Ekin GÜN
Piri Reis Üniversitesi'nin mezuniyet gününde yaşananları izleyince bir kez daha ikna oldum. Neye ikna olduğumu birazdan anlatacağım. Ama önce yaşananları bir hatırlayalım.
Piri Reis Üniversitesi’nin mezuniyet günü var ve bu güne davetli olarak Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan katılıyor. Klasik bir mezuniyet seremonisinin olduğu anda öğrenciler ve salon “protesto” amaçlı İzmir Marşı’nı söylemeye başlıyorlar, ardından da “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı hep bir ağızdan dillendiriliyor. Daha sonrasında ise Yılmaz ve Arslan salondan ayrılmak zorunda kalıyor.
Gerçekten bunun bir protesto anlamı taşıdığına inansaydım, emin olun bu yazıyı yazmazdım. Ama artık tüm tribünlerde, tüm gece kulüplerinde ve sokakta ideolojik anlam taşıyan bu marşın söylenmesinde insan iyi niyet aramıyor. Bazen bir bar taburesinde, bazen hiç ilgisi alakası olmayan stadyum ve spor salonlarında bazen ise böyle mezuniyet günlerinde bu marş karşımıza çıkıyor. Güya, “biz Atatürkçüyüz, siz değilsiniz” mesajını bu marş üzerinden vererek “modernlik” kasma ayini yapılıyor. Modernlikten ne anladıklarını ya da anlamış oldukları şeyin modernlik değil de faşizm olduğundan haberdarlar mı emin değilim ama göründüğü üzere pek de haberleri yok gibi duruyor.
Mezuniyet gününe gelmiş bir misafiri bu marşı söyleyerek protesto etme amacının ne olduğunu anlamış değilim. Her şeyi bir kenara bırakıp protesto deyip geçebiliriz ama seçime 14 gün kala bu marşla verilen mesaj çok açık. Gerçekten bu mesajın bilinçli bir şekilde verilmiş olduğuna inansaydım, ortada bu kadar net konuşulacak bir şey de olmazdı. Fakat verilen mesaj, “biz moderniz, siz gericisinizden” öteye gitmiyor ne yazık ki. Peki neye göre, kime göre?
Her fırsatta ifade ettiğim gibi ne elitizmde ne de modernlikte herhangi bir şey yok. Ana problem kendilerini elitist ya da modern olarak ifade edenlerin böyle olmamasında saklı. Çünkü kendi fikrinden başka hiçbir düşünceyi kabul etmeyen, tamamen kendi doğrularına dogmatik bir bakış açısıyla sıkı sıkı bağlı olan, modernliği alkol tüketmekte, güzel giyinmekte ya da sahile karşı yemek yemekte gören bir toplulukla imtihanımız henüz bitmiş değil. Mümkün mertebede bitmeyecek. Özgürlükten dem vuranlara “ne zaman özgürlüğünüz kısıtlandı?” diye sorduğunuzda ise alacağınız cevap “hapiste tutuklu gazeteciler var” oluyor en fazla. Onda bile o kişilerin gazetecilik faaliyetlerinden ötürü değil de terör suçlarından dolayı içerde yattıklarını bilmiyorlar. Çünkü okumuyorlar, sorgulamıyorlar, sadece nefret algılarına göre gelişen ezberlere ve klişelere inanmayı almış oldukları pozisyonu kaybetmemek adına kullanıyorlar. Eğer onların algısıyla söylersek gerçekten özgürlüklerin kısıtlandığı bir ülke olsaydı burası, saat 22.00’dan sonra alkol satışının yasak olduğu unutulmaz, tüm market ve bakkallar alkol vermemiş olurdu.
Okullarına ismini veren Piri Reis’i bile ne kadar tanıyorlar, inanın bilmiyorum. Lakin bizim evveliyatımızda olmayacak şekilde gelen bir misafiri kovmak için bu tarz çalışılmış hareketleri tekrar sahneye koymak, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” derken bu davranışlarından ötürü Mustafa Kemal yaşasaydı ilk onun tepki göstereceğini bilememek, özgürlük denen şeyin tahammül demek olduğunu ve herkesin bu tahammül çerçevesinde yaşamanın bir toplum bilinci olduğunu kavrayamamak en asgari insani şartları bile karşılamıyor.
Yoksa… İster bar taburesinde, ister stadyumda, spor salonunda isterse bir mezuniyet gününde, hatta şezlongda dilediğince söyle Kafkasya pardon İzmir Marşı’nı… Savunduğun, benimsediğin, ezberlediğin hatta bazen uğruna kavga ettiğin şeyleri bile bilmedikten sonra ne fayda!
Ali Koç başkan, Fenerbahçe şampiyon!
