Vedat Bilgin
15 Temmuz darbe girişiminin, demokrasiye karşı faşist bir cemaatin ülkeyi bölme, işgale açma ihaneti olduğunu görmeden, bu alçaklığa karşı açıkça tavır almadan siyasette bir varlık göstermek mümkün müdür? CHP’nin açıkladığı karşı raporda, hâlâ ‘Kontrollü darbe’ söylemini diri tutma çabası içinde olması büyük bir talihsizliktir. Büyük bir talihsizliktir çünkü Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin partiye dönüşmesiyle kurulan bir siyasi hareketin, bugünkü Türkiye’ye karşı, bu ülkenin bağımsızlığını, birliğini ortadan kaldırmaya dönük bir operasyona karşı açık bir tavır alamaması ciddi bir sorundur.
“‘Kontrollü darbe’ söylemi ortaya atıldığında, doğrusu meseleyi bu partinin yönetim kadrosunun ‘siyaset yapmada’ yaşadığı yetersizlik sendromuna bağlayarak, bu kavram üzerinden bir siyasal eleştiri arayışı olarak görmüş, kavramın gelişi güzel kullanılmış olabileceğini düşünmek istemiştim. Daha sonra bu söylemden bir ara vazgeçilir gibi olmasını da bu iyimser bakış açımı desteklediğine yormaya çalışırken bu defa CHP’nin, TBMM Komisyon Raporu’na karşı hazırladığı dokümanda bu kavramın tesadüfen değil sistematik bir biçimde ısrarla kullanılmasına ne demeli?”
Sistemin örgütünü yok saymak
Bu kontrollü darbe lafı, sadece FETÖ yapılanmasını onun darbe girişimini anlamaktan uzak siyasi bir yetersizliğin ifadesi değil, aynı zamanda Türkiye karşıtı bir uluslararası operasyonun ya kavranamaması yahut da bilinçli bir şekilde karartılması anlamına gelmektedir.
“Nasıl mı? Meselenin esası Türkiye’de FETÖ’nün dayandığı bir yapılanmayla ilgilidir. Çok kez üzerinde durmaya çalıştığım gibi, işin temeli Soğuk Savaş döneminde ortaya çıkan Yeşil Kuşak Projesi’ne uzanmaktadır. Batı sistemi, Müslüman ülkelerde İran devrimi gibi hareketlerin vuku bulmasına karşı bir tedbir olarak ve aynı zamanda Sovyet yayılmasının önüne set çekmek maksatlarıyla bir dizi tedbir almıştı. Bunlardan biri de, başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkelerde çeşitli grupları (bunlar anti-komünist ve apolitik dindarlar diye bilinen yapılardır) destekleyerek, illegal yollardan müttefiklik ilişkisi kullanılarak devlet içinde bunlara saha açılmasıdır.”
Çoğu kere GLADYO yapılanması diye bilinen örgütlenmenin, koruyup kolladığı devlet içinde önünün açıldığı, bu yapıların Soğuk Savaş sonrası da çeşitli vesilelerle sahnede tutulmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. FETÖ yapılanmasının GLADYO veya çeşitli istihbarat istasyonlarıyla ilişkisinin de bu bağlamda kurulup geliştiği, bunlara Soğuk Savaş zamanlarından bugüne devlet içinde alan açıldığı görülmektedir. Bunların sadece Türkiye’ye karşı değil başta Türki devletler olmak üzere geniş bir coğrafyada kullanıldığı, o ülkelerin içişlerine müdahale etmede operasyon için görev verildiği birçok olay bilinmektedir.
Kimin kontrolündesiniz?
Şimdi CHP’nin bu Yeşil Kuşak operasyonlarından habersiz olması, Müslüman coğrafyalarda yapılan bu tür girişimleri anlayamaması, 15 Temmuz darbe girişimine karşı Batı sisteminin yaklaşımı ortadayken, durumu analiz edememesi ne anlama gelmektedir? “15 Temmuz’dan hemen sonra ABD’nin ‘tarafları sükûnete ve uzlaşmaya’ ( kim kiminle uzlaşsın!) davet eden açıklamaları, Brüksel’in sükutu, darbe girişimi çökertildikten sonra, NATO karargâhlarındaki subayların başta Almanya olmak üzere bulundukları ülkelere sığınmaları, Batı sisteminin buradaki koruyucu kollayıcı tavırları, Batılı istihbarat çevreleriyle yakın ilişki içindeki yayın organlarında FETÖ yapılanmasına gösterilen müsamaha, Türkiye karşıtı lobilerine destek verilmesi kısaca darbeci faşistlerle Batı sisteminin dayanışması tesadüf olabilir mi?”
Mesele açıktır: Batı sistemi bölgemizdeki ülkelerin siyasi haritalarını değiştirmek istiyor ve Türkiye buna karşı çıktığı için FETÖ ile PKK/PYD ile işbirliği yapılarak bu proje kabul ettirilmek isteniyor. Bütün bunları yok sayarak ‘darbeye kontrollü’ demek, ne anlama gelir dersiniz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019