Murat AKSOY

Sahi “Siz kimsiniz ya!”
29.03.2016
1317

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Can Dündar ve Erdem Gül’ün “gazetecilik” faaliyetini “özel istek” üzerine “casusluk”a sokularak müebbet istendiği davanın ilk duruşmasın katılan konsoloslara şöyle seslendi: “Siz kimsiniz ya!”

 

Katıldığı toplantıda şunları söyledi: “Dün malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul’daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir adabı var. Burası senin ülken değil burası Türkiye. Sen konsolosluk binası ve konsolosluk sınırları içinde hareket edebilirsin. Diğerleri izne tabidir…”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması dahi bitmeden sosyal medyaya, eleştirdiği konsoloslar tarafından geçmişte hukuken haksızlığa uğradığı dönemde ziyaret edildiği haberleri düştü.

 

1997’de okuduğu şiir nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanıp, 1998’de 10 ay ceza aldığı dönemde, dönemin ABD Başkonsolosu Carolyn Huggins tarafından ziyaret edilmiş ve mağdur edildiği için sahiplenilmişti.

 

“HERKES BANA KARŞI” MESAJI

 

Hepimiz biliyoruz ki, mesele, tek başına konsolosların davayı takip etme duyarlılıkları göstermesi değil.

 

Erdoğan bu duyarlılığının arkasında, bu dava üzerinden bir kez daha mağduriyet üretme ve tabanını konsolide etme çabası var.

 

Nitekim Erdoğan konuşmasında devamla: “Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle, darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz.” demektedir.

 

Batı’yı seçilmişlerle-darbeciler arasında darbecilerden yana olmakla itham etmektedir. Yani davayı darbe, davada yargılananları darbecilikle itham etmektedir.

 

Oysa gerçeğin böyle olmadığını hepimiz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendi kişisel deneyimlerinden gayet iyi bilmektedir.

 

Nitekim DGM’nin verdiği 10 aylık ceza sonrasında 29 Eylül 1998’de kendisini ziyaret eden ABD İstanbul Başkonsolusu ziyaret sonrasında; Demokratik yöntemlerle seçilen siyasetçilere yaptıkları konuşmalar nedeniyle verilen cezalar, Türk demokrasisine olan güveni zayıflatır” açıklamasını yapmıştır.  

 

Başkonsolosun bu açıklaması dönemin ABD Dışişleri sözcüsü James Foley tarafından sahiplenilmiş ve; “Biz görüşümüzü net biçimde açıkladık. Bu görüşümüzü size tekrar okumak istiyorum. Bunu yaparken Başkonsolos Huggins’in dediklerini tekrarlayacağım: ‘Demokratik yöntemlerle seçilen siyasetçilere yaptıkları konuşmalar nedeniyle verilen cezalar Türk demokrasisine olan güveni azaltır.’ Söylediği budur ve yönetim olarak biz bunun tamamen arkasındayız.” demiştir.

 

Bu açıdan konsolosların, özel olarak Can Dündar ve Erdem Gül’ün davalarının izlemelerinde art niyet aramak, iyi niyetli bir yaklaşım değildir.

 

LÜMPEN ULUSALCILIK VE HAMASET

 

Elbette Batı’yı, Batılıları eleştireceğimiz pek çok konu vardır. Bunun en açık örneği; Türkiye’de yaşanan temel hak ve özgürlükler konusunda gösterdikleri duyarlılıklardaki çifte standarttır. Dündar ve Gül için gösterilen duyarlılığın en basitinden başka gazeteciler içinde gösterilmesi gerekmektedir.

 

Erdoğan/AKP iktidar blokunun mağdur oldukları olay ve dönemlerde Batı’nın kendilerini desteklerden duymadıkları rahatsızlığı, Batı’nın aynı hassasiyeti somut olayda Dündar ve Gül için göstermesini “sen kimsin ya” diyerek eleştirmek kabul edelim ki ahlaki değildir.

 

Batı’nın son dönemde Erdoğan/AKP iktidar blokuna yönelttikleri eleştiriler, “iç işlerimize karışıyorlar”“bana/bize darbe yapmak istiyorlar” söylemi ile itibarsızlaştırılmaya çalışıyor.

 

Batı’ya karşı yapılan bu meydan okuma siyaset değil hamasettir. Bu hamaseti, tabanına, “Batı’ya, emparyalizme direniş” olarak sunmak ucuz ama belli ki etkili bir siyasettir.

 

Bu hamasetin hedefi, lümpen bir ulusalcılıkla var olan iktidarını konsolide etmektir.

 

MURAT AKSOY / HABERDAR

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar