Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Diyarbakır surlarının hemen dibinde bir metre derinden faili meçhul kurbanların kemikleri çıkıyor. Yöre halkı faili meçhul demiyor, çünkü o günleri yaşayanlar insanların beyaz Renault ile JİTEM tarafından oraya götürüldüğünü biliyorlar.
Beyaz Renault neredeyse korkunun bir simgesi oldu.
Bu arabanın ortaya çıktığını gören yöre halkı ölümün geldiğini biliyor. Birilerini yutacak. Bu ölüm arabası ilkin 1 Mayıs 1977 katliamında görülmüştü. Sonraları ise hep görüldü ve her görüldüğü yerde insanlar kayboldu.
Bugün ne kadar üstü örtülmeye çalışılsa da kemikler topraktan başlarını çıkarıp hesap soruyor. Bu hesap sormalar o denli arttı ki bu toprakların ikili tarihi karşımıza çıkıyor. Bu tarih arkeolojik katmanlar gibi üst üste. En eski tarihin çanak çömlekleri, medeniyet nesneleri günümüzde de çıkmayı sürdürüyor, derinde kalmış medeniyet izleri bunlar. Çanakların çömleklerin, halıların kilimlerin, şarkıların türkülerin, oymaların nakışların, taşların duvarların simgelediği bir “ortak yaşam tarzının” kültürleştiği bir kültür tarihi, bir sosyal tarih. Ama bir de bu katmanın üstünde ulus-devlet tarihsel sürecinin belginleşmeye başlamasıyla birlikte artan cinayetler tarihi denebilecek bir karanlık siyasi tarih katmanı oluşmuş durumda.
Bugünün faili meçhullerini açığa çıkarmak, bir silsile-i merâtip yaratıyor, yani yukarı doğru tırmanan bir basamaklanma doğuruyor. Suçlular ortaya çıkarıldıkça suçun izleri, kan izleri habire daha üstte duran sorumluları işaret ediyor. İzler hep aynı yere çıkıyor, devlete. Devlet iktidarını kullananlara. Böyle olduğu için de tepeye bir türlü varamıyorsunuz, Hrant Dink cinayetinin iki çocuğa bağlanıp kalması gibi.
Fakat bu denli ağır ve kirli bir tarihi, tek başına yargının temizlemesi de mümkün değil. Ama zararı yok, izlerin ortaya çıkarılabilmesi de çok önemli. Bu davada Hrant’ın avukatları ve dostları bunu başardılar. Bugün sokaktaki vatandaş bile cinayet izlerinin tepeye doğru gittiğine hiç kuşku duymuyor. Önemli olan kirliliğin, karanlığın görülmesi.
Cumhuriyet’in siyasi tarihindeki komplolar, cinayetler, faili meçhullerin zinciri çok gerilere gider; Bunlardan biri de yaklaşık yüz yıl önce bu geceyi yarına bağlayan bir zaman aralığında işlenmiş bir siyasi cinayettir. 28-29 Ocak 1921’de. Türkiye Komünist Partisi’nin kurucularından ve ilk Merkez Komitesi Başkanı olan Mustafa Suphi ve 14 yoldaşının Karadeniz’de hunharca boğulup öldürülmesidir. Bu cinayeti aydınlatmak üzere araştırmalar yapıldı, türlü çeşitli yorumlar da var. Atatürk mü emretmişti, cinayeti biliyor muydu sorularıyla birlikte. Bilmemesi mümkün görünmüyor bana, TBMM’nin davetiyle geliyorlar. Bu cinayetin de devlete uzandığına kuşku yok.
Sevgili dostum Talat Ulusoy karanlık siyasi tarihi aydınlatmak için sürdürülen çabalara önemli bir katkı yaptı.
‘Gizli oturum’
Talat Ulusoy bu çalışmasını kamuoyuna sunarken şöyle demiş: “Hrant’ın arkadaşlarına sesleniyorum: Mücadelemiz Derin Devlet ve onun İstiklal Mahkemeleri’ne karşıdır. Onları tarihin derinlerine de saklansalar, devletin kuytularına ve kürsülerin arkasına da saklansalar bulup çıkarmak, karanlık yüzlerini bıkmadan göstermek boynumuza borçtur. Siz beş yıl boyunca çabalarınızla örnek oldunuz. Sağolun.
28-29 Ocak 1921 gecesi. Mustafa Suphi ve on dört yoldaşının Karadeniz’de öldürülüşünün üstünden neredeyse bir yüzyıl geçmiş olacak. Bu gün, 22 Ocak 1921 Cumartesi günü Ankara’da, Büyük Millet Meclisi’nin 136 nolu toplantısındaki ‘Komünizm, Mustafa Suphi’ konusunun enine boyuna tartışıldığı iki bölümlük gizli oturum tutanaklarının birinci bölümünü Hrant’ın anısına aktarmak istiyorum. Belki de ‘kıssadan hisse’ çıkar.Tutanakların eski yazıdan yeni harflere çevrilmiş hali TBMM Gizli Celse Zabıtları www.tbmm.gov.tr/tutanaklar sitesindedir. Pek çok yazıda bu tutanaklardan alıntılar kullanıldı, kullanılıyor. Belki yapıldı ben göremedim, tutanakların tümünün dilini, daha geniş kesimler de geçmişte olanları bilsin diye, sadeleştirerek ve şimdilik yorumsuz sunmak istiyorum.”
“22 Ocak 1921 Cumartesi/ ÜÇÜNCÜ OTURUM/ Başkan: Vehbi Efendi Hazretleri/ Yazman: Feyyaz Ali Bey/ ((Yozgat)/ Başkan- Çoğunluk oluştu oturumu açıyorum/ 2- Bursa mebusu ve Diyarbekir İstiklal Mahkemesi azası Şeyh Servet Efendi’nin komünizm propagandası yaptığına dair şifreli telgraflar./ REİS- Konu üzerinde tartışmaya başlıyoruz”...
Gizli oturum böyle başlıyor. Ulusoy’un yayımladığı bu tutanaklara ancak hızla göz atabildim. Görebildiğim kadarıyla bu belgeler yalnızca Mustafa Suphi ve arkadaşlarının öldürülmesine ışık tutmakla kalmıyor o tarihi daha iyi anlamaya da katkı yapıyor. Bu çalışmayı www.izmirizmir. netve www.kuyerel.com’dan izleyebilirsiniz.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012