Namık ÇINAR
O kadar çok sırıtıyor ki, artık besbelli! Başlangıçtaki demokratik hamlelerden nadim olan hükümet, onlardan kurtulmayı, filmi “Taraf ” üzerinden geriye sararak yapmak istiyor.
Çıktığı günden beri bu gazeteyi yemek için epeyi uğraş vermiş, ama bir türlü başaramamıştı.
Şimdi kendince başka bir yol deniyor.
Demokrasiden vazgeçip hukuku nasıl tahrip ettiyse, toplumu gererek ve bölerek birbirine nasıl düşürdü ve düşmanlaştırdıysa, Taraf ’ı da ikiye bölmeyi becerdi sonunda.
“Bölünmüş yol” başarısı, kimbilir, belki de bölmeyi iyi bilmesinden geliyordur!
Dört sene önce burada yazı yazmaya başladığımda, bugün artık gazeteye küfür etme noktasına gelmiş o insanların arasına girdiğime öylesine sevinmiştim ki, gururlanıyordum onlarla.
Her biri benim gözümde sanki demokrasinin, cesaretin ve ahlâkın gencecik birer abidesi gibiydiler.
Ama sonra bana medyanın, sanıldığı gibi hiç de öyle özgür kalemlerden müteşekkil olmayıp, savaşların çarpışan taraflarına benzeyen siyasal partilere “Muharebe İleri Karakolu, Örtme Kuvveti, Keşif Kolu Faaliyeti” gibi hizmetler veren birer askerî birlik gibi ön saflarda görev yaptıklarını, bizatihi uygulamalarıyla gene onlar öğreteceklerdir.
Ancak bir farkla ki; bu tür görevler askerlerin duygu dünyasında onursal imgelere yol açarken, medyada bunlar herkesin son kullanma tarihine bakarak küçümsedikleri yarayışlı rütbelere tekabül edecektir.
İşte Taraf ’a yönelik kirletme ve çökertme operasyonları için böylelerine iyi olanaklar sağlayan hükümet, birinin çamuru bitince, arayı soğutmadan bir diğerini devreye sokuyor.
Olgunlaştırma safhası bakımından, şimdilik yöntem bu.
Birkaç gün önce Oral Çalışlar TV’ye çıktı ve dedi ki; “Benim kanaatim odur ki, Taraf bir projedir. Hiç şüphe duymaksızın eminim bundan! ”
Bir de ne ekledi, biliyor musunuz? “Bunları çözecek olan ben değilim, yargıdır ” dedi. Orayı adres gösterdi.
Hepi topu üç ay yayın yönetmenliği yapmış, onu da Başbakan’ın âkil adam görevlisi olarak gezilerde tüketmiş birinin, dört senedir yazı yazdığım bu gazeteyi iktidar hesabına lekelemeye kalkışmasını, bana karşı da yapılmış bir saygısızlık olarak görürüm.
İnsan bir gazeteden ayrılabilir, ona kızabilir, küsebilir, hattâ eleştirebilir de. Fakat düşman kesilmesi ve onu yok etmeye çalışması için nasıl bir sebebi olabilir ki?
Hükümetin el sürmekten kaçındığı işlere koştuğu kirli maşa bir taşeron olarak, tıpkı diğer ayrılanların bir bölümü gibi, asıl kendisi proje, bana kalırsa.
Örneğin yaşamımın bundan sonrasında çoğu şeyi yitirmeyi ve yalnızlaşmayı göze almış eski bir subay olarak, ne bir partiye ne bir cemaate ne de herhangi bir başka güce müdana etmek şöyle dursun, hiçbir askerin cesaret edemeyeceği, sırf demokrasiye katkım olsun diye tam bir aydın sorumluluğuyla yıllardır kaleme aldığım yazılarıma, şimdi kalkıp bir projedir diyecek adamın, o kızarası alnını karışlarım ben!
Şimdi artık “ancien regime”in bükemediği elini öpmek için çareler arayan hükümetin, düzeni tekrar eski hâline getirme çabaları, hele bir de böyle, Taraf ’ın içinden satın almış olduğu kullanışlı ahlâksızların ve pişkinlerin hizmetlerine bağlıysa, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş demektir.
“Her ay birkaç milyon zarar ediyor, ama kaynağı belli değil ” diyor. Gazetecilik sınırlarını aşan, ilgi ve ihbarını işletme muhasebesine doğru kaydıran edepsiz bir densizlik bu.
Nerden biliyorsun o kadar zarar ettiklerini? Defterlerini sen mi tutuyorsun?
Ayrıca herkes biliyor ki, Mehmet Betil isimli bir işadamı çıktı, “Ben Taraf’ı parasal olarak destekliyorum ” dedi.
Borsa’da her gün işlem gören bir gazeteyi, ayıp değil mi merdiven altı işletmesi gibi göstermek?
Gerçekten de kazanılamadığı için, bak biz para alamıyoruz. Ele avuca gelen, düşe kalka da olsa ancak gazeteyi döndürmeye yetiyor belli ki.
Ama sen gerçekten dürüst olsan, Taraf ’a nişan alıp tetik düşürmek yerine, kendisine hizmet eden iktidar gazetelerinin o yüksek ödemeleri nasıl yaptığını sorgulardın, senin gibilere.
[email protected]
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016