Erol KATIRCIOĞLU
Geçen yazımda AKP’nin kurduğu söylenen “hegemonya”nın ardında uzun yıllar, başta ceberrut devlete olmak üzere kurulu düzene itiraz eden solun, demokratların ve liberallerin olduğuna işaret eden bir yazı yazmış ve devam edeceğimi söylemiştim ama bu hafta sonu HDP kongresi araya girince kongre ve parti üzerine yazmak daha gerekli oldu. O nedenle de o konuya daha sonra yeniden döneceğim.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) beklenen kongresi dün Ankara’da yapıldı. Büyük bir coşkunun doldurduğu salonda hemen herkesin merakla bu kongrenin ne anlama geldiği üzerine düşündüğü ve konuştuğu görülüyordu. Kimisine göre kongrede “BDP’nin kokusu” vardı, kimisine göre de “sol ve demokratların”. Doğrusu bana göre de orada bulunan insan kitlesi neyse o olan bir kongreydi. “Kürt”, “sol” ve “demokrat”. Ama her ne ise, kesin olan ve sanırım ortaklaşılabilecek tek yargı “daha olgun” bir kongreydi bu kongre.
HDP’nin “sol ve demokrat” bir vizyon üzerinden siyaset yapacağı bütün konuşmalara sinmişti. Kimileri, Selahattin Demirtaş’ın eşbaşkan olmasına, salonu dolduran kitlenin daha çok Kürt olmasına, çalınan ve söylenen türkülerin çoğunun Kürtçe olmasına bakarak tipik bir “Kürt partisi kongresi”ne geldiklerini düşünmüşlerdi belki. Ama yapılan konuşmaların doğrudan Kürt sorununu değil de ülkedeki adaletsizliklere, özgürsüzlüklere ve eşitsizliklere odaklanmış olması karşısında sanırım şaşırdılar.
HDP’nin iddiası BDP’den biraz daha farklı olarak böyle bir iddia. Her ne kadar BDP’nin parlementoda bulunduğu süre boyunca yaptığı çalışmaların çoğu Kürt sorunundan çok Türkiye’nin genel sorunlarıydı. Ama yine de “algı” daha çok BDP’nin bir Kürt partisi olduğu şeklinde oluşmuştu.
Oysa HDP Kürtlerin de içinde olduğu bir parti. Başkaları da var. Bu ülkenin iyi kötü sol geleneğinden gelen en makul insanları var. Ama sanırım HDP hakkında söylenmesi gereken en önemli cümle, HDP’nin Türkiye’yi yönetmeye aday bir siyasi parti olmayı hedeflemiş olduğu cümlesidir. Her ne kadar insanlar, bu arada çoğu sol ve demokratlar da dahil, daha çok mevcut muhalefet partilerinin işlevsizliklerine bakıp da HDP’yi “aranan muhalefet” olarak görüyor olabilirler. Ama altını çizerek ifade edeyim ki HDP, çıtayı, yalnızca Kürt sorununu çözmek noktasına değil onun da ötesinde Türkiye’yi gerçek bir demokrasi ülkesi yapmak düzeyine koydu.
Dünyada, 1989 Berlin duvarının yıkılışından bu yana bir çeşit travma yaşayan sol kesimler uzun zamandır toparlanmaya, eşit, özgür ve adaletli bir toplum için yeni yollar bulmaya çalışıyorlar. Şimdiye dek bu yönde çok başarılı örnekler ortaya koymamış olsalar da yeni arayışların devam ettiği de bir gerçek. İşte HDP bu arayışlardan biri olmaya aday bir girişim. Toplumda yalnızca işçi sınıfının enerjisine değil, toplumu yöneten ceberrut devlet karşısında mağdur olmuş, mağdur olmaya devam eden bütün farklı “kimliklerin” içlerinde biriktirdikleri değişim “enerjisine” odaklanan bir bakış açısının da sol olduğu ve hatta çağımızın “sol”unun bu olduğu söylenebilir.
Kongre böyle bir bakış açısının hakim olduğu bir kongre oldu. Sanırım bundan böyle HDP gerçek solun ve gerçek demokrasinin en önemli partisi olacak.
Her ne kadar bazıları CHP’ye sol demeye devam etse bile...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025