Aydın Selcen
Kafamıza atılan çay, pardon, yargı paketlerinden saçılan “genişleyen özgürlük” algısı ve deneyimlediğimiz değişmeyen gerçekler. İçişleri Bakanı Soylu’nun “Özgürlük-güvenlik dengesi ifadesi, doğru bir ifade değildir. Asıl olan özgürlük alanıdır. Güvenlik, özgürlükleri teminat altına almak ve korumak için vardır. Toplumsal olaylara yaklaşımımızı da bu çerçevede belirlemek, bana göre en doğru olandır.” ifadesi ve çağrıştırdığı “pişkinlik ki en yakışandır bize” hayıflanması. İletişim şeysinin kendi “kimmiş o yakışıklı” pasına, “aaa benmişim…” diye koşarak, basamaklardan seke seke inip, mevlâsıyla vuslat sahnesi.
Ama dış politika laubalilik kaldırmaz, değil mi? Meriç Nehri teftişinde Yunanistan’a “adaların silâhlandırılması” ayarı veren MSB Akar’ın, dönüp Sedat Ergin’e verdiği “Eğer ABD Ortadoğu coğrafyasında bulunacaksa Türkiye ile işbirliği yapması lazım. ABD’nin bölgede işbirliği yapacağı ülke biziz.” demeci. Hemen peşine 10 Eylül’de gelen, CENTCOM Org. McKenzie’nin SDG’nin YPG’li (ve eski PKK'li) komutanı Mazlum Abdi’yi Kuzeydoğu Suriye’de ziyaretle verdiği güven ve işbirliği mesajı. ABD’nin Rusya’yla Suriye konusunda derinleştirerek sürdürdüğü anlaşılan birebir diyalog ve Lübnan’a Suriye üzerinden Ürdün elektriği ve Mısır gazının sevkine verdiği onay.
Yine ABD’nin Afganistan’dan müttefiklerine danışmadan uyguladığı toptan çekilme kararı ve Avustralya’yla Britanya’yı da yanına alarak, Çin’e karşı kurduğu üçlü “AUKUS” ittifakı. O dolayımla, Fransa’nın Avustralya’yla seneler önce yaptığı 50 milyar avro tutarındaki 20 denizaltı üretimi sözleşmesinin çöpe gidişi. Değil ABD’nin, AB’den yeni ayrılan Britanya’nın dahi AB’nin özerk savunma hevesini (tasarı denemez) ciddiye almayışı. Üzerine gelen, Katar Emiri Tamim es-Sani, Suudi Arabistan Veliaht Prensi MbS ve BAE Emiri MbZ’nin (baba bir, ana ayrı kardeşi) güvenlik/istihbarat danışmanı Tahnun bin Zayed’in (TbZ) Kızıldeniz kıyılarında verdikleri samimi poz. Anımsayalım aynı TbZ’yi Erdoğan 19 Ağustos’ta Beştepe’de kabul etmişti. Onun da üzerine IKB Başkanı ve BAE ile Türkiye’nin arasını bulan kişi olduğu söylenen Neçirvan Barzani Londra’da Britanya Başbakanı Boris Johnson tarafından kabulünün ardından, BAE veliaht prensi ve ülkenin fiili yöneticisi MbZ ile bir araya geldi.
Aslında Macron doğmadan beş sene önce senatör seçilmiş olan Biden’in attığı ot yolduran çalım, dış ilişkilerde Trump sonrası kökten değişim umanlara “ha Ali Veli, ha Veli Ali” dedirtti. Trump’ın “önce Amerika” sloganına, Biden “Amerika geri döndü” şiarıyla yanıt vermişti. İşte Paris’e tarihi kazığı atmak da frankofon ve frankofil ve hatta “monşer kılıklı” Blinken’e nasip oldu. Blinken’in, ABD kongresinde Afganistan’dan çekilirken çuvallama konusunda sert sorulara dengeli bir üslupla, nazikçe ve ince ince verdiği ayrıntılı yanıtlar, geçenlerde rahmetli olduğunda naaşı yeniden çarmıha gerilen Rumsfeld’in Irak’ı işgalin ardından sarf ettiği ünlü (umursamaz) sözlerinden “stuff happens” (belki “olan oldu” diye serbest çevrilebilir) ile özünde pek farklı değildi. Fransa’nın eski BM Daimi Temsilcisi ve Vaşington Büyükelçisi Gérard Araud da “(şimdi) De Gaulle (olaydı), Pekin’e bir ziyaret hazırlardı” paylaşımında bulundu.
