Taha Akyol
YSK’nın gerekçeli kararı günlerdir bekleniyor. Tabii asıl merak edilen, İstanbul seçimlerini iptal etmenin gerekçeleri...
İstanbul’da 31 bin 124 sandıkta oy kullanıldı. Bunlardan 225’inde kamu görevlisi olmayan kişiler sandık kurulu başkanı olarak görev yaptığı için tüm seçimlerin iptaline karar verildi.
Fakat hukukta “karar verdim” demekle iş bitmez, “gerekçeli karar”ın yazılması, kamu oyuna açıklanması lazımdır. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, yargı organları verdikleri kararlarda “ilgili ve yeterli gerekçeleri göstermek zorundadır.” (AYM, B. No: 2016/16092)
Kamu hukukunda da böyledir. Kamu makamları tasarruflarında “ilgili ve yeterli” gerekçelerini göstermek zorundadır.
SEÇİMLERE ETKİSİ?
YSK’da İstanbul seçimlerinin iptali yönünde oy kullanan yargıçlar nasıl bir “ilgili ve yeterli gerekçe” yazabilirler? Bu sualin cevabı çok zor olduğu için büyük bir merakla bekleniyor yazacakları gerekçeli karar.
İstanbul seçimlerini iptal eden kararda aynen şöyle deniliyordu:
“Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle…”
Demek ki seçimlerin iptali için iki şartın birden gerçeklemesi lazım: Bazı sandık kurullarına sivillerin başkan atanmış olması “ve”, lütfen dikkat ediniz “veya” değil “ve” bu yüzden seçim sonuçlarının etkilenmiş olması...
Demek ki, sandık kurullarının teşkilinde, oluşturulmasında bazı usulsüzlükler olsa bile, bu durum seçim sonuçlarını etkilememişse, seçim iptal edilmemeli...
Şimdi herkesin merakla beklediği, İstanbul’da sandık kurullarının seçim sonuçlarını nasıl etkilediğinin YSK tarafından somut delillerle ortaya konulması...
Bu konuda daha önce YSK’nın kendisinin verdiği kararlar var...
‘NE ŞEKİLDE?’
Erzurum / Pasinler’deki seçimlerde sandık kurulunda “muhtar âza adayları” üye yapılmış, yani sandık kurulu yasalara aykırı bir tarzda teşkil edilmişti. Seçimi kaybeden muhtar adayı, bu yüzden seçimlerin iptalini istedi. Erzurum İl Seçim kurulu seçimleri iptal etti... Fakat İlçe Seçim Kurulu, meseleyi YSK’ya götürdü. İşte YSK’nın 6 Nisan 2019 günlü kararı:
“Sandık kurulunda görev yapan âza adaylarının seçim sonuçlarına ne şekilde etki ettiklerine dair somut tespit bulunmadığından... seçimlerin yenilenmesi kararının kaldırılmasına...” (K. No: 2760)
Demek ki, sandık kurulu nasıl olursa olsun, oylama ve oy sayımlarında hile yapıldığının somut delillerle ispatı şarttır. Aksi halde seçimler iptal edilemez.
Kanuna aykırılık bakamından kamu görevlisi yerine sivil kişilerin atanmasıyla “muhtar âza adayları”nın atanması arasında fark yoktur. YSK, haklı olarak, sandık kurullarında görevli kişilerin “seçim sonuçlarına ne şekilde etki ettiklerine dair somut tespit”ler olması gerektiğini belirtiyordu.
İstanbul için de YSK’nın gerekçeli kararında beklenen budur: Sandık kurulu başkanları olarak atanmış sivil kişiler, Ekrem İmamoğlu lehine “ne şekilde” oy hırsızlığı yapmışlar veya Binali Yıldırım’ın oylarını “ne şekilde” yok etmişler?!
Bunun siyasi retorikle değil, somut delillerle ortaya konulması lazımdır.
Kolay değil çünkü AK Parti’nin “somut deliller” dediği o itirazlar yine YSK tarafından reddedilmişti.
Yargıçların gerekçeli karar yazması gerçekten kolay gözükmüyor.
‘GÜVENLİ LİMAN’
YSK’nın açıklanacak olan gerekçeli kararında “ilgili ve yeterli” somut deliller ortaya konulmazsa, İstanbul seçimlerini iptal etmenin gerçekten hukuki sebeplere dayandığına insanları ikna etmek çok zor olacaktır.
Siyasi etki şüphesi güçlenecektir.
Sadece Türkiye’de değil, sermaye getirmek için “güvenli liman” olduğumuzu, reformlara başlayacağımızı söylediğimiz dünyada da eleştiriler yoğunlaşacaktır.
Kaldı ki mesele bundan ibaret değil...
YSK daha önceki pek çok kararında “seçim kurullarına itiraz süresi 2 Mart’ta doldu, seçimler yapıldıktan sonra artık itiraz edilemez” diye içtihat yerleştirmişti.
İstanbul’a gelince bu içtihadına da uymadı.
Seçimleri şunlar kazanır, bunlar kazanır. Ama artık görmeliyiz ki Merkez Bankası’nın, YSK hakimlerinin, yargı organlarının bağımsızlığına, kamu kurumlarının tarafsız işleyişine duyulması gereken “hukuki güven”in zedelenmesi birike birike büyük sorunlara yol açıyor, işte ekonomideki durum.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
29.10.2025
28.10.2025