Umut ÖZKIRIMLI
Tanıl Bora’nın ilk olarak 1994 tarihinde Birikim dergisinde yayımlanan (daha sonra revize ederek Milliyetçiliğin Kara Baharı adlı derlemesine de dahil ettiği) ”Türkiye’de Milliyetçilik Söylemleri: Melez Bir Dilin Kalın ve Düzensiz Lügati” adlı makalesi Türkiye’de egemen olan milliyetçilik akımları üzerine yazılmış belki de en derli toplu ve ufuk açıcı çalışmadır.
Bora bu makalede 1990’lar Türkiye’si bağlamında beş milliyetçilik söylemi belirler. Bunları sırasıyla resmi milliyetçilik ya da Atatürk milliyetçiliği, Kemalist ulusçuluk, liberal ”yeni-milliyetçilik”, Türkçü radikal milliyetçilik, İslamcılıktaki milliyetçilik olarak adlandırır. Bora’nın makalede üzerinde en çok durduğu milliyetçilik söylemi ise Atatürk milliyetçiliğinin modernist-Batıcı damarından beslenen liberal ”yeni-milliyetçiliktir. Bu söylem ”milli kimliği, dünyanın ileri/zengin ülkelerinin, yani Batı’nın düzeyine erişme şevki ve yeteneği temelinde tanımlar”. Ekonomik başarılara verdiği önem zaman zaman ”piyasa fetişizmi”, ”refah şovenizmi” ve ”sınıf ırkçılığına” dönüşür. Gençliğe ve popüler kültüre olan düşkünlüğüyle kendini yirmi birinci yüzyılın milliyetçiliği olarak tanıtır.
Bora’nın makalesinde detaylı bir şekilde analiz ettiği liberal milliyetçilik söyleminin en ateşli savunucularından biri, yıllar boyu Türk basınının amiral gemisi olarak tabir edilen Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliği ve başyazarlığını üstlenen Ertuğrul Özkök’tür. ”Dünyaya açıklık, hayattan zevk almaya olan tutkunluk, bilgisayar ve İngilizce gibi ’bilgi toplumu’ donanımlarına hakimiyet” gibi değerler Özkök’ün övgüler düzdüğü yeni Türk’ün belirleyici nitelikleri arasındadır.
”Biz Türkler artık müziği, hayvanı, çevreyi sevmeyi öğreniyoruz ”dur (Ertuğrul Özkök, Hürriyet, 13.6.1994). Yeni Türk, fiziksel olarak da eski Türk’ten farklıdır. “Türk nesli güzelleşiyor”dur (Ertuğrul Özkök, Hürriyet, 4.11.1992). Özkök, Güneydoğu’da bacağını kaybeden bir askerden bahsederken “ince tel çerçeveli gözlükle rötuşlanan incecik yüzüyle yeni Türk gencinin değişen, çağdaşlaşan portresi ”ne dikkat çeker (Hürriyet, 4.11.1992); dünya güreş şampiyonluğunu kazanan Sabahattin Öztürk’ü anlatırken ise “Çağdaş ve güzel. Bıyıksız, iri, genç ve modern. (…) Bizim Sabahattin’imiz Garp’tan daha yakışıklı, daha modern, daha çağdaş.” (Hürriyet, 29.8.1993) ifadelerini kullanır.
Ertuğrul Özkök’ün pazarladığı liberal milliyetçilik söyleminde 1990’larda bir tür yeniden doğuş yaşayan Türk pop müziği de önemli bir yer kaplar. Özkök, “pop müziğimizin Türk müziği ile barışmasını, Türk müziğini ağzına almayan gençlerin şimdi Tarkan’ın kıvrak müziği ile dam etmesini”, “muazzam bir millî ozmos” olarak selamlar (Hürriyet, 13.6.1994). Türk pop müziğinin rönesansını ”devletin kültür politikasıyla kotarılamayan Gökalpçı Doğu-Batı Sentezi’nin piyasa dinamiğiyle ve ‘sivil’ düzeyde gerçekleşmesi olarak” kutlar. “Türkiye 19. yüzyıldan beri aradığı muazzam sentezi nihayet buluyor. Batı ritmi ile Doğu’yu yaşamayı keşfediyoruz.” (Ertuğrul Özkök, Hürriyet, 30.5.1993):
(Tarkan) 7’den 70’e Türkiye’yi birleştiren, bu coğrafyanın gerçek anlamda ilk Doğu-Batı Sentezi mega starı.(…) Tarkan’ın düğmeleri açık gömleğinden fışkıran yeni müzik, Doğu’yu reddeden ama Batı’da bir türlü karaya ayak basamayan bir ekzodüsün, bir zihniyet göçünün, bir estetik nomadlığının ilk yerleşikliğe geçiş işaretini veriyor. (Ertuğrul Özkök, Hürriyet, 3.7.1994)
1990’larda yeni Türk’ün izlerini sürmeye başlayan Özkök aradan gecen çeyrek asırlık dönemde de bu arayıştan vazgeçmez. Örneğin 19 Mayıs 2000’de yayımlanan bir yazısında ”artık yeni bir Türkiye’nin doğduğunu, yeni Türkler’in bu ülkenin imajına hakim olmaya” başladıklarını ilan eder. ”Hem davranışları, hem fizikleri, kılık ve kıyafetleriyle gelişmiş ülkelerden hiç de geri kalmayan, birçok alanda öne dahi gecen yeni Türkler, bu ülkeye müthiş bir gelecek vaat” etmektedirler, çünkü ”Bu ülkenin neredeyse 40 yılına mal olan karamsar ve negatif entelijensiyasını bir safra gibi” üzerlerinden atmışlardır. ”Ciğerleri pozitif enerjiyle” doludur. ”Aydın olmayı, ülkesini insafsızca eleştirmekle eşanlamlı gören, toplumun siyaset dışındaki alanlara ilgisini küçümseyen, hatta sarakaya alan hım hım zihniyete” kırmızı kart göstermişlerdir. Gelecek, bu yeni Türklerindir.
