Fehim TAŞTEKİN
Putin, Erdoğan gibi eli mahkum olmadığı için kendini özellikle Kürtler konusunda Ankara’nın istediğini vermek zorunda hissetmiyor.
Bugünlerde Rusya ile uyum görüntüsü Türk dış politikasının biçare mimarlarının yegâne tesellisi. Rusya dikkatle izlenilmesi gereken bir oyuncu. Hayata geçirdiği stratejilerdeki nüanslar önemli içerikler barındırıyor.
1970’lerin sonundan itibaren Ortadoğu’da inisiyatifi ABD’ye kaptırmış olsa da bölgedeki diplomatik kalibresinden bir şey kaybetmedi. 2015’te Suriye savaşına müdahil olduğundan beri de hiç olmadığı kadar Ortadoğu’da Amerikan planlarına ayar verecek konuma geldi.
Kürtler, Rusların önünde de en önemli sınav. Hem Irak hem Suriye’de farklı aktörlerle gelişen yeni süreçte Rusya makas değişikliklerine izin veren ikili bir siyaset izliyor. Birincisi, merkezi hükümetleri muhatap alıp toprak bütünlüğüne vurgu yapmak. İkincisi ise ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını teslim etmek.
***
Türkiye’nin Irak Kürdistanı’nda 25 Eylül’de yapılan bağımsızlık referandumuna karşı sınırları kapatıp Kürtleri aç bırakma, hatta Bağdat’ta talep gelirse ya da Türkmenlere bir şey olursa müdahalede bulunma tehdidiyle meseleyi ‘öfke şovuna’ çevirdiği bir sırada, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin, Ankara’da ağırlandı. Belli ki Putin’in referanduma Erdoğan’ın paralelinde bir tepki vermesi önemseniyordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşme sonrası basın açıklamasında Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda Putin’le hem fikir olduklarını söyledi. Temkinli duran Putin ise “Bizim ilkesel tutumumuz Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında yer almıştır” demekle yetindi. Putin’in atıf yaptığı Rus Dışişleri’nin açıklaması şuydu:
“Halihazırda krizlerle dolu Ortadoğu’da durumun daha da karmaşık hale gelmesi ve istikrarsızlaşmasına yönelik tüm risklerin önlenmesini önemli. Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerinin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve birliğinin korunmasına yönelik desteğimiz sürüyor.”
Türkiye’nin pozisyonuna destek olarak yorumlanan bu açıklama Rusya’nın klasik devlet refleksini yansıtıyor.
Açıklamanın bir de koşulların değişmesine ya da doğacak fırsatlara göre diplomasiye manevra alanı bırakan ikinci bölümü var:
“Moskova Kürtlerin ulusal arzularına saygı duyuyor… Irak federal hükümeti ile Kürt Özerk Bölgesi arasındaki bütün sorunların, birleşik Irak devleti çerçevesinde tüm tarafların kabul edeceği bir arada yaşama formülünü bulma amacını taşıyan yapıcı ve saygılı diyalog yoluyla çözüleceğine inanıyoruz.”
Rus siyasetindeki nüans ikinci bölümde. Özerk cumhuriyetler ve bölgelerden oluşan Rusya Federasyonu’nun henüz bölünme sendromundan kurtulamadığı 1990’lar ve 2000’lerin başında toprak bütünlüğü ilkesi güçlü vurgulara sahipti. Rusya, eski SSCB alanında nüfuzunu yeniden diriltmeye hatta toprak kazanmaya başlayınca bu ilke çift anlamlı okumaya bırakıldı. Toprak bütünlüğü ilkesi Kosova’nın tek taraflı tanındığı süreçte şiddetle dillendirildi. Rusya, Türkiye tarafından da ivedilikle tanınan Kosova’nın intikamını daha sonra Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıyarak aldı. 2014’te Kırım’ın iltihakıyla da ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı biraz daha öne çıktı.
Her iki ülke de Irak’ın bütünlüğünden bahsediyor ama Rusya’nın çizgisi bir yerden sonra paralel hattan çıkıyor.
Mesela Türkiye referandumun sonuçlarının iptalini istiyor, bir bakıma Mesud Barzani’den nedamet bekliyor. Rusya’nın böyle bir beklentisi yok. Moskova yaptırımlar kervanına da katılmıyor. Kırım’da referandum düzenlerken Kürdistan’dakine cephe açmak çelişki olurdu.
