Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Uyarısı: Barışın Toplumsallaşması ve Demokratik Toplumun İnşası...

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, son görüşmesinde sürecin geldiği kritik aşamaya dikkat çekerek tarihsel bir uyarıda bulundu. Öcalan, “Eğer gerekli adımlar zamanında ve kararlılıkla atılmazsa, sürece karşı olan güçler daha da güçlenecek. Süreç öyle bir aşamada ki hegemon ve bölgesel güçler bir hazırlık içerisindeler” sözleriyle hem mevcut tehlikeyi hem de demokratik çözümün aciliyetini güçlü bir biçimde vurguladı.

Bu değerlendirme, yalnızca politik bir tespit değil; halklara, demokratik güçlere ve özgürlük mücadelesine yöneltilmiş stratejik bir çağrıdır. Bugün Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, emperyal ve bölgesel güçlerin yeniden pozisyon aldığı; sınırların, kimliklerin ve halk iradelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı bir dönemi işaret etmektedir. Bu süreçte, halkların özgürlük taleplerini bastırmak ve demokratik çözüm iradesini zayıflatmak isteyen çevreler yoğun bir hazırlık içindedir.

Bu gerçekliği gören Sayın Öcalan, sürecin edilgen bir bekleyişle değil; barışın, çözümün ve demokratik toplumun ritmini yükselterek ilerletilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Çünkü bugün barışın kalıcı hale gelmesinin ve demokratik toplumun inşasının en temel güvencesi, barışın toplumsallaşmasıdır.

Barışın toplumsallaşması; kadın özgürlüğünden ekolojik yaşam anlayışına, demokratik siyaset kültüründen halkların eşit ve ortak yaşamına kadar uzanan geniş bir toplumsal dönüşüm sürecidir. Bu aynı zamanda, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümünün de temel dayanağıdır. Barış, sadece silahların susması değil; yeni bir yaşam biçiminin, demokratik bir toplumun ve ortak bir geleceğin inşası anlamına gelmektedir.

Öcalan’ın çağrısı, halkların demokratik birliğini ve ortak mücadelesini büyütme yönündedir. Çünkü hegemonik güçlerin bölgesel çıkar hesapları doğrultusunda yeni savaş senaryoları hazırladığı bir dönemde, halkların barış ve özgürlük yönünde atacağı her adım bu planları boşa çıkaracaktır. Demokratik çözüm; Türkiye’nin demokratikleşmesinin, halkların eşitliği ve Ortadoğu’da kalıcı barışın anahtarıdır.

Bugün yapılması gereken; diyalog ve müzakere kanallarını yeniden canlandırmak, halkların barış iradesini toplumsallaştırmak ve demokratik çözüm sürecini halkların ortak gücüyle ilerletmektir. Zamanında ve kararlılıkla atılacak her adım, sürece karşı hazırlık yapan güçleri zayıflatacak; halkların özgür geleceğini güvence altına alacaktır.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uyarısı bir kez daha hatırlatmaktadır:
Barış, bir sonuç değil; demokratik toplumun inşasının kendisidir.
Ve bu inşa, halkların örgütlü bilinci, özgür iradesi ve ortak yaşam kararlılığıyla mümkün olacaktır.