Hilâl KAPLAN
PKK meselesinin konuşulduğu, istisnasız her toplantıda, 'Barışın dilini kurmalıyız' denilir. Yeni ve farklı bir dil oluşturma ihtiyacında mutabık kalınır. Aranılan dile ulaşılamasa da, mutmain olarak dağılınır.
Öcalan'ın mesajıyla beraber kesinleşen bir şey vardı ki; barışın dili yeni olan bir şey değildi. Müslüman olan ve bin yıllık tarihi ittifaklarını bu esas üzere kurmuş Anadolu ve Mezopotamya'nın evlâtları 'İslâm bayrağı' altında birleşecek, hemhâl olacak, barışacaktı:
'Bugün kadim Anadolu'yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıla yakın İslâm bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Gerçek anlamında, bu kardeşlik hukukunda fetih, inkar, red, zorla asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır.'
Öcalan,'empati kurmak' veya 'toplumu rehabilite etmek' gibi steril deyimlere, Avrupa Birliği hukuku gibi ithal kavramlara başvurmadı.'Gelin helalleşelim, yeniden 'biz' olalım' çağrısında bulundu, kardeşlik hukukunu tesis etmeye davet etti.
Yani, Ak Parti'nin yıllardır anlatmaya çalıştığı gibi, 'Barışın dili' İslâmdı.
Öcalan'ın mesajı, siyasî emellerine taban bulamayınca, onları Kürt halkının üzerine boca ederek, kendini gerçekleştirmeye çalışan Beyaz Türk büyüklerini fena halde ofsayta düşürdü. Öcalan'ın hayali, nasıl Kürtler ve Türklerin İslâm bayrağı altında birleşmesi olabilirdi? Din vurgusunu Martin Luther King yapıp 'Bir hayalim var' dese olurdu ama bu Türkiye'de olacak iş miydi? Sonrası tufan...
İslâm'ı,milliyetçilik ve militarizm gibi toplumun arındırılması gereken zararlı madde gören aydınlarımızın 'Laik PKK'ya yaptıklarıduygusal sermaye iflas etmişti. İsyan bayrağı çekildi. Çoğunluğu Ak Parti'ye oy veren gayrimüslim vatandaşlar adına endişeler ifade edildi, kendileri için diyorlarsa nâmertlerdi.
Birkaç senedir tekrarlanagelen bir ezberdi. 'Kürt gençleri barışistemiyor; barışmak için son kuşağı kaybediyorsunuz.' Fena da korkutmadılar hani. Ancak Öcalan'ın mektubundan sonra anlaşıldıki barışa karşı en çok ayak süreyenler genç Kürtler değilmiş.Bohemiyle enteliyle, akademisyeniyle pop sosyoloğuyla yaşı geçkin Beyaz Türkler cemaatiymiş.
Kendilerinden bir gömlek aşağı olanları, 2007'de, 'Türkiye demokratikleşmesin' diye tehlike çanlarını çalıyordu. Şimdi de az biraz daha demokrat kuzenleri, 'Türkiye barışmasın'diye çalıyorlar.
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise 'Kimseye eyvallahımız yok'dercesine, barışa beş kala laikçi endişelere gark olan odağa adresini vererek çattı:
'Bazımesajlar ısrarla çarpıtılmaya çalışıldı. Mektupta yer alan'1000 yıllık İslam bayrağı' ifadesi gibi. O 1000 yıllık hukukta, katliam, zorlama, asimilasyon inkâr yoktur. O hukukun özü budur. Şimdi 1000 yıl önce o topraklarda Kürtler ve Türkler karşılaştıklarında, o toprakları birlikte yurt edindiklerinde, o halkları bir arada tutan şey İslamiyet'ti. Buna atıfta bulunmak niye rahatsız ediyor bazılarını?Bu gerçeği anlamadan, bu ortak köklerimizi anlamadan, hiç kimse kendine 'Müslümanım' da diyemez. O mesajda, ortak yaşam hukukunun gerçek kurallarına atıf vardır. Şimdi bazı çevreler, bu gerçeği ilk kez duymuş gibi feveran ediyor. Soruyorum, bunlar Türklerle Kürtlerin ilk kez Cihangir'de mi karşılaştığınıdüşünüyorlar?'
Bunun üzerine Cihangir'den harakiri sesleri yükseldi mi bilmem... Bildiğim, ne Kürtlerin ne de Türklerin, beyaz aydınlarımız endişeli diye ölmeye devam etmeyeceğidir. Süreç ilerledikçe irtifa kaybederek, aynen MHP ve CHP örneğinde olduğu gibi giderek 'alakasız' hale gelecekler.
Anlayamadıklarıysaşu: Otuz bin değil, yüz bin insanımız da ölse, Türkiye'ninİslâm'la bağı çözülmeyecek. Yüz yıllık Cumhuriyetin yapamadığını, iki üç ayda yapacak halleri olmadığına göre, ya yol yakınken havlu atıp barışa sahip çıkacaklar ya da tarihin kara kaplı defterinde yerlerini alacaklar.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019