Hilâl KAPLAN
"çünkü dokuzyüz milyon müslüman rüyalarını hatırlamadan uyanmıştır" A.Cahit Zarifoğlu
Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan Müslüman kadınların oluşturduğu bir grup olan Buluşan Kadınlar, "Başörtülü vekil istiyoruz" temasıyla benim de içinde yer almaktan şeref duyduğum bir kampanya başlattı. Yıldız Ramazanoğlu, Cihan Aktaş, Hidayet Tuksal, Nihal Bengisu Karaca, Özden Sönmez, Neslihan Akbulut gibi yıllardır bu mücadelenin içinde yer alan kadınların öncülük ettiği kampanyanın ana sloganı "Başörtülü aday yoksa oy da yok"tu. Bu kampanya çeşitli kesimlerden olumlu tepkiler aldı. Ancak bu kesimler içinde kampanyaya -destek veren birkaç istisna dışında- tek köstek olanlar, medyasında yer vermeyenler; söz kampanyaya geldiği zaman da kampanya içerisindeki kadınları ya şahsî menfaatleri peşinde olmakla ya da Ak Parti'ye tuzak kurmakla itham edenler 'muhafazakâr' diye nitelenen kesimden oldu. Hatta bu kampanyanın Ak Parti'nin oylarını etkileyebileceği endişesiyle bizlerin Ergenekoncuların ekmeğine yağ sürdüğümüzü iddia edenler bile oldu.
Anlayacağınız iş fikrî ayrılıktan çıkalı çok oldu, 'muhafazakâr' kesimin içindeki bir zihinsel yarılmaya işaret eder hale geldi. Bir grup Müslüman kadın nasıl olur da on yıllardır gasp edilen seçilme hakkını, elinde kalan tek hak olan seçme hakkı üzerinden kampanyalaştırabilirdi? Hadleri derhal bildirilmeliydi! (Ben bu sözü nerden hatırlıyorum acaba?)
Ak Parti'nin selâmetini kendi haklarımızdan daha üstün tutacağımıza yemin etmediğimiz; Ak Parti'nin takvimine uygun bir biçimde haklarımızı gündeme getirmediğimiz için tövbe etmediğimiz; sivil değil organik toplum olmadığımız sürece de böyle devam edecek gibi görünüyor. Anlayacağınız o tadından yenmez "İyi Kürt-Kötü Kürt" ayrımından sonra bir de nur topu gibi "İyi başörtülü- Kötü Başörtülü" ayrımımız oldu; vatana millete hayırlı olsun. Yalnız bence buradaki mevzu hiçbir zaman AK Parti'nin kendisi değil. Mevzu Ak Parti'den çok Ak Partici olanlar...
Başörtüsü mücadelesinden neden bir Rosa Parks çıkaramadık, bu kampanya vesilesiyle bir kez daha anlamış olduk. Zira "Rosa Parks'ımız" sandıklarımız sadece iradelerine değil hayallerine bile ipotek koydurmuşlar. Topu "Ya aç, ya terk et" sığ sularından çıkmaya çabalayan CHP'ye havale etmeleri de bu yüzden. Biz bu hale düşecek miydik gerçekten? Günlerdir sanki biz "İlle de başörtülü olsun, ister çamurdan olsun" demişiz gibi "Cinsiyet değil, başörtüsü değil, liyakat!" diye didinenlerin CHP'ye başörtülü aday çağrısı yapması ne kadar ironik... Demek ki artık hayallerimizi kendimiz taşıyamayacak kadar aciziz ve bu yüzden onları CHP'ye emanet etmeye karar verdik, öyle mi? Bu çağrı aşırı naif değilse, "Zaten olmaz; hem ilgilenmiş görünür hem de hedef saptırırım" konformizmini barındırıyor.
Diyorum ya mevzu Ak Parti değil. Zira çok iyi biliyorum ki "Daha vakti değil" korosu Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ağzından çıkacak tek kelimeye bakar: "Vaktidir". Ondan sonra bu koro hızla nasıl da ağız değiştirip "Ne kadar cesur bir lider, helâl olsun" diyecek şaşıracaksınız. Bu sefer doğru şarkıyı söylüyor olacaklar ama ağızlarının "vakitsizliği" sırıtacak.
Statükonun bekçilerine karşı yıllardır uğruna nice bedeller ödenerek verilen bu mücadelede gelinen son nokta statüko bekçilerinden "Daha vakti değil" bayrağını devralmak mı olacaktı? 'Muhafazakâr' kesimin gelip çattığı "muhafaza etme" çabası bu mu olacaktı? Eskiden haklarımızı alamamaktan korkmamıza rağmen mücadeleden geri adım atmazken, bugün nasıl olup da 'elimizdeki' iktidara halel gelmesi korkusundan ötürü hak taleplerimizi gönüllü bir biçimde askıya alır hale geldik? Anlaşılan bundan sonra asker veya yargı vesayetiyle uğraştığımız kadar kafalarımızdaki vesayetle de uğraşmamız gerekecek.
Kaleminin namusunu bile reel politikaya kurban eden entelektüellerimiz "dengeler uğruna" başörtülüleri, üstelik "başörtülü erkekler" ve kadınlar eliyle kurban edecekler. Bize acilen rüyalarımızı tekrar hatırlatacak entelektüeller ve liderler aranıyor. Aksi takdirde yeni anayasayı yapacak olan mecliste başörtüsü meselesi yine başörtülülerden azade bir biçimde nasıl çözüle(meye)cek göreceğiz. Durum buysa, şimdiden hepimize geçmiş olsun.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019