Cemil ERTEM
Eximbank gibi kurumların kapsama alanının genişletilmesi, dış yatırımcılar için bürokrasinin azaltılması ve yeni vergi avantajlarının getirilmesi önemli.
Bütün bunlar yeni bir büyüme modeli olarak anlatılamaz ama yeni bir büyüme ve kalkınma yolunun da ilk adımları sayılabilir.
Türkiye’de hükümetlerin işbaşına geldikten hemen sonra “ekonomik paket” açıklamaları âdettendir. Ama bu paketler, yakın geçmişe değin, iktisadi piramidin altında olanlar için pek çözüm olmazdı. Çünkü açıklanan önlemlerin içinde üretici, çalışan lehine düzenlemeler olsa bile, ekonominin temel işleyiş modeli aynen korunduğu için, bu tedbirler “yukarıdan-aşağıya” gelene değin erir giderdi.
Para politikası...
Örneğin siz istediğiniz kadar ihracatçıyı, sanayiciyi destekleyen bürokratik önlemleri alın, eğer para politikanız ithalatı kolaylaştıran, ihracatı aşağıya çeken, ara sanayiyi öldüren, dolayısıyla, borca dayalı bir ekonomiyi önceleyen araçlara dayanıyorsa, o bürokratik kolaylıklar boşa gider. Mesela, finansal istikrarı sağlamak için faize abanıyorsanız ve bu yolla sıcak para girişini sağlayıp, suni değerli bir yerel para oluşturuyorsanız, önce ara malı sanayiniz, sonra da küresel rekabette kaybeden ana sanayiniz ölür. Böylece piyasayı rahatlatmak için aldığınız bütün önlemler, ithalatı ve borçlanmayı yukarı çekerek yeni bir krizin öncüsü olurlar. Verilen krediler tüketime, gereksiz ithalata ve bir müddet sonra batacak verimsiz yatırımlara gider. Çok kısa süre sonra karşınıza devasa bir borç ve israf ekonomisi çıkar ve size “dışarıdan” kemerleri sık, üretimi daralt, çünkü dış borçları ödemen lazım baskıları gelir. Eskiden bu sürecin sonunda IMF ülkeye çöreklenir ve hükümetlerin, büyük bir heves ve iddiayla açıkladığı “refaha ulaşma” paketleri bir anda “yoksullaşma ve kriz paketlerine” dönüşürdü.
Ancak dün Başbakan Binali Yıldırım’ın bizzat açıkladığı ekonomik paketin ayrıntısına baktığımızda, 2001 krizinden sonra biçimlenen “geleneksel” para ve maliye politikalarını aşmaya dönük, niteliksel adımları da kapsadığını görüyoruz.
Örneğin, banka sistemini bir gayrimenkul ipoteği bankacılığı kapsamından çıkaracak adımların atılması, bölgesel teşvik sisteminin buna uyum sağlayacak, projeye ve yüksek katma değerli teşvike yönelmesi, dış yatırımcının üretim ve istihdam bazlı yatırımlar için özendirilmesi, mevcut para ve maliye politikalarını zorlayacak adımlardır.
Çünkü 2001’de konturları çizilen ekonomi politikası, banka sistemi kaynaklarını, ağırlıklı olarak, tüketici kredisi bazlı atomize ediyor ve sistemi yüksek tüketici kredisi faizleri-komisyonlarla besliyordu. Bankalar, kısıtlı kaynaklarını proje bazlı üretim kredileri yerine, tüketici kredilerine ya da ortağı oldukları leasing ve faktoring şirketlerine yönlendiriyorlardı. Leasing şirketleri bir nevi ithalatı kolaylaştıran-düşük kur, değerli TL tuzağında, ithalatı finanse eden şirketlere dönüşmüştü. Banka sermayeli leasing şirketleri, ipotek teminatlı komisyoncu ithalatçı durumuna gelmişti. Yine bankaların faktoring şirketleri ise, bir nevi tefeci işlevi görüyordu. Çok yüksek komisyonlarla çek-senet kıran bu yapılar, banka sisteminin kısıtlı kaynaklarını rant ekonomisine aktaran dipsiz kuyu gibi çalışıyorlardı. Şimdi banka sisteminde teminatlandırma anlayışını değiştirmeye başlamak bu ribacı sistemi de değiştirmeye başlamak anlamına gelir.
Maliye politikası...
Açıklanan paketin bir diğer önemli ayağı da, Doğrudan Yabancı Yatırım girişini kısa vadeli girişlere tercih eden yaklaşımların öne çıkmasıdır. Öncelikle siz eğer bu tercihi yapıyorsanız; geleneksel, yalnız faiz dışı fazla vermeyi başarı sayan maliye politikasını terk etmek zorunda kalırsınız. Çünkü bir ülkeye fabrika kurmaya gelen yatırımcı vergi avantajı gibi önceliklerden önce, ülkenin altyapısına, yani limanlarına, karayolu ve demiryolu ağlarına bakar. Sınır kapılarına demiryolu ulaşımı, limanlara demiryolu ve güvenli karayolu ulaşımı var mı, buna bakar. Dış yatırımcının bakacağı ikinci önemli husus, sorunsuz nitelikli işgücü piyasasıdır. Bunun için eğitim ve sağlık sistemlerinizin tıkır tıkır işleyen sistemler olması gerekir. Bütçeden bu alanlara kısıtlı kaynak aktarıyorsanız, bir kriz anında önce bu alanların tahsisine el atıyorsanız uzun vadede iş ve aş oluşturan yabancı yatırım üssü olamazsınız. Şimdiye değin, Türkiye’de -AK Parti iktidarlarında bütçeden göreli fazla pay ayrılmasına rağmen- bu alanlar, yalnız faiz dışı fazlayı başarı sayan kısıtlayıcı maliye politikalarının kurbanı oldular. Şimdi bu anlayışın tersine döndüğünü, kısa vadede enflasyonist etki yapsa bile, uzun vadeli yararına bağlı olarak, stratejik altyapı yatırımlarına hız verildiğine tanık oluyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerine yapılacak altyapı yatırımları böyle bir niteliksel değişimi gerekli kılıyor.
Umarım çok yakında, bu başlıklar “paket” olmaktan çıkar, yeni bir büyüme ve kalkınma politikasının öncü adımları olarak da Türkiye iktisat tarihine geçer.
Ramazan Bayramı refaha, barışa, adalete vesile olsun... İyi bayramlar...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018