Cafer Solgun
Geçen gün Bolu’da, ülkedeki kış turizminin “gözde” bölgelerinden Kartalkaya’da indirimli gecelik konaklama ücreti 37 bin TL olan bir otelde yangın faciası yaşandı. Bu yazıyı kaleme aldığım esnada ölü sayısı 78 olarak açıklanmıştı ve maalesef ölü sayısının artmasından endişe ediliyordu. Çünkü halen yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren insanlar var…
Otel “süper lüks” bir oteldi, oradan buradan onaylıydı, ilgili belgeleri, evrakları “tamam” görünüyordu kâğıt üzerinde ama işte olası bir yangınla ilgili hiçbir önlemi, hazırlığı yoktu. Üstelik bu önlemler, sadece bu tür bir otelde değil neredeyse alelade bir pastanede dahi işletme ruhsatı alabilmek için alınması zorunlu önlemler olmasına rağmen…
Otel lüks, sahipleri paragöz, denetlemesi gerekenler sorumsuz, insan hayatı ucuz…
Canını zor kurtarmış çalışanların beyanlarından öğreniyoruz ki, otelin her katında olması gereken yangın alarmları çalışmamış! Yangın merdivenleri göstermelik imiş ve bir işe yaramadığı acı bir tecrübeyle ortaya çıktı. Otelde “duman sensörü”, dolayısıyla bir “yağmurlama” sistemi yokmuş. İtfaiye ulaşımı için bir ring yolu yokmuş. Arka cephesi uçurum denecek kadar dik bir yamaç olan otelde bu tür bir olayın vuku bulması halinde devreye sokulması gereken bir “tahliye planı” veya “acil durum” planı yokmuş. Personeli de zaten bu tür durumlar için eğitilmemiş… Ne gam! Otel süper lüks bir otel! Tescilli! Ödüllü!
Ortada bir ihmaller zinciri olduğu çok açık. Ama hale bakın ki bu faciaya, katliama yol açan ihmaller zincirinin sorumlusu yok! Hâlâ istifa eden yok! Görevden alınan kimse yok!
“Sınıf kini” mi?
Böylesi bir olayda dahi hemen birçok kişi kendini ait hissettiği siyasi kampın hassasiyetlerine göre tavır aldı. Kimisi CHP’li Bolu Belediye Başkanını suçladı, kimisi de Kültür ve Turizm Bakanını. Ama tez zamanda anlaşıldı ki facianın yaşandığı yer Kültür ve Turizm Bakanlığının denetlemekle sorumlu olduğu bir bölge. Gelgelelim bakanlığının yanı sıra bir turizm firmasının ortağı olan Turizm Bakanı beyefendi, oralı değil. İçişleri Bakanı da “İdari soruşturma 10 gün sonra sonuçlanır, o zaman hangi kurumun denetlemekle sorumlu olduğu ortaya çıkar” gibi tuhaf bir açıklama yaptı. Akıl alır gibi değil…
“Akıl alır gibi değil” dedirten bir başka konu da, katliamla ilgili sözüm ona “solcu” görünümlü bazılarının sosyal medyada “Zenginler ölmüş, bize ne” dercesine bir tavır takınmaları. Bazılarının bu tutumlarını “sınıf kini” diye gerekçelendirdiklerini de gözlerimle görmesem inanmazdım…
Otelde birçok çalışanıyla birlikte korkunç bir şekilde can veren insanlar orta sınıf tabir edilen meslekten insanlar. “Zengin” veya “burjuva” değiller yani. Çoğu, ilk yarı tatili vesilesiyle çocuklarına kış tatili yaptırmak için orada olan insanlar. Muhtemeldir ki, “Biz yaşamadık, çocuklarımız yaşasın bari” psikolojisi ile…
Kaldı ki “zengin” olsalar ne olur? Söz konusu olan çürümüş sistemin neden olduğu bir facia. Ortada bir “sınıf mücadelesi” filan yok! Sistemi ve sorumluluğu olanları sorgulamak yerine, kafası “Ben tatil yapamıyorum, yapabilenler ölsün” şeklinde çalışanlar, solcu, sağcı, şucu bucu değil; düpedüz psikolojik vaka… “Sınıf kini” dedikleri de olsa olsa bu hastalıklı kafa yapılarının paravanı bir boş laf…
Öte yandan, bu tür olaylarda iktidar partisi “alışkanlık” haline getirdi; ilk iş hemen “yayın yasağı” ilan ediliyor. Anlaşılabilir bir “mantığı” yok bunun! Bir facia yaşanmış; tabii ki medya olayı duyuracak, sorular soracak, soru işaretlerini aydınlatmaya çalışacak… “Böyle bir medya var mı ki?” diye sorulabilir, o ayrı, ama eğer bu yersiz gayretkeşlik iddia edildiği gibi kamuoyunu endişelendirmemek adına yapılıyorsa, nafile! Çünkü yayın yasağı tam aksine insanları olayın boyutları, vahameti açısından daha da kaygılandırmaktan başka bir şeye yaramıyor. Bilmiyorduysanız, işte öğrendiniz!
İnsan hayatını hiçe sayanlardan hesap sormak, hayatını kaybedenleri geri getirmeyecek ama hiç değilse rüşvetle, yolsuzlukla, sorumsuzlukla iş yapmayı “marifet” haline getirenlere belki biraz ibret olur…
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara’da evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması nedeniyle suikast sonucu hayatını kaybetti. Bu cinayet, Türkiye’yi “laik-anti laik” kutuplaşmasına sürüklemek isteyen “derin” güçlerin hazırladıkları kanlı senaryonun uygulamaya konmasıydı. Aynı yıl Sivas’ta Madımak katliamı yaşandı. Bu kanlı süreç, 28 Şubat müdahalesinin şartlarını “olgunlaştırmak” amacı güdüyordu ve nitekim 1997 yılında “Bin yıl sürecek” dedikleri müdahale gerçekleşti…
Uğur Mumcu katledildikten sonra dönemin hükümeti olayı aydınlatmanın devletin “namus borcu” olduğunu söyledi. Oysa Mehmet Ağar, Mumcu’nun eşine, “O duvardan bir tuğla çekersek duvar yıkılır” demişti. O “borç” ödenmedi, o “tuğla” çekilmedi…
O duvardan bir “tuğla” çekilse ve duvar, onu örenlerin üstüne yıkılsaydı, bugün demokrasi ve özgürlük standartları bakımından daha ileride bir ülkede yaşıyor olurduk. Belki kamplara, kutuplara bölünmüş çürüyen bir toplum değil, kendi iç barışını sağlamış bir toplum olurduk. Kürt sorunu etrafında binlerce insan hayatını kaybetmemiş olurdu, belki barış olurdu. Belki geleceğinden yana daha umutlu, güvenli bir ülke ve toplum olurduk…
***
Belki, keşke diye iç çekerek yaşayanların ülkesi olduk çıktık ve nicedir hayata atfettiğimiz anlam, ne acıdır ki, ölülerimizin ardından gözyaşı dökerek, mahcubiyetle “yaşıyoruz işte” diye hayıflanmaktan ibaret…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025