Ümit Kurt
Açıkçası, söz konusu Türkiye olduğunda, “hafıza ile ilgili bir saplantı”dan söz etmek pek de mümkün değildir, hatta Türkiye için bunun tam tersi bir durum söz konusudur. Oldukça yakın bir zamana kadar, ülkemizde hatırlama ve geçmişle hesaplaşma kamusal söylemin karşı karşıya olduğu bir sorun teşkil etmemiştir.
Son birkaç yılda, çok sayıda filmde 1980 askeri darbesine götüren süreç ve darbe sonrası dönem ele alınmıştır. Türkiye siyasi tarihinin 30 yıllık dönemini kapsayan Hatırla Sevgili ise tartışmalı bir biçimde de olsa televizyonda ilk kez geçmişin nasıl temsil edileceği ve medyanın ortak bellek üzerindeki rolü hakkında farklı bakış açılarının ortaya çıkmasına yol açmıştır.
“Kamusal bellek” eksikliği arka plânıyla birlikte düşünüldüğünde, kitlesel medya anlatılarının geçmişi anlama ve yorumlamayı şekillendirme yollarını incelemek kritik bir öneme haizdir.
Kitlelere pazarlanan anlatılar geçmiş anlayışını nasıl etkilemektedir? Böyle bir televizyon dizisi tarihi anlama, geçmişi hatırlama ve onunla yüzleşmeye dair anlamlı bir katkıda bulunmakta mıdır, yoksa eleştirmenlerin öne sürdüğü gibi insanların yaşanmış deneyimlerini ve anılarını metalaştırarak bunları popüler kültürün bir ürünü haline mi getirmektedir? Popüler televizyon dizileri geçmiş hakkında yeni hikâyeler anlatmak ve belli hatıraları daha ulaşılabilir kılmak için bir araç olabilir mi, yoksa geçmişi “yanlış yorumlama” ve siyasi olanı popüler hale getirme tehlikesi mi oluşturmaktadır?
Popüler medyanın tarihi temsiline yönelik en önemli eleştirilerden bir tanesi tarihin “ödün verdiği, esnetildiği, kötüye kullanıldığı ve uydurulduğuna” tanık oldukları için “medyanın tarih temsiline makul nedenlerle şüpheyle bakan” akademisyenlerden gelmekte.
Toplin’in, Roots (1977), Holocaust (1978) ve Shogun (1980) gibi tarihi televizyon dizilerini örnek göstererek “bu türden filmlerin yapımcıları sahneler, karakterler ve diyaloglar yaratmak adına sanatsal yetkilerini kötüye kullandıklarından” tarihçi ve akademisyenlerin ellerinde “heveslenmek için pek de fazla neden” bırakmadıklarını belirtmesi bu eleştiriyi tamamlayıcı nitelikte.
Toplin benzer şekilde Stanley Katz’ın televizyonu bir bilim insanının perspektifinden “özel bir felâket” olarak gördüğüne de dikkat çekmekte. Ona göre, “kendilerinin kamuya takdim etmek için başka araçlar bulma işi aydın topluluğuna kalmıştır.”
Toplin, eğitici filmlerle uğraşan ve hükümet fonlarını kullanan bilim insanlarının bile çoğunlukla hayal kırıklığı yaşadığını savunmakta. Bu açıdan, Theodore K. Rabb’a göre en büyük sorun “bilim ve televizyon arasındaki temel amaç ayrılığıdır… Akademisyenler nüanslar, nitelikler ve ince ayrımlarla ilgilenirken, film yapımcıları ana hatlar, dramatik, basit ve güçlü fikir arayışı içindedir.”
Tarihçinin amacı, ürünün özneye derin bir ilgi duyması, halk, kültür ve dönem ile ilgili duyguyu ve geçmişi sorumlu bir şekilde temsil etmek adına bağlılığı iletmesidir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.02.2018
15.12.2017
15.11.2017
11.11.2017
19.10.2017
16.10.2017
22.09.2017
18.09.2017
14.09.2017
8.02.2017