Taha Akyol
YSK’nın talihsiz iptal kararını 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da eleştirdi ve bazı AK Partililerin “çakal” ve “yılan” gibi sözlerle donanmış saldırılarına maruz kaldılar.
Ölçülü eleştirileri bile düşmanlık sayan bir anlayış…
YSK kararı için destek beklerken Gül ve Davutoğlu’dan eleştiri gelmesine ölçülü bir tepki gösterilmesini anlarım; sitem olabilir, medeni dille tepki gösterilebilir.
Ama kin ve öfke dolu hakaretler, küfürler nedir?!
Kin ve öfkeyle dolu zihinler “nerede hata yaptık?” diye düşünebilir mi?
Halbuki iktidarın buna çok ihtiyacı var.
‘DAVA UĞRUNA’
Abdullah Gül her zaman parlamenter sistemi, kuvvetler ayrığını, kurallı piyasa ekonomisini, AB sürecini, reform düşüncesini, dış politikanın diplomasi diliyle yapılmasını savundu.
Doğru bildiği bu fikirleri savunmaya devam mı etmeliydi?.. Yoksa ülke için doğru bildiklerini bırakıp ne yapılırsa doğrudur diyerek mi hareket etmeliydi?
Davutoğlu “manifesto” adıyla yaptığı açıklamada, yeni sistemin kuvvetler ayrığı ilkesine aykırı olduğu yolunda Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a raporlar verdiğini söylüyor. O görüşlerini bırakıp, ne yapılırsa doğrudur diyerek mi hareket etmeliydi?
Mesele Gül ve Davutoğlu meselesi değil; bunları zikretmemin sebebi, YSK’yı eleştirmeleridir.
Kim diye değil, nasıl diye düşünelim: İnsanlar ülke lehine temel olarak düşündükleri kuralları ve prensipleri bırakıp “dava uğruna” mı hareket etmelidir?
Peki ama “dava”nın bu temel hayati konulardaki kural ve ilkeleri nelerdir?
Görülüyor ki, kişilerin ötesinde, bütün tarihimizde görülen temel bir zihniyet sorunumuz var: Soyut hamasi sloganları pek seviyoruz; siyasete “öngörülebilirlik” kazandıracak somut hukuki ve rasyonel kurallara ve yerleşik kurumlara ise gereken önemi vermiyoruz. Güncel sorunlara göre değişken davranışlar sergiliyoruz…
O yüzden istikrar da büyüme de hep keskin inişler, çıkışlar gösteriyor.
Her yaptığımızı doğru sayarsak bunları nasıl düzeltiriz?
‘GÜVENLİ LİMAN’
AK Parti iktidarı 2010’ların başına kadar başarılıydı: AB ilkeleri, vesayetin kaldırılması, evrensel hukukun anayasaya, ceza ve usul kanunlarına girmesi, ekonomide kurallı piyasa politikaları, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, bu güvenle ülkeye büyük miktarda yatırım sermaye girmesi sağlanmıştı.
Sıcak para ile dış ticaret açığının finanse edilmesini de katarsak, İbrahim Kahveci’ye göre Türkiye’ye 650 milyar dolar para girmişti.
Batı “haçlı ittifakı” ise niye böyle olmuştu? AK Parti’nin o kadar yatırım yapmasını, böylece seçimler kazanmasını niye Batı desteklemişti?
Hayır, ne aşk ne de nefret… Sermaye “güvenli liman”a gider. AB reformlarını yapan, evrensel hukuku anayasasına yazan Türkiye işte bu “güven”i veriyordu…
Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması oylanırken Avrupa Parlamento’su “evet” pankartlarıyla ve Türk bayraklarıyla dolmuştu.
Kimse Türkiye’deki demokratik gelişmelerden, Merkez Bankası’nın bağımsızlığından şüphe duymuyordu.
Ama kabaca 2011’den itibaren hukuk ve demokrasi konularında Türkiye’ye yöneltilen eleştiriler akademik eserlerde bile yer alıyor.
Bu yaygınlaşmış güven sorunu yüzünden, bakın, YSK’nın iptal kararı yüzenden dolar 6.2’li rakamlara çıktı… Türkiye’nin bütçe açığı 2016 yılında 29 milyar liraydı; 2019’un sadece dört ayında 52 milyar lira oldu…
“Güvenli liman” meselesini görüyorsunuz, değil mi?
‘TEK ÇAREMİZ’
Ona buna hakaret etmekle sorunlar çözülmüyor; aksine büyüyor.
YSK’nın iptal kararını Ergun Özbudun, İzzet Özgenç, Âdem Sözüer, Ersan Şen gibi saygın hukukçular eleştirdi. Bunlara siyaseten ‘muhalif’ denilemez, hukuki gerçeği ifade ediyorlar.
O zaman dünyayı nasıl inandıracağız? Dövizi nasıl tutacağız?
AK Partililer eleştirilere öfkeleneceğine “nerede hata yaptık?” diye müzakere etmelidir, kaliteli eleştirilere değer vermelidir.
Ali Babacan Türkiye’nin petrol ve doğal gaz serveti olmadığını hatırlatarak beş yıl önce şöyle diyordu:
“Bizim tek çaremiz daha iyi işleyen bir demokrasi, tek çaremiz temel hak ve özgürlükler konusunda en ileri standartlara ulaşabilmek, tek çaremiz hukukun üstünlüğünün Türkiye’de en iyi şekilde uygulanıyor olmasıdır… Eğer hukuk devleti olamazsak ekonomimiz hiçbir zaman arzu ettiğimiz noktaya ulaşamaz.” (22 Nisan 2014)
Temel mesele bu…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları














































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025