Tüm bunlar bize ve “bize” derken orada bu işlere kafa yoran kimse kaldıysa Ankara’ya ne anlatıyor? Öncelikle, dünyanın döndüğünü. Sonra, dünyanın Ankara’nın çevresinde dönmediğini. Biz çok amaçlı gemiye “uçak gemisi” der, 2 x 1.25 milyar doları F-35 programından kendimizi attırarak, toprağa gömeriz. Sonra o gemiden o gemiye geri inemeyecek yerli üretim SİHA kaldırmaya kalkışırız. Bizde kaynak bol, bir 2.5 milyar dolar da “sefamız olsun” deyip, hangardan çıkaramadığımız S-400 alımına harcarız. Sonra (jeoanalist Yörük Işık’ın öngörüsü uyarınca) muhtemelen çok gecikmeden 2022’de helikopter alımı ihalesi açmaya yöneliriz. Dört parmaklı Rabia gibi, Mavi Vatan mavalını da unutturup, döner “Fransa’yı nasıl kovaladık Doğu Akdeniz’den” diye kahvede avcı palavrası anlatırız. Mısır, BAE, SA, İsrail, Yunanistan vs. ile uzlaşı arayan, pazarlık eli zayıf konuma kendimizi indirgerken, “biz buraya neden ve nasıl geldik” diye zinhar sormayız. Maalesef muhalefet de “neden şimdi uzlaşı aranıyor, atar-gidere devam etsene” diye çıkışarak muhalefet eder.
Diplomasi bir sanat. Küresel ve bölgesel güç ilişkilerini yönetmek de demek. Yani dönüp önce aynaya bakacaksınız. Dilerseniz, aynada gördüğünüzü tüm çıplaklığıyla muhataplarınıza anlatmayabilirsiniz ancak o aynaya uzun uzadıya bakacak ve kendinize yalan söylemeyeceksiniz. Sonra “ben kimim?” diye soracaksınız. Yanıtınız, “Türk’üm ve Müslüman’ım, ezan susmayıp, bayrak inmedikçe, kuru soğan yeter bana” ise, zaten geçmiş olsun. Başlarken değindiğimiz değişmeyen ve en tepedeki seçimle değişmedikçe açıldıkça açılan açısı değişmeyecek söylem-eylem makası ile dış politikada dikkate alınması zorunlu gerçekler yahut sabitler: Ülkemizin haritadaki konumu; kurucusu, üyesi, adayı olduğumuz ittifaklar, uluslararası örgütler; altında imzamız bulunan anlaşmalar; ekonomimizin bağlantılı olduğu alan. Başka deyişle, yönelim veya kimlik sorunu yok. Sınamaların yönetilememesi sorunu var. Saydıklarıma “bu deli gömleğidir” demek için sağlam ideolojik (islâmcı-milliyetçi) at gözlüğü gerekli.
İstediğimiz kadar kaşlarımızı çatıp, çakmak bakışlarla âleme nizam vermeye yeltenelim, yine nice trenler kalktı ve bize de arkalarından el sallamak düştü. Dış politikanın ekmeğinin içeride yenemeyeceğini acı derslerle, deneye-yanıla öğreniyoruz. Gelinen yerde Erdoğan’ın yıllık olağan BM Genel Kurulu için çıkacağı mutad NY seferi, “ABD ziyareti” diye duyuruluyor. MSB Akar “ABD bize muhtaç” demeye getirirken, pandemi önlemleri kısıtlamalı BMGK marjında Biden ile ikili hatta tercihan denk getirip Vaşington ayağı eklenerek baş başa görüşme kovalanıyor. Mısır’la arayı bulmakla uğraşan Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal bu defa istişareler için apar topar Vaşington’a yollanıyor. Esasen yetersiz maddi ve insan kaynaklarımızı çarçur etmeyi sürdürüyoruz. Kendi kendimi yineleyeceğim: “Mültecileri iki yılda güle oynaya ülkelerine geri göndereceğiz, bunu da Şam’la konuşarak ve OBİT’i kurarak yapacağız” demek yerine, haydi zararı yok usulen “bunun yanı sıra” diyelim, işe şu kalıcılaşan denizaşırı ama öncelikle sınırötesi askeri harekâtların akıbetini adamakıllı sorgulayarak başlamasında muhalefetin, bence yarar var.
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024