Cemil ERTEM
Yerel seçimler yaklaşırken bu konudaki tartışmalar tabii ki yalnızca adayların isimleri ve buna bağlı kısır siyasi çekişmeler üzerinden olmamalı...
Bu alanda devasa, gözden kaçırmamamız gereken bir ekonomi var. İşte hemen en güncel olandan başlayalım; Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın ikinci halka arzı gerçekleşiyor. TOKİ’nin iştiraklerinden olan Emlak Konut’a olan talep ilgi çekici; 3. 25 milyar TL hisse satışına yaklaşık 2.5 kat talep geldi. Bu talebin yüzde 80’inin yabancı yatırımcılar, özellikle ABD ve İngiltere ağırlıklı olması da çok dikkate değer... Emlak Konut GYO’nun TOKİ ile gerçekleştirdiği projeler, ilgili büyükşehir belediyelerinin katkısı ve şehirleşme-imar planları çerçevesinde oluyor.
Dolayısıyla Emlak Konut gibi bir kuruma yoğun uluslararası talebin iki önemli nedeni var; birincisi bu alanda, Türkiye’de, dünya ortalamasının çok üzerinde bir toprak rantı ekonomisi var; ikincisi Türkiye’de, özellikle kamu ve yerel yönetimlerin oluşturacakları çok büyük bir yapı endüstrisi doğuyor.
Kentsel dönüşüm bunun yalnız tuzu-biberidir. Geçenlerde şöyle bir tespit okumuştum; ‘Hazine’ye ait atıl arazilerin yüzde 20’sinin ekonomiye kazandırılması durumunda kişi başına düşen milli gelir 30 bin dolara çıkar.’Bunu söyleyen bir kamu görevlisiydi, bu hesabı nasıl yaptığını bilmiyorum ama doğru olduğunu varsayalım. Evet, teorik olarak böyle bir durumda kişi başına düşen milli gelir, ranta bağlı olarak hızla yukarı çıkar ama aynı oranda da gelir dağılımı bozulur.
Türkiye’nin sahibi kim?
İşte bu, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisidir. Hazine, Türkiye’nin sahibi gözüküyor bu durum merkezi yönetimin eline çok büyük bir ekonomik rant alanı verdiği gibi, bu rant seçilmiş iradenin değil, bürokrasinin insafına bırakılıyor(du). Dolayısıyla bu bürokrasi, istediği zaman istediği zengini, toprak rantı üzerinden ortaya çıkarabilirdi. Şimdi Maliye Bakanlığı, tarım arazileri için önemli bir uygulama başlattı. Hazine arazisi üzerinde tarım yapanlar Nisan 2014’te kadar başvurarak rayiç bedelin yarısını ödeyerek bunları satın alabiliyor.
Ancak bu olumlu ama yeterli değil, büyük şehirlerin gelişme yönlerine bağlı araziler büyük rant kaynağı hâlâ.
Türkiye’de şu an bu Hazine arazileri, ağırlıklı olarak, TOKİ, Emlak Konut, yerel yönetimlerin iştirakleri gibi kamu ve çoğunluğu kamu üzerinde olan kurumlar tarafından değerlendiriliyor. Ancak bu kurumlar, zarar etmemek ve piyasa koşullarında ayakta kalıp sürekliliği sağlamak için hem iç piyasayı hem de küresel piyasaları, fiyat düzeylerini takip etmek zorundalar.
Konut sektöründe fiyat-talep dengesi
Bunun dışında bu kurumların, büyük inşaat firmalarıyla yaptıkları ortak projeler, toprak rantının yanına bir de marka rantını koyuyor. Bu durumda, özellikle şu dönemde, dünya fiyatlarından yukarı doğru ayrılan bir asimetri görüyoruz.
Bu asimetrik ve şişkin fiyatların sınırı ise Türkiye’deki üst gelir dilimindekilerin doygunluk düzeyi, faiz ve küresel fiyat oranları... Ben özellikle İstanbul’da burada fiyat sınırına geldiğimizi hatta bazı projelerde ve bölgelerde aşırı fiyatlama olduğunu ve buna bağlı olarak da bazı firmaların maket satışının -ne yazık ki- reel satışlarının önüne geçtiğini ve bunun da bir saadet zinciri oluşturma riskini taşıdığını düşünüyorum.
