Umut ÖZKIRIMLI
Erdoğan sayesinde “bir yerlere” gelmiş, geleceklerini de Erdoğan’ın siyasi kariyerine endekslemiş kapıkullarını, Başbakan’ın giderek fantastik bir hal alan tavırlarını savunmak için çırpınırken birer çizgi film karakterine dönüşen iliştirilmiş tetikçileri ciddiye almayı çoktan bıraktık, tamam. Meslek icabı yazdıklarına göz atmamız gerektiğinde de Pasiflora da papatya çayı olmadan internet başına oturmuyoruz. Buna rağmen sinir sistemimiz gündelik olarak maruz kaldığımız radyasyondan harap.
Ama yıllardır farklı gazetelerde kalem oynatan, kimileriyle geçmişte yollarımız kesişmiş bazı isimlerin de “gözlerini Erdoğan nefreti bürümüşler” temalı yazılarını okuduğumda acaba biz aynı ülkede mi yaşıyoruz ya da “çaktırmadan” bizimle dalga mı geçiyorlar diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bunun son örneği Gülay Göktürk’ün Bugün gazetesinde 19 Mayıs günü yayımlanan “Bize Neler Oluyor?” başlıklı yazısı.
Soma katliamının (evet, kaza, kader filan değil, düpedüz katliam) ardından Erdoğan’a yönelen eleştirileri yadırgayan Göktürk’e göre “Deprem de olsa, sel de bassa, başımıza taş da yağsa konu hep Erdoğan. Ona karşı duyulan nefret ve kinin ortaya dökülmesi için, onun suçlanması için her şey bir vesile, her şey araç”. Başbakan’ın aleyhte tezahüratlara verdiği aşırı tepkiyi olayın ateşi biraz soğuyunca daha uzun boylu konuşurmuşuz.Bugünün meselesi bu muymuş?
Hayır, Sayın Göktürk, Erdoğan’ın tepkileri bugünün meselesi değil. Başbakanın tepkileri her zaman problemdi, her zaman tartışıldı. Ama bu tepkiler özellikle Gezi olaylarından bu yana tamamen kontrolden çıktı. Başka şekilde ifade edecek olursak:
1. “Erdoğan’ın üslubu hep böyleydi, eleştirmek şimdi mi aklınıza geldi” sorusu anlamsız, çünkü Erdoğan daha önceleri 15 yaşındaki çocuğunu toprağa yeni vermiş bir anneyi meydanlarda yuhalatmıyor, polisin attığı gaz kapsülüyle hayatını kaybetmiş o çocuğa eli sapanlı, yüzü maskeli terörist demiyordu. Bilebildiğimiz kadarıyla, Başbakan sokakta vatandaş da tokatlamıyordu.
2. Bu tepkiler kontrollüyse, yani Başbakan kendi kitlesinin desteğini sağlama almak için özellikle bu tür tepkiler gösteriyorsa o zaman eleştiriniz zaten temelsiz, çünkü bu Başbakanın kendisine olan nefreti bilinçli olarak körüklemeye çalıştığı anlamına geliyor.
Ha tepkiyi kişiselleştirmeyin mi diyeceksiniz? İyi de AKP diye bir parti mi var? Tek karar alıcı, yasama, yürütme, hatta giderek yargının başı bizzat Erdoğan değil mi? Parti içinden Erdoğan’a yönelik tek bir eleştiri duydunuz mu bugüne kadar? Eleştirenler parti içinde kalmaya devam edebiliyor mu? Partinin kurucu isimleri mi dediniz? Arınç’tan Çelik’e tüm ağır toplardan her gün “aslında Sayın Başbakan öyle demek istemedi” ya da “Başbakan haklı” türü demeçler dinlemiyor muyuz?Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bile Erdoğan’ın bir bakışıyla nasıl sindiğini daha yeni görmedik mi? Medya patronuna telefon açan, süren davalara müdahale eden, sonra da kameralar önünde bunları açıkça kabullenen, bunun en doğal hakkı olduğunu savunan bizzat Erdoğan değil mi? Bu kadar kişiselleşmiş bir siyasi hareketi o kişiyi teğet geçerek nasıl eleştireceğiz?
