Mehveş EVİN
Meslektaşım Aslı Aydıntaşbaş’ın Cumhuriyet’te yayımlanan ‘Büyük Cehalet Teorisi’ başlıklı yazısı beni düşündürdü. Baskı ortamının giderek artmasıyla ilgili iki öne çıkan teoriden bahsediyor Aydıntaşbaş: ‘Büyük Kötülük’ (Türkiye’deki tüm özerk nefes alanlarının bilerek, isteyerek yok edilmesi) ve ‘Devleti kuşatma’ (Avrasyacıların Gülen cemaatinden boşalan yerleri doldurup Erdoğan’ı kuşatması) teorisinin yanı sıra üçüncü seçeneğin ‘Büyük cehalet teorisi’ olduğu fikrini ortaya attı.
Buna göre yeni kadrolar, “Dünyayı, siyaset literatüründe ‘Hobbesin’ denilen darül harp hali olarak görüyorlar. Ve bu bitmeyen harp durumunda gazetecileri, STK’leri, sivil toplumu, muhalifleri ‘iç düşman’ olarak tanımlıyorlar. Yani gerçekten komplo teorilerine inanıyor, Büyükada’daki hak savuncularının, muhalif gazetecilerin tutuklanmasının ‘hak’ olduğuna inanıyorlar. (Yazının tamamı için)
Üç teoride de gerçeklik payı var, ancak resmin tamamını ve bu tuhaf harp halinin psikolojisini anlamak için yeterli değil. ‘Teori’ demek iddialı olur, ama dördüncü bir seçenek daha var:
Baskının bu kadar artırılması, mantık ve vicdan sınırlarının zorlanması ve aşınması, hukukun ayaklar altına alınması, ‘Büyük çaresizlik’in tezahürü...
YIKIMA ODAKLI SİYASETİN SONU
Her ne kadar ‘cehalet’ medyadan kamuya, kurumların her hücresinde hakimiyet kazansa da yapılanların ne kadar absürt, haksız, hukuksuz olduğunu o kadroların dahi görebildiğine, kalplerinde hissedebildiğine inanıyorum.
İsterseniz zır cahil olun, çoğu gazeteci ve yöneticinin ‘FETÖ’ veya ‘darbe teşebbüsü’ ile bağlantılandırarak hapse tıkılmasını açıklayamazsınız.
Benzer şekilde, Büyükada’da hak savunucularının yaptığı gizli olmayan toplantıdan bir ‘darbe plancıları’ hikayesi çıkarabilmek ya da şeffaflığa, demokrasiye olan inancı, bu yöndeki çabaları gün gibi ortada olan Osman Kavala’ya atfedilen ‘suç’lara hakikaten pek az insanın gerçekten inandığını düşünüyorum.
Bu isim ve kurumlar bazen mafya figürleri, bazen cibiliyetsiz medya tarafından hedef gösteriliyor, yalan haberlerle karalanıyor, birbirinden abuk suçlamalarla hapsi boyluyor... Çünkü yürütülen siyasetin gidebileceği bir yer kalmadı. Yapılan hukuksuzluklar artık her kesime değiyor. Anketlerde ‘taban’ın hoşnutsuzluğunun büyüdüğü ve kan kaybının yaşandığı ortaya çıkıyor. Uluslararası camiada tam bir ‘Kabile devleti’ algısı yaratıldı. Peş peşe ekonomik, hukuki, siyasi yaptırımlar geliyor. Sıkıştıkça sıkışıyor ‘yeni Türkiye’. Bu yüzden kendi etrafında daireler çiziyor, dış politikada tutarlı olamıyor, devamlı yeni düşmanlar ediniyor.
Yani ‘işler’ sanıldığı gibi güllük gülistanlık değil. AK kadrolarda çaresizlik ve endişe büyüyor, çünkü inandırıcılıktan uzak, yapıcılıktan ziyade yıkıma odaklı bu siyaset herkeste, her an alaşağı olabilirim duygusunu uyandırıyor. (bkz: Belediye başkanları krizi)
NAZİLER CAHİL MİYDİ?
Korku atmosferini her daim canlı tutmak kolay iş değil. Yeni düşmanlar, yeni günah keçileri yaratmak gerekiyor ki herkes, tepesinde bir kılıcın sallandığına inansın ve gıkını çıkaramasın.
İşte bunun üzerinden varolma savaşı veriliyor. Çoğunun yetersizlikleri (liyakat sorunu) ve itilmişlikleri (eski Türkiye sendromu), rüyalarında bile zor görebilecekleri pozisyonlara geldiklerinde o statüyü elde tutmak içingücü kötüye kullanmayla sonuçlanıyor.
O iğrenç manşetleri atanlar, yalan haberleri yazanlar bilmiyor mu işin aslını, esasını? Mahkemelerde o kararları veren adli yetkililer, hiç mi hukuk bilmiyor? İşkence ve usülsuzluğa başvuran emniyet güçleri, bilmiyor mu aslında yanlış yaptıklarını?
Azınlık hariç, bal gibi biliyorlar.
Ama battı balık yan gider, bir kez tam biat yoluna girilmiş... Şimdi hangisi kalkıp maaşından, pozisyonundan vazgeçebilir? Hangisi eleştirmeye, başka bir bakış açısı göstermeye cesaret edebilir? Etmeye kalkan bertaraf olmakla kalmıyor, bir ‘gizli tanık’ ifadesiyle allimallah ‘FETÖ’cü diye hapse tıkılmak var. Hiç kimse için çıkış kolay değil. En kolay ve kendilerine göre en ‘güvenli’ yol, kraldan çok kralcılık yapmak.
Kanımca yapılanların yanlış olduğunu, er ya da geç duvara toslanacağını anlamak için ‘dünyayı tanımaya, bilmeye’ pek de gerek yok. Ortalama zekası olan bir insan, çemberin giderek daraldığını, katkıda bulunduğu bataklıkta kendisinin de gün gelip kurban olabileceğini anlama yetisine sahiptir.
Nasyonal Sosyalizm, cunta yönetimleri veya Komünizm adı altında işlenen suçlara dahil olan kadroların ‘sorunu’ cehalet değildi. Ama ‘paçayı kurtaracakları’na inandıkları sürece el yükseltip liderlerinden daha acımasız, kindar olabildiler.
Eski Türkiye ayarlarına dönen ‘Yepisyeni Türkiye’nin sorunu da bu.
...................
Not: Stanley Milgram deneylerinde, normal insanların otoriteye nasıl boyun eğdiği incelendi. Videolar bu linkte:
Kitap önerisi: Diktatörlüğün Psikolojisi, Fathalı M.Moghaddam, 3P Yayıncılık. Bu kitabın yazarı profesör, 2013'teki ABD gezisinde Emine Erdoğan'a hediye etmişti.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023