Her fırsatta ifade ederim… Ben ne futbolseverim, ne de sporseverim; ben Fenerbahçeliyim.
En kötü zamanda bile Fenerbahçe’yle ilgili haberleri takip eder, takımıma elimden gelen desteği yaparım.
Bu benim için bir tutku adeta, bir aşk.
Çok da göze vurmam, aşkımı içimde yaşarım, birçok kişi hangi takımı tuttuğumu bile bilmez mesela.
Öyle bir aşk ki benim için, sanki dile vurunca bu aşkın kapılacağını hissetmek gibi.
Fenerbahçe’de geçen hafta kongre süreci yaşandı ve Ali Koç başkan oldu.
Türlü spekülâsyonlarda beraberinde geldi tabi.
Açık söyleyeyim… Ali Koç’un kazanmasını içten içe istedim. Çünkü son zamanlarda kulübün kötü yönetilişi ve sportif anlamda yaşanan başarısızlıklar Fenerbahçe taraftarının da sabrını taşırmıştı.
Evet, Aziz Yıldırım bu kulübe çok şey kattı. 20 yılda kattıklarıyla efsane ya da onursal başkan olmayı sonuna kadar hak etti ama bazen zirvede bırakmanın da erdem olduğu kanaatindeyim.
Aziz Yıldırım bedel de ödedi. Hain FETÖ şebekesinin 3 Temmuz kumpasının kurbanı oldu, Fenerbahçe için hapis yattı. Arkasında koskoca 25 milyon Fenerbahçe taraftarı da Yıldırım’ın yanında bir kale gibi durdu.
3 Temmuz şike kumpasında Fenerbahçe’nin başına gelenler başka bir kulübün başına gelmiş olsaydı şayet o kulüp muhtemelen tarihin tozlu raflarına ismini yazdırmıştı.
Ama Fenerbahçe için öyle olmadı, dev bir çınar küllerinden yeniden doğdu adeta.
Bugün aynı kumpas olsa, Aziz Yıldırım’a karşı aynı hainliği yapsalar Fenerbahçe taraftarı yine Yıldırım’ın yanında olur ve gereken tepkiyi gösterir.
Lakin, bazı şeyleri kabul edemiyorum. Aziz Yıldırım’a karşı çıkan herkesin “hain” olarak lanse edilmesini de doğru bulmuyorum.
Sonuçta bu bir seçim, kim kazanırsa o başkan olur, bu kadar basit.
Mesele camia olarak kenetlenip Fenerbahçe’yi en iyi yerlere taşımak olmalı.
Aziz Yıldırım’ın da bu süreçte Fenerbahçe’nin ve taraftarın yanında olacağına inanıyorum.
Her şey için teşekkürler Aziz Başkan.
Ve…
Tebrikler Ali Koç.
Bedelli muamması…
Hükümet kanadından “bedelli askerlikle” ilgili son bir iki aydır açıklamalar yapılıyor.
Bazen bedelli askerliğin çıkacağı söyleniyor, bazen ise gündemde olmadığı.
Ama son zamanlarda Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamış olduğu üzere seçimden sonra bedelliyle ilgili çalışmanın yapılacağı kesinleşmiş gibi duruyor.
O kadar belirsizliğin üstüne yapılması da bence doğru olur.
Çünkü 5 milyona yakın kişi bedelliyi bekliyor ve bu konunun hiç değilse belirsizliğe mahkûm edilmemesi şart. Ayrıca bu konu istismara da açık hale gelmemeli.
O nedenle hükümet bence artık bedelliyle ilgili söz vermiş gibi oldu, bu sözün de yerine getirilmesi gerekiyor.
Seçimlerle ilgili 2 soru
BİR: Nereye gitsem ya da nereden geçsem parti marşlarının ve anonslarının söylendiği parti arabalarına denk geliyorum. Evde bile durduğumda bangır bangır ses sanki evin içindeymiş gibi yankılanıyor. Hayatımda hiç bu parti arabalarında çalan müziğe bakıp da oyunu değiştiren kimse görmedim. Acaba bu müzikli parti arabalarını bir dahaki seçimlerde kullanmasak mı?
İKİ: Açıkçası çok bilmiyorum. Çünkü partilerin seçim beyannamelerinin hepsini okumadım. Sokak hayvanları ya da genel olarak hayvanlarla ilgili proje üreten ya da vaadi olan bir parti var mı? Merak ediyorum, eğer varsa gelecek hafta köşemde yayınlayacağım.
Bu haftanın favori Spotify şarkılarım
- Teoman - Bugün
- Şebnem Ferah – Küllerinden
- Sting – Shape of My Heart
- Cecilia Krull – My Life Is Going On
- Bebe – Tu Silencio
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016