Hilâl KAPLAN
Kamuoyunda "4+4+4" olarak bilinen eğitim reformuna karşı düzenlenen protestolarda, polisin aşırı güç kullanımını kabul edilemez bulduğumu en baştan belirtmeliyim. Ancak yasaya muhalefet edenlerin kaybetmesinin sebebi ne polisin aşırı uygulamalarıydı, ne de Ak Parti'nin meclisteki oy çokluğuydu. Protestocular meclise ulaşmış olsaydı ya da yasa bir şekilde kabul edilmemiş olsaydı bile kaybetmiş olacaktı. Zira, bir protesto hareketinin nihai başarısı yasalara müdahale etme gücüyle değil, kamuoyunda yarattıkları farkındalıkla ölçülür. Ancak son kertede muhalif gruplar, yasanın eksik bulduğum yanlarının bile âdeta görünmez kılınmasına vesile oldular.
Çünkü tarihle savaştılar; geçtiğimiz yüzyılda kalan ve genelde iktidarları değil halkı tanımlamak için egemenlerin kullandığı "gerici" kavramıyla polisin değil, aslında 'halk'ın üzerine yürüdüler.
Çünkü sosyolojiyle savaştılar; geçtiğimiz yüzyıldan bu yana çocuklarının dinî eğitim almasının yolu tıkanan bir halkı, bizzat yolu tıkamış olanların aydınlanmacı söylemleriyle harekete geçirebileceklerini düşündüler.
Gelelim, yasaya muhalefet edenlerin tek tek hali pür melaline:
1. CHP, başından beri neye muhalefet ettiğini anlatamadı. Açıktan İmam-Hatip Liseleri'ne düşmanlık yapamadığından "dini siyasete alet etmek" tekerlemesini yuvarladı. Geleceği askerler postalına kurban edilmiş yüz binleri hiç düşünmedi. "Reform, pedagojik ihtiyaçlara hitap etmiyor" dedi ama hitap edilmesi gereken pedagojik ihtiyaçların ne olduğu bulunamadı. Herhalde "damarlarda akan asil kan" ya da asker dayatmasıyla geçirilen kat sayısı eşitsizliği çok pedagojik olmalı ki bu hususlarda CHP'nin ağzından bir tane müsbet cümle duyma fırsatımız olmadı. Bilakis, kat sayı eşitsizliği devam etsin diye CHP, elinden geleni ardına koymadı.
Ayrıca Ak Parti'yi muhalefete kulağını tıkamakla eleştiren CHP'ye, alt komisyonda sadece bir vekillerinin tek başına 12 saat konuştuğunu, verilen değişiklik önergelerinin önemli bir kısmının dikkate alınarak uygulandığını -"çocuk gelinler" endişesiyle ilgili olan gibi- hatırlatalım. Tandoğan mitinginde "Kafalarının içinde beyin yok" diyen pek 'beyinli' Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nu eleştirmek haddimize olmasa gerek. O yüzden bu bahsi kapatalım.
2. MHP, en baştaki sert muıhalefeti kedeme kademe düşürerek ve seçmeli Kur'an ve siyer dersine destek vererek kaybedenlerden olmaktan son anda sıyrıldı. Gerçi seçmeli Kur'an ve siyer dersinin verilmesiyle beraber kavmiyetçiliğe karşı olan, milleti ümmetten azade düşünemeyen, soydaş olan Müslüman ile olmayan arasında fark görmeyen, gayrimüslimleri aşağılamanın dinen yasak olduğunu öğrenen nesillerin yetişeceğinin farkında mı bilmiyorum. Ama her halükârda tasarıya verdikleri desteği önemli buluyorum. MHP'nin "mecliste başörtüsü" meselesinden farklı olarak, Müslüman tabanını dikkate alması sevindirici.
3. BDP ise, en 'ne yaptığını bilemez parti' örneğini oluşturdu galiba. Büyük çoğunluğu meydanlarda reforma karşı çıkarken, bir kısmı da oturumlarda "evet" oyu verdi. Demokratik bir partide çoğulcu yaklaşımlar olabilir ama bir meselede taban tabana zıt iki taraf olur mu, emin değilim.
