Cafer Solgun
AKP'yi iktidardan düşüren seçim sonuçlarıyla ilgili yapılan 'özeleştiriye' benzer değerlendirmelerin en 'gözde' konusu, 'Kürtler bizden neden koptu? Oysa biz Çözüm Süreci başlatmıştık, üstelik de dindar bir partiyiz' şaşkınlığını yansıtıyor. Bu şaşkınlık, iktidar olmanın sarhoşluğunda ne denli kendilerinden geçtiklerinin göstergelerinden biri.
Bu sorunun cevabını ararken akıllarına Kobanê geliyor ve Kobanê'nin Kürtler için ifade ettiği anlamı 'galiba' iyi anlayamadıklarını ve yaptıklarını da iyi anlatamadıklarını söylüyorlar. Mesela '200 bin Kobanêli Kürde sınırlarımızı açmıştık halbuki' diyorlar; amaCumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Ekim 2014 günü Gaziantep'te vatandaşlara hitap ederken söylediği 'Kobani düştü düşecek' sözlerinin ne tür bir zihniyetin tezahürü olduğu üzerinde durmuyor, duramıyorlar.
Kobanê, IŞİD, Çözüm Süreci konulu yazılarım arşivde duruyor. 'Nerede hata yaptık' diye içtenlikle merak edenlerin bakmasında yarar olabilir. 'Uzman' edalarında yapılan analizlerde yandaş yorumcuların cevap vermekten kaçındığı soru şuydu:IŞİD, işgal etmeyi başarsaydı bile tutunamayacağı besbelli, yerel desteği bulunmayan Kobanê'yi neden işgal etmek istemişti? 'Uzmanların' cevap vermekten kaçındıkları bu sorunun cevabını Kürtler biliyordu işte...
Kobanê sorunu aslında 'ya Çözüm Süreci?' diye sormayı da anlamsızlaştırdı. Çünkü o günlerde ve izleyen dönemde net bir şekilde açığa çıktı ki, iktidar partisinin 'PKK kayıtsız şartsız silah bıraksın'ın ötesinde herhangi bir 'çözüm' perspektifi yoktu. PKK'nin silah bırakması da, 'çözüm'den ziyade yaklaşan seçimler için lazımdı. Süreç, kapalı kapılar ardındaki miadını doldurup da kimin 'çözüm'den ne anladığını açık seçik bir şekilde deklare etmesini kaçınılmaz kılan bir noktaya gelince, malum, 'Ne Kürt sorunu ya? Kürtlerin neyi eksik?' müdahalesi gündeme geldi.
Bir de çok demagojisi yapılan Kürtlerin dindarlığı, muhafazakârlığı konusu var. Kürtler dindar, AKP de dindar, eşittir, Kürtler çantada keklik. Meydanlarda Kur'an sallarsın, 'bunlar Zerdüşt' masalı okur, işi bitirirsin.
Bunların oturdukları saraylardan Kürtler çok 'aptal' görünüyordu herhalde. Kürtler büyük çoğunluğu itibarıyla hâlâ dindar, muhafazakâr bir halk; dinden imandan çıkmış değiller. İmanları ile çıkarları yer değiştirenleri teşhis edebilecek kadar da gelişmeleri yakından izleyen bir halk aynı zamanda.
İyi niyetli olduğunu düşündüğüm bazı AKP'li okurlarım, 'tamam, hata yaptık, düzeltiriz' diyorlar.
Hatasını kabul etmek erdemli bir davranış elbette. Ama bunu hatanın sahiplerinin kabul etmesi gerekiyor. Mesela sorunun kapsam ve içeriğine, anlam ve önemine vakıf olması gereken bir pozisyonda bulunan Yalçın Akdoğan'da pek de 'hata yaptık' mahcubiyeti göremiyoruz.
Fakat asıl mesele o da değil. Hata, bilmeden, istemeden işlenen bir kusur veya yanlış davranışa deniyor. Dolayısıyla düzeltilmesi de mümkündür.
AKP Kürt sorunu, Çözüm Süreci ve genel olarak Kürtlere yaklaşımıyla ilgili gerçeğini sorgularken mevcut yüzeyselliğini sürdürürse, 'bilmeden, istemeden' hata yapmış olmayacak; hatanın kendisi olacaktır...
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025