Fikret Bila
Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nden sonra Ali Babacan’ın Demokrasi ve Atılım Partisi de (DEVA) kuruldu. Böylece AK Parti’nin içinden iki parti çıkmış oldu.
2002 Kasım’ından bu yana tek başına iktidar olan AK Parti’nin iki muhalif parti doğurması önemli bir gelişmedir.
Davutoğlu gibi Babacan’ın yaptığı açıklamalar da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti’ye yönelik sert eleştiriler içeriyor. Her iki ismin de yaptığı eleştiriler muhalefet partileri CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin yaptığı eleştirilerle aynı mahiyette.
Tedaviyi reddeden hasta
Babacan, partisinin kuruluşuyla ilgili olarak Fox televizyonundan İsmail Küçükkaya’nın programında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın adını geçirmeden iktidarı şöyle eleştirdi:
"Biz Türkiye için refah seviyesinin çok daha arttığı, insanların korkmadan geleceğini planladığı bir Türkiye istiyoruz. En bağımsız olması gereken yargı bile bağımsız değil. Yargının öncelikle anayasa, yasalar ve yargıçların vicdanı çerçevesinde işlemesi lazım. Bunları yapmazsak Türkiye çok daha kötü günleri görür. Çarşamba günü partimizin programını paylaşınca göreceksiniz, birinci sayfa basın özgürlüğü. İfade özgürlüğü olmayınca problemleri dile getiremiyorsunuz. Problemlerini tartışmayan bir ülkenin sorunları çözmesi mümkün değil. 'Sorun var' diyeni susturuyorsanız, bir şekilde o ülke sorunlarını konuşamıyor demektir. Aynı hastalığını inkâr eden bir hasta olarak düşünün. Tedaviyi reddettiği için bir türlü iyileşemiyor. Türkiye’nin şu anki sorunu bu."
Babacan Türkiye’de "korku siyaseti"nin hâkim olduğunu da söyledi. Bu siyaset tarzıyla Türkiye’nin refah devletine ulaşılamayacağını da vurguladı. Partinin programında da parlamenter sisteme, kuvvetler ayrılığına, yargı bağımsızlığına, basın özgürlüğüne vurgu yapılıyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Meral Akşener’in sık sık dile getirdikleri eleştirilerin kuruluşundan beri AK Parti ile yürüyen; başbakanlık, dışişleri bakanlığı, ekonomi bakanlığı gibi çok önemli görevleri uzun yıllar yürütmüş olan Davutoğlu ve Babacan’dan gelmesi AK Parti açısından düşündürücü olmalıdır.
Siyasi tabloyu nasıl etkiler?
Davutoğlu ve Babacan’ın iki yeni parti kurarak AK Parti’den ayrılmış olmalarının parti tabanında ve toplumda karşılığı olmadığı yönünde iktidar kanadından yapılan açıklama ve yorumlar gerçekçi değil.
Davutoğlu’na İstanbul ve Konya’da parti binası açılışlarında gösterilen ilgi bu yorumların gerçeği yansıtmadığını gösteriyor. Babacan da sahaya indiği zaman nasıl bir ilgi göreceği anlaşılacaktır.
Her iki partinin de Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerini ve dört siyasi eğilimi temsil etme amacı taşıdığı kurucular kadrosundan anlaşılıyor. Bu yapıdaki her yeni parti diğer tüm partilerden oy almaya adaydır. Ancak, Davutoğlu ve Babacan’ın AK Parti tabanında diğer partilerin tabanına göre daha fazla karşılık bulması doğaldır.
DEVA Partisi’ne ve Babacan’a 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün desteğini de hesaba katmak gerekir. Gül, Davutoğlu ve Babacan, AK Parti içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra en ağırlıklı üç isimdi. Bu üç ismin muhalefet ağırlığı seçimlerde sonucu etkileyecek, hatta iktidarı değiştirecek bir işlev görebilir.
Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nı genişletme çabaları seçim ortamına doğru gidilirken Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ni de kapsar mı?
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalardan bu iki yeni partiyi de Millet İttifakı’nda görmek istediği anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nı genişletmeye çabalarken iktidardan hoşnut olmayan her parti ve kesimi "demokrasi cephesi" anlayışı içinde bir araya getirmeye çalışıyor.
Kılıçdaroğlu’nun çabaları karşılık bulur ve iki yeni parti de Millet İttifakı içinde yer alırsa, AK Parti ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı’nın işi çok zorlaşır.
Seçim sisteminin yüzde 50 artı 1 çıtasına dayandığı düşünülürse iki yeni partinin Cumhur İttifakı’nın tabanından alacakları destek seçimlerde iktidarı değiştirebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021
3.05.2021
30.04.2021
14.04.2021
5.04.2021