Kaldı ki BDP'nin tasarıya "anadilde eğitim" yok diye muhalefet ettiği söyleniyor. Tamam, anadilde eğitim yok ama katsayı eşitsizliği gideriliyor, kendi tabanlarının da desteklediği bilinen -ve bu yüzden dört BDP'linin gruptan ayrı hareket ederek oy verdiği- bazı talepler karşılanıyor. Tüm bunlar ortadayken, anadilde eğitim gibi haklı bir talebi, Kürtlerin de önemli bir kısmını oluşturan bu halkı "gerici" diye niteleyenlerle beraber mi savunmalıydınız? Yarın anadilde eğitim hayata geçirilmek istense, bazı Müslümanlar da "üniversite öncesi eğitimde başörtüsü takma hakkı yok" diye bu girişime karşı mı durmalı? BDP'nin yaptığı muhalefet yine en başta Kürtlerin haklı taleplerine gölge düşürdü, kamuoyunda anlaşılmalarını zorlaştırdı. Çünkü hakka karşı çıkılarak, hak savunulmaz.
4. KESK, DİSK, TÜSİAD ve TMMOB; yani işçi, memur ve işverenler, 28 Şubat sürecinde olduğu gibi yine "faşizme karşı omuz omuza" mücadele ettiler!
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasına destek vererek yan yana duran gruplara da dikkat buyurunuz: CHP, BDP, EMEP, ÖDP, TKP, HDK ve Halk Evleri.
Kendilerini "emek ve demokrasi" kelimeleriyle tanımlayan bu gruplara naçizane tavsiyem, "emek veren ve demokrasi isteyen" velilere danışmalarıdır. Bakalım, adına konuştukları öğrencilerin velileri seçmeli Kur'an ve Hz. Peygamber'in hayatı derslerini gericilik olarak mı görüyor? Bakalım, ders kitaplarının ücretsiz verilmesinden eğitim desteğine kadar pek çok hususta halka hizmet eden Ak Parti, onlar için "neo-liberal bir şeytan" mı gerçekten? Ama aydın öğretmenlerimiz, cahil halktan daha iyisini bilir, değil mi?!
En çok da 19 Mayıs törenlerinin kaldırılmasına karşı çıkmış ve zamanı geldiğinde de, örneğin "andımız"ın kaldırılmasına karşı çıkacak olan gruplarla BDP'nin ne işi olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Tabanındaki kadınların %80'i başörtülü olan bir partinin hâlâ geçmişin tozlu sayfalarında kalmış "gericilik" yaftasıyla Müslüman kitlelerin taleplerinin üzerine yürüyenlerle saf tutmaktan çekinmemesi oldukça manidar.
Son olarak, dinî eğitimden yoksun nesiller yetiştirilmesine on yıllardır gıkını çıkaramamış bir halkın meşru taleplerini, 'muhalif'ler gibi meydanlara akmıyorlar diye yok saymaya kimsenin hakkı yoktur.
Adil bir eğitim için mücadeleye devam
Mevcut darbe anayasasının 24. maddesindeki "Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır" ifadesiyle din eğitimini içerik ve denetim olarak göbekten devlete bağlayan anlayıştan kurtulmak gerekiyor. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için din eğitimi sorumluluğunun sivil toplum tarafından üstlenilmesinin yolunu açmak gerekiyor.
Kanaatimce ilk adım olarak, seçmeli Kur'an ve siyer dersleri konulmuşken zorunlu din dersinin de artık seçmeli hale getirilmesi şarttır. Ayrıca darbe anayasasında değiştirilmesi teklif dahi edilmeyen sadece ilk üç madde değil, aynı zamanda "devrim kanunları" başlığı altında, 174. maddeyle kutsanan ve toplumsal mühendislik çabalarının ürünü olan devrim kanunlarının da kaldırılması gerekiyor.
Bu bağlamda Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun lağvı, anadilde eğitim hakkının sağlanması, farklı inanç gruplarının kendi okullarını kurabilmesi, pozitivist eğitimcilerin havsalasının alamayacağı bir imkânı barındıran medrese, tekke ve zaviyelerin açılması için ortaklaşa mücadele verilmeli. Bu aynı zamanda cemevlerinin statüsü sorununu da rahatlatacak bir adım olacaktır. Ancak bunlar olduktan sonra devlet okullarında çocuklara seçmeli Kur'an dersinin verilmesinin laik devletle bağdaşıp bağdaşmadığı konuşabiliriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019