Mümtazer TÜRKÖNE
Bayramlara barış yazıları yakışıyor. Benim gibi siyasî analizler yapanlar, doğal olarak siyasî barışı ve onu besleyen hoşgörü ve uzlaşma ortamını elekten geçiriyor. Saray İsrail ile, davasını ve kendisine güvenenleri bozuk para gibi harcayarak, yani kendince büyük fedakârlıklarda bulunarak mürüvvete erdi. Rusya’dan “resmen” özür dileyerek zor olanı başardı. Suriye’nin mevcut yönetimi ile barışın yakın olduğunu Başbakan ve Cumhurbaşkanı açıkça ifade ediyor. Mısır zaten en maliyetsiz olanı. Düşmanları azaltıp dostları çoğaltırken iktidarımızın beyaz güvercin misali kanat çırpışları bölgemize ve dünyaya barış rüzgârları olarak ferahlık getiriyor.
Peki ya kendi ülkemize, Türkiye’ye, bu ülkede İktidar’ın düşman ilan ettiği toplumsal kesimlere yönelik bir barış taarruzu ihtimali var mı? İsrail ve Rusya ile barışan, Suriye’de Esad ile Mısır’da Sisi ile barışmaya hazırlanan İktidar, “iç düşman” ilan ettiği kendi halkıyla dışarda olduğu gibi içerde de yeni bir başlangıç yapabilir mi?
Mübarek bayramın bütün iyimserliğine rağmen cevap maalesef olumlu değil. Boşuna bir “iç barış” taarruzu beklemeyin. Tersine dışarda sağlanan uzlaşmaları, içerde yükselecek kavganın, çatışmanın dayanağı olarak yorumlamayı deneyin. “Dışardaki düşmanları içerdekilerle baş etmek için azalttım” diyerek önündeki avı sakin sakin parçalamaya hazırlanan bir kurt figürü duruma daha çok uyuyor. Tamamen tersinden bakmayı deneyin: İktidar sırf içerde kendini konsolide etmek, bastığı zemini sağlamlaştırmak adına İsrail ile, Rusya ile uzlaşmaya mecbur kaldı. Bölgedeki bütün rakiplerimiz memnun edildiğine göre, içerde otokrasinin balyozu muhaliflerin kafasına inerken demokrasinin, insan haklarının hangi dış dinamiği devreye girip “yapma-etme” diyecek?
“Yurtta barış, dünyada barış” sloganını bugünlerde “yurtta kavga için dünyada barış” şekline sokarsanız, iç politikadaki muhtemel gelişmeleri şekillendirecek ana ekseni yakalamış olursunuz. İsrail ve Rusya ile barış, bir dış politika hamlesi değildi, doğrudan içerde sallanan iktidar dengelerini dışardan gelen darbelere karşı tahkim etmek için bir cankurtaran simidi olarak birilerine hizmet sundu. Mecburiyetler faslında gözünüzü New York’ta sarmaşık gibi yeni sürgünlerle her tarafa yayılan davaya çevirmemiz lâzım.
Erdoğan’ın iktidarı sürdürme stratejisi toplumsal uzlaşmaya, çoğulculuğa, katılıma ve herkes için hukuk üretmeye kesinlikle dayanmıyor. Gezi olayları otokrasi projesine erken doğum yaptırınca, kutuplaştırma siyaseti iktidar üretme kapasitesinin doğal sınırlarını oluşturdu. İktidarda kalmak, kalıcı bir otokrasi oluşturmak, bunun için yeterli halk desteğini sağlamak adına toplumu çatıştırmak bütün dikta yönetimlerinin başvurduğu en kestirme yöntemdir. Doğası itibarıyla otokrasiler siyasî barış ve uzlaşma üretemez; sadece geçici ittifaklar üretir. Sandık otokrasiler için sadece bir kalkış ivmesidir; zamanla devlet içinde kurulan ittifaklar asıl baskı rejiminin sürükleyici gücünü oluşturur. İsrail ve Rusya ile uzlaşma iktidarın ana çekirdeği dışından gelen işte bu geçici ittifakların eseri. Eskilerin “derin devlet”i, veya daha çok organize bir yapı anlamında kullanılan Ergenekon etiketi, bu eserin müellifleri hakkında fikir vermeli.
İsrail ve Rusya ile uzlaşma içerde otokrasinin gücünü daha da artıracak. MHP’de parti içi muhalefetin başına gelenler, yürüdüğümüz yoldaki tuzaklar ve pusuda bekleyen avcılar hakkında fikir vermeli. Bir siyasî parti, kendi içindeki demokrasiyi, iktidarın uzun kolları olarak müdahale eden yargı operasyonları yüzünden işletemiyor. Yargı hukuku tesis etmek için değil, bütün keyfiliği ve öngörülemezliği ile parti rekabetine müdahale ediyor ve MHP’yi AK Parti karşısında güçsüzleştirmeye hizmet ediyor. Herhalde yüksek yargıdaki tasfiyeyi, özel sektörü kamu sektörü gibi yönetmek üzere geliştirilen kayyım düzenini Saray’ın barış ve uzlaşma niyetinin tezahürü olarak görebilir misiniz?
Saray İsrail ve Rusya ile, kendi halkıyla daha avantajlı şartlarda kavga edebilmek için uzlaştı. Bayram dışarda esen barış rüzgârlarına inat, bize pek hoşgörü ve huzur getirecek gibi görünmüyor. Zulmetin sona ermesini isteyenler dışarıya değil, içerdeki dinamiklere odaklanmalı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025