Neyse buraya dikkatinizi çekeyim ve asıl anlatmak istediğime geleyim. Türkiye’nin Hazine’nin elindeki toprak zenginliğinin, ağırlıklı olarak, yukarıda anlattığım şekilde değerlendirilmesinin bir sınırı var tabii ki... Ama bu sınırı daha fazla demokratik yerel yönetimlere dayalı, kamusal alan oluşturarak genişletmeliyiz. Bunu bir yerel yönetim örneği ile anlatayım:
Şehremini Ali Haydar Bey’in Ankara’sı
Bugünkü başkent Ankara’nın en önemli kurucularından birisi 1924 yılında Ankara şehreminliğine atanan Ali Haydar Bey’dir. Ali Haydar Bey, başkent Ankara’nın yüzünü Batı’ya (hem sembolik olarak hem de fiziki olarak) dönerek gelişeceğini keşfetmişti. Şehir, güneybatı yönüne, silah, tuğla, inşaat malzemesi, çimento fabrikaları ve bu alanlarda kümelenme yaparak büyüdü. Bunda da Ali Haydar Bey’in öngörüsünün ve katkısının payı büyük oldu. Tabii ki o yıllarda Anadolu yüzünü Batı’ya dönüyordu. Şehirler Batı yönüne gelişiyor; rant alanları burada ortaya çıkıyordu. Şimdi siz Esenboğa’da uçaktan inin Çubuk yönüne-yani doğu ve kuzeye- gidin çorak araziler görürsünüz. Ali Haydar Beyin Ankara’sı elektrik ve havagazı, demiryolu hizmetlerini de batıya doğru götürdü. Ankara, adeta ekonomik olarak başkenti İstanbul ilan ederek gelişti. Bu ülkenin en büyük holdingi Ankara’lı oldu, devletin kollarında büyüdü ama şimdi İstanbul sermayesinin ağababası diye anılıyor.
Geleceği anlatan bir örnek: Çubuk Belediyesi
Tam şimdi yüzünü yalnız Batı’ya dönen, merkeziyetçi-bürokratik vesayetçi bir Türkiye’den hem batıya hem doğuya bakan, yerel yönetimlerin ve demokrasinin güçlendiği, zenginliklerin paylaşıldığı, devletin değil ama kamunun etkin olduğu bir Türkiye’ye geçmek istiyoruz. İşte bunun ilk örneğini yine Ankara’da görüyoruz. Şehir, tam şimdi, Esenboğa’nın doğusuna ve kuzeyine doğru, yani kendi doğusuna Çubuk’tan başlamak üzere gelişiyor. Burada Çubuk Belediyesi, tıpkı 1924’deki, Ali Haydar Beyi’in belediyesi gibi öncü bir rol oynuyor. Çubuk Belediye’si, üniversitelere geniş imkanlar sağlayarak kapılarını açıyor.
1924Ankara’sı nasıl silah ve inşaat sanayi üzerine bir gelişmeyi batıya doğru kurduysa şimdinin Ankara’sı da bilgi toplumuna dayalı bir gelişmeyi kendi doğusuna doğru gelişerek kuracak ve yüzünü batıyla beraber doğuya da dönecek. Bunun için Çubuk Belediyesi, çevreci bir sanayi kadar, hatta ondan daha fazla, üniversitelere ve vakıf ekonomisine önem veriyor. Bu alanda gerekli teşvik ve yatırımları yapıyor.
Tam bu örnekten yola çıkarak şunu da söyleyelim; yerel yönetimler ve bu yönetimlerin demokrasisi, önümüzdeki dönemde, vakıf ekonomisi ile birleşerek öne çıkmalıdır. Hazine arazileri, yerel yönetimler ve demokratik, geniş katılımlı kamu vakıflarına devredilmelidir. Bu adım, Türkiye’yi bilgi toplumuna götürecek yolun önündeki en büyük barajı yıkar-yani toprak rantına bağlı soygun sistemini bitirir- demokratikleşmenin de kalıcılaşmasını sağlar.
AK Parti iktidarı ve onun yerel yönetimleri bunu yapmalıdır, ki yukarıda verdiğimiz Çubuk Belediyesi örneğinde görüldüğü gibi, bunun uygulamaları başlamıştır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018