Ahmet TAŞGETİREN
Hiçbir ekonomi yazısının, demecinin insanların yaşadığı ekonomik gerçekliği doğru yansıtabileceğini düşünmüyorum.
Meselâ insanların boğulma hissini bir yazı nasıl anlatabilir ki?
-Boğuluyorum, boğuluyorum, diyor sokakta kendisine mikrofon uzatılan kadın.
Ayda kazandığı para evinin kirasına yetmiyor. Kıvranıyor.
-Maaşınız ne kadar?
-25 bin lira.
-Evinizin kirası ne kadar?
-25 bin lira.
-Nasıl ödüyorsunuz, sonra nasıl yaşıyorsunuz?
Bu sorunun cevabı var mı?
Orada boğulma var işte.
-Peki ne yapıyorsunuz, açığı nasıl kapatıyorsunuz?
-Kapatamıyoruz, boğuluyoruz.
-Yüksel Kanar sormuştu ya:
"KELEBEK NEREYE KAÇAR YAĞMUR YAĞINCA?”
-Kirasını ödeyemeyenler nereye gider İstanbul’dan?
Bu ülkeyi yöneten kişi bir şey söylesin, insanların yüreğine su serpsin.
Meselâ “16 bin lira ile geçin” denen emeklilerin yüreğine su serpsin, meselâ üniversiteyi bitirip boş gezen gencin, işyeri kapandığı için boşta kalanın, işyerini kapatmak zorunda kalan ve işçisine borçlu kalanın, mesela açlık sınırının altındaki asgari ücretle iki kişilik aileyi bile geçindiremeyenin, ucuz et kuyruğuna girenin ya da ucuz et kuyruğuna bile giremeyenin yüreğine su serpsin.
-Emekli maaşının insanları geçindiremeyeceğini bilmiyor olamaz ülkeyi yönetenler…
-Açlık sınırının altındaki asgari ücretle tek kişinin bile yaşayamayacağını, hele bir ailenin hiç yaşayamayacağını, hele kirada oturuyorsa kiralık ev bulamayacağını, doğan çocuğuna ekmek yetiştirememek gibi bir boğulma hissine sürükleneceğini, doğan her çocuğun yük hissedileceğini, çocukların açlık psikolojisi içinde büyüyeceğini, çocukların gelişme geriliği yaşayacağını, bilmiyor olamazlar.
Emekli deyince 16 milyonluk bir kitleden bahsediyoruz.
Asgari ücretli deyince çalışan nüfusun yüzde 45’inden bahsediyoruz. “Bi tık üstü” dediğinizde on milyonlar söz konusu…
Orta gelir grubu ümidini kesti ev almaktan araba almaktan, arabasını yenilemekten… Çünkü orta gelir grubu orta gelir grubu olmaktan çıktı.
Dar gelirli ise sanki doktorun ne yersen ye dediği kategoriye giriyor.
Emekliye maaşı devlet veriyor ve devlet çatır çatır faizle borçlanıyor. Üstelik trilyonlarca liralık borçlanmalar yapıyor.
Bir soru:
-Emekliye hangi takvimde nefes aldıracak bir maaş verilebilir?
Cevap:
-Hiçbir takvimde…
16 bin lirayı yüzde 100 artırsanız 32 bin lira eder, o da açlık sınırının biraz üstünde şu anda…
Refah mı bu? Nefes aldırır mı bu yıllarca ülkeye emek vermiş ve bugün hayatının son baharını bahar gibi yaşamak isteyen insanlara?
Devlet nerede ise maaşları 1000 lira artırırken bin kere düşünüyor.
-16 milyon insanın maaşını sadece 1000 lira artırsanız 16 milyar ediyor vs….
-Asgari ücretliye hangi takvimde nefes aldıracak bir ücret verilebilir?
Var mı bu sorunun ümit verici bir cevabı?
Ülkenin profesörleri yoksulluk sınırının kıyısında maaş alıyor.
Ülke olarak açlığı - yoksulluğu konuşuyoruz. 17’inci büyük ekonomi imişiz… Bu ekonomi milyonlarca insan için hangi takvimde işe yarar?
Bir kesim var evet, bir eli yağda – bir eli balda bir kesim…
O da ekonomi düzeninin “servet transferi” niteliği ile izah ediliyor, dolayısıyla milyonlarca insana daha çok boğulma duygusu veriyor. İşsiz genç, asgari ücretli babasından harçlık bile isteyemeyen genç, bil eli yağda bir eli balda dünyaya baktığında yüreğinde nasıl bir kıvranma hisseder?
Buralara getirildi ülke. Kendiliğinden gelmedi. Bir sorumlusu olmalı. Bedel ödemeli. Hiçbir mazeret başarının yerini tutmuyor.
Ve bu ülke insanına bir ümit verilmeli. Yarınlar için ümit. Nerede o ümit?
AYMAZLIĞA BAKAR MISINIZ?
Külliye’de Papa’nın onuruna düzenlenen programda Hazreti Peygamber’in Medine’ye gelişinde Medinelilerin sevinç çığlıklarını yansıtan “Talaal Bedru aleyna – Üzerimize ay doğdu” ilahisi seslendirilmiş. Papa da tanır – bilir mutlaka Müslümanları heyecanlandıran bu ilahiyi, şaşırmıştır, Cumhurbaşkanı Erdoğan da şaşkınlığa uğramış olmalıdır. İlahiyi okuyan kadınların kıyafetlerinde de Papa’nın giysilerine benzeme çabası var mı acaba?
Külliye’nin kültür dünyasında ne yaşanıyor?
Ayasofya’ya kamyon sokmak da bu işin uzantısı mı?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTDüzcelinin D-100 Karayolu’nda “Hız”la İmtihanı.. 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciSadece orta sınıf ezilmedi, akıl ve bilim de ezildi 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞReel politika, pragmatizm, ilkesizlik, oportünizm batağında AKP 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’a uzanan iktidarın mahcup eli; Fatih Altaylı’ya inen Adaletin tahta kılıcı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanOrtodoks solu ve merdiven altı İslamcılığı aşamazsak… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÇözüm için ilk adım ne zaman atılacak? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBüyük ülkenin, küçük insanları… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇNifak ve münafık 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKürt olmak 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÖzgür Özel’in ve CHP’nin siyasi portföyü 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALTers köşe... 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUPapa geldi diye esas şu konuyu tartışsak ya… 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİznik’e gelen Papa değil Haçlı Ordusu sanki 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRDevletin “büyük bir gizlilik” içerisinde gerçekleştirdiği İmralı Ziyareti! 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTürkiye bilimin neresinde? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBoğulma nasıl anlatılır? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP nereye? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Özgürlük Yasaları Çıkarılmalı"; Mücadele ve Sahiplenme Birlikte Yürür... 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYKürt Sorununu Kavrayamayanlar Barışı da Kavrayamazlar 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.11.2025
23.11.2025
21.11.2025
20.11.2025
18.11.2025
16.11.2025
14.11.2025
13.11.2025
11.11.2025