İbrahim Kahveci
Öncelikle şunu belirteyim: Bir iktisatçı olarak dini bir fetva verme yetkisinde değilim. Lakin bazı yanlışlara dikkat çekme açısından bu başlığı kullanıyorum.
Açıklanmayan ama örtülü olarak kabul gören bir inanış var: Enflasyon kadar faiz caizdir. Ya da düşük faizin sorunu da düşüktür.
Bu görüşe özellikle dini inanca dayalı iktisadi görüş belirtilerinde rastlayabilirsiniz.
Gerçekten de “Faizin oranı düşünce günah oranı da düşüyor mu?”
Bu cümleyi yıllardır kullanıyorum.
Bir başka soru: Yüksek faiz yatırımların önünde en büyük engel midir?
İlk bakışta çok doğru gelen bir denklem var karşımızda. Gelin sorunu biraz daha irdeleyelim.
***
Faizin nominal oranı üzerinde birinci etki enflasyondur. Yüzde 80 enflasyon varken ortaya çıkacak faiz ile yüzde 8 enflasyon oranında ortaya çıkacak faiz nominal olarak aynı değildir.
Örneğin yüzde 80 enflasyon oranında yüzde 110 nominal faiz yüksek gelebilir. Ama yüzde 8 enflasyon oranında yüzde 13 faiz daha yüksek bir faizdir.
O nedenle bizim reel faize bakmamız gerekiyor. Yani enflasyondan arındırılmış faize.
Burada elbette gerçekleşen enflasyon ile beklenen enflasyon da etkilidir. Mesela enflasyon yüzde 15 seviyesindedir ama faiz yüzde 16 düzeyinde seyrederken, beklenen enflasyon yüzde 9 ise orada faiz yüksektir.
Ama yüzde 15 enflasyonda yüzde 18 faiz vardır ama beklenen enflasyon ise yüzde 22’lerde ise işte orada da aynı faiz daha düşüktür.
***
Biz kısaca gerçekleşen ve beklenen enflasyon oranlarının stabil değerinden reel faiz üzerinde bir kabul ile açıklamamıza gidelim.
Mesela beklenen ve gerçekleşen enflasyon yüzde 10-11 aralığında iken faiz oranları nasıl olmalıdır?
Örneğin ülkemizde 2011-2015 arasında reel faiz nerede ise yüzde 1’in etrafında seyretmiştir. Dış kaynak girişinin yıllık 70 milyar doları bile aştığı bu yıllarda ülkemiz adeta para bolluğu içinde yüzmüştür.
Bu kadar para bolluğu ve bu derece düşük faiz ülkemizde istihdam-büyüme ve ekonomik kalkınmayı sağlamış mıdır?
Tek kelime ile söyleyeyim: HAYIR
Türkiye anılan dönemde resmen ekonomik balon oluşturmuş ve betona gömülen yatırımlar ile adeta bugünün risklerinin de temelini atmıştır.
Faiz oranı ile verimlilik oranı arasında bir ilişki oluşmaktadır. Düşük faiz sayesinde verimsiz ve gereksiz yatırımlarla sermayenin israf edilmesi söz konusudur.
2017 yılındaki Kredi Garanti Fonu-KGF’de son şişirme hamlesi olarak ülkemizdeki büyük buhranı besleyen hamle olmuştur.
Bugün şirketlerimizin borçluluk oranı ile büyüklük oranı arasındaki bağ, 2001 yılına göre adeta uçurumu ifade etmektedir.
Benzer süreç aslında dünya ekonomileri için de söz konusudur. 250 trilyon dolar borca karşılık 80 trilyon dolar GSYH arasında büyük uçurum vardır.
Bu kadar borç ve kredi nasıl sağlanmıştır? Bu kadar borca karşılık borç artışının çok altında kalan büyüme neden sağlanamamıştır?
Bu sorulara cevap aramadan önümüzdeki yeni ekonomik dengenin ve düzenin işaretlerini bulamayız.
***
Ara ara yeni ekonomik düzen hakkında görüşlerimi aktarıyorum. Burada da bir yeni düzen hakkında borç-faiz ilişkisinin düzenlenmesi noktasında sorun ve çözüme dikkat çekeceğim.
Türkiye gibi dış kaynak kullanımı yüksek ülkede tasarruf açığının da yüksek olduğu ileri sürülmektedir. Oysa bu dengesizliğin ana nedenlerinden birinin düşük faiz olduğunu da göz ardı etmemeliyiz.
2001 yılında bankalarda para yatırma kuyruğunda olan alt gelir gruplarının, 2010 sonrası aynı bankalarda kredi kuyruğunda olmaları nasıl izah edilebilir? Elbette düşük faiz ile...
Nasıl ki bir malın fiyatı düşünce talebi de artar ise, faizin düşmesi ile para-kredi talebi de artmıştır. Aynı şekilde verimsiz bir çok yatırımında kapısı aralanmıştır.
2002 yılında kredi/GSYH oranı yüzde 11’lerde olan ekonomimizde bu oran yüzde 70’lere nasıl yükselmiştir? Elbette düşük faiz sayesinde..
Bugün düşük faiz ile aşırı iç ve dış borçlanmanın zorlukları ile karşı karşıyayız. Gereksiz bir çok yatırım düşük faiz ile finanse edilerek şu anda sırtımızda aşırı yük olarak durmaktadır.
Bu sorunu aşmak için bulduğumuz tek çıkar yol daha düşük faiz daha çok kredi olmamalıdır.
Eleştirdiğimiz İMF’nin bile artık “üretim” dediği yerde biz hala düşük faiz ve yüksek kredi söylemi ile ekonomiyi çözmeye çalışıyoruz.
Acaba aklımıza faizden-krediden başka bir çözüm gelmiyor mu? Bu kadar mı ufkumuz bağlandı?
Unutmayalım ki, düşük faiz yaygınlaştırıcı etkisi ile yüksek faizden daha büyük beladır. Yüksek faiz en azından borçlanma disiplini getirir ve caydırıcı etkisi olur. İnanç dünyası açısından bir de bu yönden düşünün...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025