Bülent KORUCU
Distopya romanlarının ortak temalarını hatırlayın, bugünlerde sanki öyle bir hayalî ülkede yaşıyor gibiyiz.
Bu türün zirve metinlerinden 1984'te herkesi, her an gözetleyen totaliter yönetim, bununla da yetinmez, müthiş bir ispiyon ağı kurar. Ebeveynler evdeki çocuklarından bile emin olamaz. Kendi kanlarından olan çocukların ihbarıyla yaka paça götürülmeleri hiç de düşük ihtimal değildir.
AK Parti'den iki önemli isim Hüseyin Çelik ve Bülent Arınç'ın başına gelenler bu düşünceleri çağrıştırdı. Artık iyice zıvanadan çıkan paralel suçlamasının yeni ve güzide hedefi onlar. Kaç tane olduğunu anlayabilmek için sayaç zorunluluğu hâsıl olan iddianamelerin sonuncusunda adları geçiyor. ‘Bir polis kuryesi' iki AK Parti kurucusunu ‘deşifre' etmiş. Haklı olarak isyan ediyor; ‘Bir kişinin iddianameye yazılması bu kadar basit mi?' diye soruyorlar. Evet, tam da öyle, bir kişinin iddianameye yazılması bu kadar basit. Ve sonra sizin suçsuzluğunuzu ispatlama süreciniz başlıyor. Hukuk mu, oo ne kadar çok şey istiyorsunuz!
Paranoyak ortamı gösteren yegâne örnek Arınç ve Çelik'in yaşadıkları sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Abdurrahman Dilipak cadı avının devam edeceğini müjdeledi, büyük desteğini de esirgemeyerek: “Bakın söylüyorum, AK Parti içindeki birtakım kişiler, AK Parti hükümetindeki her seviyedeki bürokrat, belediyelerdeki, parti içindeki idari ve siyasi kadrolarla ilgili gözlemler yapıyorlar. Parti içindeki bu AKP'liler ve kripto isimlerin tasfiyesi için yeni bir süreç başlatılacak. Bana göre, Beştepe'de de, bakanlıklarda da, üst düzey bürokratlar ve emniyet teşkilatı içinde kripto isimler olduğunu düşünüyorum.” Buyur buradan yak; kırk imbikten geçen Cumhurbaşkanlığı kadrolarına bile güvenmiyorlar… Hayatı sadece ülkeye değil, kendilerine de yaşanmaz hale getiriyorlar. Nerede duracakları da kestirilemiyor.
Liste parti içiyle sınırlı tutulmuyor. Biraz acıtıcı muhalefet yapan herkesin boynuna o yafta asılıyor. Cumhuriyet ve Hürriyet gazeteleri furyadan nasibini aldı. Hürriyet bu saçmalıktan, kendince saçmalıklarla kurtulmaya çabalıyor. Yandaş gazetelerden daha fazla paralel haberi yaparak kurtulabileceğini sanıyor. Oysa şu kuralı unutuyor; aç kurtlara sevgi göstermek insaflarını değil iştahlarını kabartır. Yandaş medyanın hedefindeki Cumhuriyet, geçen hafta daha tuhaf bir şey yaşadı. Milliyet Gazetesi, Cumhuriyet'i paralellikle suçladı. Yandaş tetikçilerin televizyonda söylediği, Milliyet'in tirajda 30 binlere çakıldığı iddiasını yazmasına kızmışlar. ‘Söyleyene kızamıyor yazana yani bize öfkeleniyorlar, keşke asıl muhataba gönderebilselerdi bu açıklamayı' minvalinde bir tepkiyle konuyu duyuran Cumhuriyet son noktayı şöyle koydu: “…günümüzün en kolay işini yaparak ‘paralelci' suçlamalarında bulunmuşlar.”
Paralel çok kullanışlı İsviçre çakısı gibi bir şey. Her işe yarıyor. Biraz da yakın tarihte mucize diye yutturmaya çalıştıkları Erke Dönergeci'ne benziyor. Sıfır enerjiyle her işi yapabiliyor. Eşini öldürmekten mahkûm olandan, usulsüz işlettiği pavyonu kapatılana kadar, minder dışına kaçmaya çalışan herkes paralel söylemine sığınıyor. Ne kadar kirli el varsa bu çeşmede yıkanıp temizleneceğini sanıyor. Göz koyduğu koltuğu boşaltmak isteyen muhterislerin de vazgeçilmez sopası paralel. Bu gidişle o yaftayı yemeyen kalmayacak!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016