“Aklımızı Erdoğan'la bozmuş, ondan başka hiçbir şey görmüyor, hiçbir şeyle ilgilenmiyoruz” diyorsunuz. Hatta “bu takıntılı ruh hali” yüzünden siyaset bile yapamıyoruz diye isyan ediyorsunuz. Bir kere, bir önceki paragrafta da anlattığım gibi,siyaseti kendine endeksleyen Erdoğan, “biz” değiliz – “bizden” kastım Erdoğan’ı eleştirenler. Erdoğan’ın oyununa düşmeyelim, onu ve yaptıklarını görmezden gelelim ve başka şeyleri, örneğin Soma’da devlet denetiminin niteliğini, sendikaların yetersizliğini tartışalım deseniz haydi neyse. Ama öyle demiyorsunuz. Size göre suçlu “aklını Erdoğan’la bozanlar”.
Nasıl bozmasınlar peki? Siz gazetecilik kariyeriniz boyunca Türkiye’de:
1. 300 kişinin öldüğü bir katliam sonrası olay mahalline gittiğinde yakınlarından haber bekleyenleri “ahlaksızlıkla” suçlayan, bir vatandaşa/göstericiye “bu ülkenin Başbakanını yuhalarsan tokadı da yersin” diyen, sonra da o göstericiyi bizzat tokatlayan bir Başbakan gördünüz mü? (Bakın, milletvekili, belediye başkanı demiyorum, Başbakan diyorum; hani Sarıgül filan demeyin diye).
2. Tokatladığı vatandaşa/göstericiye “İsrail dölü neden kaçıyorsun” diye hitap eden, yani açıkça ırkçı bir terim kullanan bir Başbakanla karşılaştınız mı? (Merak etmeyin, ilk başta ben de inanmamıştım. Ama sosyal medyaya düşen son videoda bu kelimeler açıkça duyuluyor. Erişim yasaklanmadıysa link’i burada: https://vine.co/v/MXrQDg6gjOb)
3. İki özel tim görevlisi/polis tarafından yerde kıstırılmış birini gözü dönmüş bir şekilde tekmeleyen, bu görüntüyle dünyanın belli başlı tüm yayın organlarına manşet olmuş müşavirini görevden almayan, bırakın görevden almayı, ertesi gün yanında başka bir geziye götürerek gövde gösterisi yapan bir Başbakan gördünüz mü?
Yerimiz dar, yakınlarını kaybetmiş ya da onlardan haber bekleyen Soma’lılara biber gazlı, TOMA’lı müdahale emrini kim verdi, olayın üzerinden bunca zaman geçtiği halde sorumlu bakanlar neden istifa etmedi/görevden alınmadı, Soma’ya giriş çıkışlar neden yasaklandı gibi konulara hiç girmiyorum. “Tek adam rejiminde” bunların Erdoğan’la ne ilgisi var diyeceğinizi sanmam. Demeyi düşünüyorsanız da o zaman Erdoğan’in bugün (19 Mayıs) yaptığı, Yılmaz Özdil ve Yazgülü Aldoğan’ın kovulmasını istediği konuşmayı okumanızı öneririm. Özellikle de “Diyorum ki sen bir patron olarak bunları hala kapıya koyamıyorsan sen de aynı zihniyettesin” cümlesini.
Özetle gerçekten “bu zehir daha ne kadar yayılacak, toplumun ne kadarını ele geçirecek, bu işin sonu nereye varacak” diye gerçekten merak ediyorsanız, bize sorduğunuz soruyu – neden bilinçli ya da bilinçsiz kendisine yönelik nefreti körükleyecek, kutuplaşmayı derinleştirecek tavırlar sergilediğini – önce Sayın Erdoğan’a sorun isterseniz. Ağzıyla kuş tutsa Erdoğan’ın yaranamayacağı kesimler yok mudur? Vardır elbette. Siz de yazmışsınız zaten; her siyasetçinin seveni, sevmeyeni vardır. Ama her siyasetçinin yaşlı anneleri meydanlarda yuhalatanı, ölü yakınlarına hakaret edeni, sokakta adam tokatlayanı yoktur.
Var mıdır?
https://t24.com.tr/yazarlar/umut-ozkirimli/erdogan-nefreti-ve-soma-gulay-gokturke-bir-cevap,9316
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
25.02.2020
10.02.2020
16.12.2019
5.01.2019
19.10.2019
12.10.2019
6.08.2019
2.07.2019
24.03.2020