Eski Irak Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari, referandum konusunda çok iyimser bulduğu Rusya’nın tutumunu “Bekleyip görelim” diye özetlemişti. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da 24 Temmuz’da Rudaw’a verdiği röportajda “Referandumu Kürt halkının kendi arzularını ifade etmesi olarak görüyoruz” demişti. Lavrov temmuzda St. Petersburg’da görüştüğü Kürt heyetine de benzer mesajlar vermiş, Kürtler bunu Rus politikasında ciddi bir tutum değişikliği olarak not etmişti.
***
Birçok ülke gibi Rusya da Kürdistan realitesini tanıyor ve bölgeye şimdiden yatırım yapıyor. ABD’den farklı olarak daha dikkatli ve temkinli gidiyor.
Suriye üzerinden Ortadoğu’ya yeniden dönerken Irak’ta da yavaş yavaş ABD’ye alternatif kanallar açan Rusya, 1991’den beri ABD’nin himayesindeki Kürdistan’a geçen bir yılda şaşırtıcı bir giriş yaptı. Aralıkta bölgeye giren Rosneft’in, Erbil’le doğalgaz ve petrol alanındaki yatırımları 4 milyar doları buldu. İşbirliği ham petrolün satın alınıp Almanya’daki rafinerilerde işletilmesini öngören 20 yıllık bir anlaşmayı da içeriyor. Bu anlaşma haziranda imzalandı. Referandum tartışmasının tam ortasında 18 Eylül’de Rosneft, Kürdistan’da yıllık 30 milyar metreküp kapasiteye sahip bir doğalgaz boru hattı projesini finanse edeceğini duyurdu.
Putin Ankara’dayken Gazprom Neft, Halepçe’de mayınlı bölgenin maliyetini gerekçe gösterip petrol kuyusu açmaktan vazgeçtiğini duyurdu. Bu karar Ankara’ya bir jest olarak görüldü. Bunun dışında diğer anlaşmalarda bir değişiklik yok. Ayrıca Rusya Kürtlerle ortaklığı, Bağdat’ı ihmal ederek yapıyor da değil.
***
Rusya bölgede temkinli çünkü öngörülür olmayan denklemlere girmekten kaçınıyor. ‘Bekle gör’ siyasetine iten iki önemli faktör var: Biri ABD’nin hem Bağdat hem de Erbil üzerindeki etkisi. Diğeri İran ve Türkiye’nin bölgedeki ‘blokaj kapasitesi’.
Rusya, Suriye defterini salimen kapatabilmek için bir tarafta ABD ile diğer tarafta Türkiye ve İran’la yakın çalışmak zorunda. Bu kritik dönemeçte özellikle Astana’da başlayan sürecin tökezlemesini istemiyor. Putin, Rus uçağının düşürülmesi ve Rus büyükelçisinin öldürülmesinden sonra eline geçene kozu, Ankara’yı Suriye’de politika değişikliğine zorlamak için ustaca kullandı. Bunun ötesinde nükleer santral, enerji hatları ve S-400 anlaşmalarıyla Türkiye’nin küresel ittifak düzenindeki yeri değişiyor. Bu, Rusya açısından çok değerli bir stratejik kayış. Fakat Putin, Erdoğan gibi eli mahkum olmadığı için kendini özellikle Kürtler konusunda Ankara’nın istediğini vermek zorunda hissetmiyor.
Sözgelimi Halep’ten sonra İdlib’de kontrolün Suriye ordusuna geçmesi konusunda Türkiye’nin üstlenebileceği role ciddi önem atfediyor. Ama Rojava’daki fiili özerkliğin anayasal çerçeveye kavuşması konusunda Ankara’nın sinirlerini zıplatacak bir açılımı da zorluyor. Dahası Putin, sadece Kürtler değil, başka alanlarda da Erdoğan’a daha fazla elini uzatmak için uluslararası ve stratejik konularda öngörülebilir bir ortaklık profili arıyor. Öylesi bir tutarlılığı tutturacak ne diplomatik akıl kaldı ne de siyasal-kurumsal omurga.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025