu ülkede Aleviler ve Kürtler kadar bir nüfus potansiyeline sahip olsalardı; sayıları kısacası milyonları bulsaydı,affedersin bana Ermeni bile dediler sözünü Başbakan söyleyebilir miydi?
Asla diyemezdi ,nasıl olsa Türkiye’deki toplam Gayri Müslim ün nüfus sayısı 100 bin kişiyi geçmiyor.
Erdoğan neden peki Aleviler veya Kürtler için bunu söylemiyor,Başbakan hem Alevi değil hem de Kürt değil!.Bu iki kesimin potansiyel gücü söylettirmiyor.Aslında Erdoğan Alevilerden de nefret eden bir karaktere sahip.
Erdoğan’ın “affedersin bana Ermeni” dediler sözü bir ırka karşı işlenmiş nefret suçudur açıkça küfürdür ama yargı yürütmeye bağlandığı için ülkenin Cumhuriyet savcıları harekete geçmiyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak oy almak için toplumun bütün değerlerini ve lirik duygularını kişisel siyasal amacı uğruna altüst ediyor Başbakan.
Erdoğan, bunları siyasi çıkarları için seçim stratejisi olarak yapıyor ve Ermenilerden toplumun büyük çoğunluğunun nefret ettiğini bildi için özellikle buna vurgu yapıyor. Erdoğan bunu bilinçli olarak yaparken, ya kendisine düşünsel desteğini şartsız veren yandaş gazetelerinde ve televizyon kanallarında yazan Ermeni kökenli yazarların buna tepki göstereceği yerde Başbakanın ayağının turabı olmaya devam etmelerine ne demeli!..
Erdoğan’ın havuz medyasından beslenen Ermeni kökenli ve tetikçi yazar takımı ayda veya televizyonda yaptıkları program başına kaç para alıyorlar bunu bir açıklasınlar?
Bir toplum ırkından dolayı aşağılanacak o ırktan olan ve eli kalem tutan, demokrasiden,özgürlükten ve hukuku kaleminden ve dilinden düşürmeyecek, bir ırka nefret dilini kullanan başbakana şartsız destek verecek hem de isim vererek ama aydın geçinen Ermeni yazarlar da kişisel ekonomik çıkarları ve yazarlık kariyerini korumanın hesabıyla sesini çıkartmayacak,bu kabul edilir bir durum olamaz.
Başbakan bir ırktan bu kadar affedersin bana Ermeni dediler diye öfkeleniyor ama bana hırsız diyorlar sözünü ise gayet söylenen olan bir söz gibi algılamasını ve kabul etmesini ve yargıya taşımamasına ne demeli?
Ermeni olmak mı aşağılık bir şey, yoksa hırsızlıkla suçlanmak mı?
Ben başbakanın ‘affedersin bana Ermeni bile dediler sözünü dinleyince birden aklıma Ermeni kökenli Türk vatandaşı Boğaziçi Üniversitesinden bir akademisyenle ulusal gazetenin birinde yapılan bir söyleşiyi hatırladım şöyle diyordu,Ermeni kökenli akademisyen:” üniversite de bir arkadaşımla bir konuda tartışıyorduk, ben bir Ermeni olarak dediğim de,arkadaşım estegfurullah diye karşılık verdi” diyordu.
Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için CHP’li bir bayan milletvekili Gül için Ermeni kökenli demişti ve Gül bunu hakaret olarak görmüş bu bayan milletvekili için sembolük olarak 1 TL’lik(sadece bir TL) tazminat davası açmıştı..
Yani bu sadece Erdoğan’ın düşünsel dağarcığında olan bir nefret sözcüğü değil, Ermenilere bakış açısından geçmişten gelen alt yapısı ve potansiyeli olan bir nefret kültürünün dışa yansımasıdır, tesadüf söylenmiş bir söz değildir.
Peki Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında bunu neden bilerek gündeme taşıdı;başta 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu gündeme getirilmesini önlemek,ırkçı,mezhepçi ve dinci, kendisine oyla destek veren, yabancı düşmanı olan kitleyi diri tutmak ve oylarını bloke etmenin stratejisi olarak görüyor.
Erdoğan,Nasıl olsa toplum içinde yukarıda da belirttiğimiz gibi 77 milyon nüfusun içinde Ermeni ve Gayri Müslimlerin toplamı 100 bin kişi, denizde bir kum tanesi gibidir ve fark edilmesi ve bunlara hakaret edilmesinde oylarını etkileyecek, toplumsal tepkiye dönüşecek ve yargının peşine düşeceğinden endişesi olmayan, kendini zora sokacak dişe dokunur bir kitlesel eylem dönüşmeyeceğini adı gibi biliyor.
Erdoğan’ın seçim kampanyasındaki izlediği yol 17/25 Aralık’ta yargının kendisine,yakınlarına ve bakanlarına yaptığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, seçim sürecinde gündeme gelmesini önlerse çok büyük başarı olarak gördü ve bugüne kadar da başardı!.
Dikkat ederseniz cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası süreci içinde yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu gündeme taşımamak için bu güne kadar üç konu üzerinde kamuoyundan ve medyanın gündeminden uzak tuttu ve gerçek gündeminden uzaklaştırıp;üç konuyla oyaladı toplumu bunun birisi, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yapan polislere, paralel devletin polisi diyerek kollarına kelepçe vurarak,bunlar casuslar diyerek gözaltına alınması ve tutuklanmaları;bir diğer ise Bülent Arınç’ın kadınlar toplum içinde kahkaha atmamalı demesi, üçüncüsü de seçim arifesinde gündem oturan “Affedersin bana daha çirkinini söylediler Ermeni” dediler sözünü tartıştırması?
17/25 Aralık’ta yapılan Yoksulluk ve rüşvet operasyonu duyarlı bir toplumun gündemine girebilse Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Can Dünadar’ın beş gündür yayınlanan “25 Aralık Fezlekenin Ayrıntıları” başlıklı yazı dizisi bunun somut kanıtıdır.
Başbakan Erdoğan artık seçimi kazanmak için yapmayacağı hiçbir şey yok,muhaliflerine hakaret etmeyi,iftira atmayı kendine destek veren çoğunluğa dayanarak her şeyi yapabileceğinin göstermiş ve göstermeye de devam ediyor.
Affedersin bana Ermeni dediler sözü de Başbakana yakışan ve oy getiren bir sözdür,yeter ki “yolsuzluk ve rüşvet” gündem girmesin gerisine teferruat olarak bakıyor.
Bu kadar yolsuzluk,hırsızlık ve rüşvetle suçlanan çocuklarının üstüne kayıtlı olan mal varlığını açıklamayan, siyaseti bir zenginlik aracı olarak kullanan,demokrasiyi gideceği yere varmak için bir tranvaya benzeten ve yargıyı bay pas eden,yargıyı yürütmeye bağlayan seçim başarısını hırsızlıkla kapatan bir siyasetçi demokratik toplumlarda görülmüş değildir.
Yargıdan aklanmayanı demokratik toplumun siyasileri seçimlerle aklanamaz..
Yargının bağımsız ve tarafsız olması,çok kültürlü bir toplumu bir arada tutacak,AB standartlarında demokratik saydam denetlenebilir bir ülke için, 10 Ağustos’ta sandığa gidelim,demokratik yoldan Erdoğan’a haddini bildirmek ve seçim yenilgisini tattırmak ve ezberi bozmak için hayır diyelim.
Not:Seçim olmadan Erdoğan’ı şimdiden cumhurbaşkanı ilan ettiler,ey sandık neye kadir değilsin!.
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025