Ali BAYRAMOĞLU
Gerek siyasiler gerek toplum gerek basın için gündemin tek maddesi var:
Barış ve barış süreci…
Bir yola çıktık ve yol alıyoruz.
Yol, itirazlar, endişeler, belirsizliklerle dolu.
Bu doğal…
Ancak aynı yolda beklenti, umut, yenilikler de var ve işin bu tarafı öte tarafından daha önemli.
Zira tartıştığımız sadece silahların susması ve ülkeyi terketmesi meselesi değildir. Hedef, sadece Kürt sorununun çözülmesi değildir. Mesele ve hedef Kürt sorunu ve çözümü üzerinden Türkiye'nin çok-kültürlü, çoğulcu ve demokratik bir dokuyla yeniden inşasıdır…
O zaman çıkılan yol, daha önce de söyledik, 'ülkenin kendisini siyasi, idari, zihni dokusuyla baştan kurma hamlesi' demektir.
Kürt meselesinin çözümüne yönelik girişim, yeni Türkiye meselesi, ülkenin 2000'li yıllarla girdiği değişim ve yenilenme sürecinin 'ikinci hayati aşaması'nı oluşturmaktadır.
Bu çıplak gerçek, benimsense de benimsenmese de herkesin gerçeğidir.
Kürt Hareketi'nin de hükümetin de diğer siyasi partilerin ve sivil diğer güçlerin de…
Bu nedenle, çözüm parçalı değil, tam demokrat tutum gerektirir, anayasa, anayasal rejim, denge ve denetim tartışmaları, açık toplum ve Kürt sorununun çözümü bir bütün oluşturur.
Çıkılan yolda, mutabakat, konuşma, katılım, uzlaşma bu nedenle hayati önemdedir.
Ve taşıyıcı güç toplumdur, toplumsal grupların değişim ve dönüşüm istikametindeki ağırlığı, ittifakı ve üreteceği meşruiyettir.
Bunun içindir ki, Türkiye'ye çatışma çözümünde (belki haklı olarak) farklı ülkelerin tekniklerini salık vermek gereklidir, ancak yeterli değildir.
Zira burada mesele, Güney Afrika'yı biraz andırır şekilde çatışma çözümünün ötesindedir.
Ülke, 'toplum merkezli kurucu iktidar iklimi' nin doğumuyla ilgili bir kavşakta bulunmaktadır.
Akil insanlar ve benzeri girişimler, gerek işlev gerek terkip itibariyle kimi siyasi beklentileri karşılamayan bir görüntü sunsa ve eleştiri oklarını üzerine çekse de, şüphe yok ki, gerek toplumsal meşruiyetin pekişmesi, gerekse toplum ve siyaset mekanizması arasında yeni bir bağ kurma açısından önem taşımaktadır.
Bunu tam kavramak için olup biteni uzak açıyla değerlendirmekte fayda var.
Bunun birinci koşulu, gelişmeleri ve barış süreci siyasi iktidara (yakın ya da karşıt) endekslemekten, alan kavgası fikrine, salt gücü itme üzerine kurulu ezeli muhalefet takıntısına uzak durmaktır. Her aktörü ve yapıyı, sivili, memuru, hükümeti ve basınıyla barışa, barış sürecine oranla yerli yerine oturtmaktadır.
Ancak açıktır ki, yaşanan bu süreç ne seyirci kalmakla ne yan sokak kavgalarıyla ne karından konuşmakla geçiştirilebilir.
Bu gazeteci için de iş adamı için de, akademisyen için de böyledir.
Bir süredir toplumsal meşruiyet ve demokratik ittifat meselesine dikkat çekmeye çalışan yazılar yazıyorum.
Unutmamak gerek, Türkiye eski düzeni yıktı, bunu 'demokrat bir ittifak'la gerçekleştirdi.
Şimdi ise yeni düzeni kurmaya çalışıyor.
Bunun için de aynı ittifaka ve demokratik siyasete ihtiyaç vardır.
Unutmamak gerekir, inşanın nasıl, ne kadar güçlü olacağı tümüyle bize bağlıdır ve yolda şekillenecektir. Kesin ve keskin gelecek politikası yerine, kesin ve keskin 'şimdiki zaman siyaseti' demokrasi açısından hayatidir.
Ve yine unutmamak gerekir ki, konuşmak, kurma çabası, bu anlamda içinde demokratik itirazları da barındıran bir siyaset biçimidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025