Namık ÇINAR

Namık ÇINAR
Namık ÇINAR
Haberdar Tüm Yazıları
Star’daki ‘Yağmur adam’
17.03.2014
1941

 StarGazetesiyazarı Yağmur Atsız, geçen haftaki bir yazısını bana ayırmış, saçma sapan eleştirip duruyor.


Fakat bu bizimkinin “Yağmur adam”lığı, o ünlü filmdeki gibi kromozom eksikliğinden değil, sanırım kafadaki birkaç tahtanın noksanlığından geliyor.


Bir kere, insan birine verip veriştirecekse, önce onun hakkında birazcık araştırma yapar da, örneğin “ordudan neden atıldığını bilmiyorum ama verilmiş sadakamız varmış ki, iyi olmuş” diyerek, hiç değilse hak etmediğim bir saygısızlığa imza atmaya kalkmaz.


Siz asıl, benim gibiler ordudan atıldılar da, meydan darbecilere kaldı diye dövünün.


O yüzden atlatamadınız o vartaları.


O yüzden uzun yıllar askerî vesayet altında inlediniz inim inim.


Üzülecekseniz, gelin buna üzülün.


Demek bu bilinç dahi yok sizde.


Ayrıca eğer ahlâklıysanız, benim gibi evsizlerle alay edeceğinize, daha düne kadar kooperatif taksidini dahi ödeyemezken şimdi onlarca daire sahibi olan rantiyeleşmiş gazete yöneticilerinize doğrultun farlarınızı.


Lâkin çıkarlarınız gereği artık nereye gittiğinizin değil, asalak bir at sineği gibi kiminle gittiğinizin önemli olduğu o kadar belli ki.


Aksi hâlde bunca rezil gelişmeye mümkün mü katlanmak?


Yola çıkıldığındakinin aynısı mı, peşine körlemesine takıldığınız Erdoğan?


Nasıl bu kadar umarsız olursunuz, bu kadar kaygısız?


Üstelik bir de Almanya’da eğitim görmüş, o kadar Avrupa yaşamışsınız.


Oralarda kim oturabilir koltuğunda, bu kadar yolsuzluk ve hırsızlıktan sonra?


Boşuna çiğnemişsiniz kaldırımlarını demek “Bahnhof Strasse”lerin.


Bu muydu özlemini çektiğiniz toplum yapısı?


Aklı ve kültürü ancak despotluğa erebilen, çöl insanlarının anakronik yönetim ilişkilerine kafayı takmış birisi miydi, muhayyilenizdeki yıldızınız?


Bu kadar mı yoksunsunuz basiretten?


Ama dedim ya, menfaatler ön almaya görsün, artık ne akla yer kalır bedende, ne vicdana.


Neymiş; Sırpların taşınmazlarını satın alsınlar diye Boşnaklara para dağıtmak, hesaplı kitaplı bir yatırımı imiş, “Uzun Adam”ın.


Öyle ya, aklı sıra bütün İslâm âlemini emperyal heveslerle kendi şemsiyesi altında toplayacak bir gün.


Ama kendi ülkesi parçalanmak üzereymiş, ne gam!


Yahu size mi kaldı bin dört yüz yıldır olamayanı oldurmak? Yarın Sırplarla birlikte gireceklerAB’ye o Boşnaklar, sizin ham hayallerinize değil.


Ben Rumeli kökenli birisiyim. Eğer akrabayı tarikatçılık güden Ortadoğu kafalı biri olsaydım, şimdi çoktan geçmiştim hemşericilikte sizi.


Demokrasilerde yöneticiler, karınlarındaki gaza göre tasarrufta bulunmazlar.


Beşte üçü yoksulluk sınırının altında ezilen, beşte biri de açlık çeken bu toplumun her kara kuruşunun nereye ve nasıl harcanacağına bu ülkenin Meclis’i karar verir ve denetler.


Burası Başbakan’ın çiftliği değildir. Boyu uzun olanın kolu da uzun olur, unutmayın.


Ama o, halkının yarısını düşman ilân ederek, var olan demokrasinin de canına okuyor.


Onun demokrasi anlayışı, sıra gecesi müziği ile vals yapmaya benziyor.


On dört yaşında öldürülen parmak kadar bir çocuğun mezarına serpilen misketlerden korkuyor.


Erdoğan’ın dikta rejimi, o yavrucağın eriye eriye on altı kiloya düşen naşı altında ezim ezim eziliyor.


Toplumun bu vesileyle galeyana gelmesinin sebebi, masum bir sübyana dahi acımak nedir bilmeyen o gaddar ruha duyulan öfkedir.


O küçüğü öldüren devlet, o devleti yöneten de Başbakan’dır.


Filistin’in, Mısır’ın, Libya’nın, Myanmar’ın duaları yeter bize”diyecek kadar kendi halkına yabancılaşmış birinin, sorgusuz sualsiz arkasından seğirten size, keşke anlayabilseniz, bu utanç yeter de artar bile!



[email protected]

twitter@cinarnamik

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar