Vedat Bilgin
O gün önce onlar şaşırmışlardır; Türkiye’den devşirme usulüyle emperyalistlere asker yazılanlardan, hainler sürüsünden bahsediyorum. Önce onlar, arkasından bütün dünya hayret etmiş, muhtemelen hayranlıkla karışık şaşkınlık yaşamıştır. Bu Türkler nasıl insanlardır!
“Nasıl olurda tanklarıyla, uçaklarıyla, silahlı hainler sürüsü ölüm kusarken, ellerinde bayraklarıyla, yumruklarıyla sivil insanlar bu işgale girişimine karşı durmuş, ölüme meydan okumuşlardır! Evet, 15 Temmuz ölüme meydan okuyanların zaferidir.”
Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Başkomutan seçtiği Gazi Paşa’nın komutasında Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kocatepe’de olduğu gibi, o gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla birlikte bütün vatan sathında ayağa kalkmışlardır. Elbette sivil kahramanların yanında Özel Harekâttan, Özel Kuvvetlere, polislere kadar güvenlik güçlerinden birçok kahraman bu mücadelede kritik görevler yapmışlardır; elbette Türk ordusu devşirilmiş hainlerden ibaret değildir ve ordunun büyük çoğunluğu bu ihanet şebekesinin ezilip mağlup edimesin de vazgeçilmez tarihi bir rol oynamıştır.
BU TÜRKLER NASIL İNSANLARDIR?
Böyle bir direnişi kim yapabilirdi? 15 Temmuz dünya tarihinde, modern zamanlarda eşine kolay rastlanabilecek bir olay değildir. Bu destanı yazanların kimliği bu kahramanların tarihsel hikâyesinde gizlidir. Bu olayda iç-içe geçmiş üç meseleyi tespit etmek mümkündür: Birincisi, işgale karşı vatan savunması; ikincisi, milletin egemenlik hukukuna, demokrasiye sahip çıkmak; üçüncüsü, ihanete karşı durmak, devletin bağımsızlığını savunmaktır.
“15 Temmuz operasyonunu hazırlayanlar, FETÖ ihanet örgütünü devşirip, Türkiye’ye saldırtanların ilk hedeflerinin ülkeyi işgal ederek, Ortadoğu’yu yeniden düzenlemeye buradan başlamak istediklerini gösteren birçok kanıt artık orta yerdedir. Eğer işgal başarılı olsaydı PKK/PYD ile yapılmak istenen, elde edilmek için uzun zamandır çalıştıkları hedefe ulaşmış olacaklardı. Bunun için ilk adımda Güneydoğu’yu PKK/PYD’ye teslim etmeye hazırlık yapıldığı ortaya çıkmıştır. İhanet örgütünün ikinci hedefinin demokrasiye son vermek olduğu, bunun da ana nedeninin demokrasinin ülkeyi Batı kontrolünden çıkardığı için yapıldığı açıktır. Dolayısıyla FETÖ yapılanması 27 Mayıs’tan bu tarafa darbelerle, müdahalelerle kontrol altında tuttukları ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde kontrolden çıkmasına izin vermemek için 15 Temmuz’da demokrasiye son vermek üzere, yeniden Batı vesayetinde bir yönetim yapısını tesis etmek için harekete geçmişlerdir.” Bunun kaçınılmaz sonucu olarak ülkenin bağımsızlığına son vermek olduğu düşüncesiyle hareket ettikleri görülmektedir ki bu demokrasi ve bağımsızlık arasındaki derin ilişkiyi de açıkça ortaya koymaktadır. Evet, ülkenin bağımsızlığının teminatı demokrasidir. Onlara göre Erdoğan’ın suçu, saldırılara muhatap olmasının asıl sebebi ülkesinin bağımsızlığını savunan bir lider olması, boyun eğmemesi, taviz vermemesidir.
BU ÜLKE
“Onların hesap edemediği ise bu milletin karakteridir, vatanseverliğidir, kendi hukukunu çiğnetmeyecek yiğitliğidir. O gün sokağa çıkan kahramanlar yalnız değillerdir. Bu toprakların Türkiye olmasını sağlayan kahramanlar Alpaslan Gazi’den, Osman Gazi’ye, Fatih Sultan Mehmet Han’dan Abdülhamit Han’a, başında kalpağıyla Gazi Mustafa Kemal Paşaya kadar hepsi orada, onların yanındaydılar.” Onlar bu ülkeyi hesaba katmamışlardır. Bu ülke, adını bin yıldır üzerinde yaşayanlardan alan Türkiye’dir, şehit kanlarıyla yunmuş yıkanmış tertemiz topraklardan vatan yapılan yerdir. Bu ülkenin insanları sömürgecilik çağının en azgın, en saldırgan ordularını ilk defa mağlup eden devleti kuranların ülkesidir; dünya tarihinin seyrini sadece Çanakkale’de müstevlileri perişan ederek değil, Milli Mücadelede Gazi Paşa’nın öncülüğünde İstiklal Harbi’nin kahramanlarıyla sömürgeciliğe karşı ilk bağımsızlık savaşını kazanan bir milletin vatanıdır. Bu ülke emperyalist hesapları bozan ülkedir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019