Bu bağlamda son dönemde Batıda ismi en çok anılan ”Türkler” arasında yer alan Gaye Su Akyol hakkında ünlü New York Times gazetesinde yayımlanan bir makalenin Ertuğrul Özkök’ün menziline girmesine de şaşırmamak gerekiyor.
Konuya 12 Aralık 2019 tarihli köşesinde ”Teşekkürler Alex Marshall. Türkiye 5’ten büyüktür dedin” başlığıyla değinen Özkök, Marshall’ın yazısını ”müthiş bir popüler kültür analizi” olarak nitelendiriyor. ”1970’lerde Barış Manço, Moğollar, Erkin Koray gibi isimlerin geliştirdiği ’Türk psychedelic rock’ müziğinin yeniden doğuşunu” anlatan makale, ”gerçek anlamda milli ve yerli bir rock müziğini tarif” etmektedir.
Marshall ”1980’de askeri darbenin bastırdığı itiraz kültürünün yeniden doğuşuna işaret etmekte haklıdır, çünkü ”o müzik Türkiye’nin ’masum yıllarının müziği’”dir. Yazısını Alex Marshall’a ”kocaman bir merhaba” göndererek bitiren Özkök “Teşekkürler Alex… Bütün dünyaya Türkiye’nin beş siyasetçiden büyük olduğunu gösterdin” diye eklemeyi de unutmaz.
Bu kısa özetin sorunlu olduğunu, Özkök’ten pek de haz etmediğim için yazıyı çarpıttığımı düşünüyorsanız tek yapmanız gereken yukarıda verdiğim link’e tıklayarak yazının orijinalini okumak. Ama önceden uyarayım. Gaye Su Akyol’la yapılan bir söyleşiye dayanan bu makalenin Özkökçe versiyonunda tek bir şey eksik: Gaye Su Akyol!
Nedenini tahmin etmekse pek zor değil. ELLE Style Awards 2019 tarafından verilen ”Yılın Müzik Yıldızı” ödülünü alırken yaptığı teşekkür konuşmasına ”Hanımlar, beyler, translar, lubunyalar, queer’ler, serseriler, seferiler, güvensiz suda yüzenler, ateşle dans edenler ve izafi dünyanın tekinsiz yolcuları” diye başlayan ve ödülü ”ataerkil ve müthiş sıkıcı bir dünyada her şeye rağmen var olma mücadelesi veren, ön yargıları kırıp kendi olma cesaretini gösteren, ’elalem ne der’ diye umursamadan risk alan, yaratan, üreten, devinen, dans eden, kahkaha atan, varlığı birer başkaldırı olan ve kendini kadın olarak tanımlayan herkese” ithaf eden Gaye Su Akyol en azından ideolojik olarak Özkök’ün yeni Türk tanımlamasına sığmaz çünkü.
Özkök’ün hayallerini süsleyen yeni Türkler, Washington’a her gittiğinde kaldığı Watergate Oteli’nde üst düzey yöneticilik yapan, Amerika’nın en iyi doktorları sıralamasına giren, Columbia’dan MBA diploması alan Türklerdir. ”Kainatta ilgilenecek, sevinip üzerine hayaller kurulacak milyonlarca güzel şey varken bu coğrafyaya biçilen payla yüzleştikçe” kahrolan Akyol gibi Türkler değil.
12 Eylül darbesini ”bir kabusun bitişi” olarak yorumlayan, ”Evren Paşa’nın Paper Moon’daki sakin akşam yemeğini” hayranlıkla seyreden Özkök’ün dünyasında Türk psychedelic rock’ı da ”masum yılların müziği”ne dönüşür elbette. Bahçelievler’in, Çorum’un, Maraş’ın, sokaklarda katledilen, hapislerde işkenceden geçirilen binlerin kendine yer bulamayacağı yılların. Ya da Erdal Erenlerin, Kürtçe yasaklarının olmadığı ”huzur” (!) ortamlarının.
Siz yine de Ertuğrul Özkök’ün Gaye Su Akyol’uz Gaye Su Akyol yazısını okuyun. Her dönemin makbul Türk’ü Özkök’ün zihin dünyasını anlamak için. Liberal milliyetçiliği tanımak için. Sulandırılmış milliyetçiliğin su katılmamış milliyetçilikten çok da farklı olmadığını görmek için. Bu ülkede kim başbakan ya da cumhurbaşkanı olursa olsun, asıl iktidarın milliyetçilik olduğunu hatırlamak için.
İçiniz sıkılırsa da Gaye Su Akyol dinleyin. Ve Özkökgillerin olmadığı bir dünyanın hayalini kurun. Ve unutmayın: ”İstikrarlı hayal hakikattir”.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları




















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
25.02.2020
10.02.2020
16.12.2019
5.01.2019
19.10.2019
12.10.2019
6.08.2019
2.07.2019
24.03.2020