Halil BERKTAY

Siz bilmezsiniz ama, Sovyetler Birliği diye bir ülke vardı... Böyle başlıyorum, çünkü gerçeklik bu. Çünkü bugün 20. yüzyıl tarihi derslerime de böyle başlıyorum. Çünkü benim için şu köşenin, doğruya sadakat açısından üniversiteden farkı yok.
Nostaljik fotoğraflar sosyalizmi
Yukarıdaki resme bakın, sadece bakın ve bir süre hiçbir şey demeyin. Bir sokak performansı. Üç Rustan biri Marx, biri Lenin, biri Stalin olmuş. Yanda, aksesuar olarak bir de Sovyet bayrağı var. İstediğinizle ya da belki hepsiyle resim çektirip, sosyalizmin ve/ya “proletarya devrimleri ve millî kurtuluş savaşları” çağının ve/ya “emperyalizmin toptan çöküşe ve proletarya devrimlerinin dünya çapında zafere ilerlediği” çağın her şeye rağmen bitmediği illüzyonunu, bayrağın altındaki çantaya atacağınız birkaç ruble karşılığı, birkaç dakika yaşayabilirsiniz.
En sarsıcı olan da ne, biliyor musunuz; bugün önüme gelen öğrencilere bu ve benzeri fotoğrafları gösterdiğimde, çoğu espriyi anlamıyor ve benim hissettiğim o koyu, absürd kederi hissetmiyor, zira o üç kişiyi tanımıyor bile. Çoğu 90’larda doğmuş. Bizim kuşağın bilfiil yaşadığı, içimize işleyen 1950’ler, 60’lar, 70’ler ve 80’lere dair en ufak bir anıları yok. Ne Lumumba, ne Vietnam, ne Küba, ne Paris baharı, ne Filistin (yani FKÖ, FHKC ve FDHKC’lerin, “M” ve “ML” ve daha “ML” olma yarışındaki Arafat, Habaş ve Havatme’lerin o eski Filistin’i).
Bellek ve gelenek toptan çökerse
Yeats’e göre, kendi görkemli geçmişinin büyük eserlerini incelemeyen bir müzik (veya şiir) ekolü diye bir şey olamaz; onun için de kalkar, denizler aşıp kutsal Bizans kentine gider (Nor is there singing school without studying / Monuments of its own magnificence; / And therefore have I sailed the seas and come / To the holy city of Byzantium.) Tanrının kutsal ateşinin kucakladığı bilgelere (O sages standing in God’s holy fire), ruhuna hükmedip kendisini eserleriyle ölümsüz kılmaları için dua eder (and gather me / Into the artifice of eternity).
Sosyalizm ve komünizmin öyle bir kutsal şehri, bir Konstantinopolis’i veya bir Mekke’si ve Kâbe’si de yok artık ki şu ersatz, elden düşme Marx, Lenin ve Stalin’le fotoğraf çektirmek dışında, gidip akıl fikir almak, kadro eğitimi görmek mümkün olsun. Hacıları da kalmadı; uluslararası komünist hareket, kâh içindeki kâh periferisindeki çoğu sol örgütle birlikte buharlaştı gitti. Herhangi bir kimlik ve kamusal aidiyetin kollektif bir belleği olur; iyi kötü, doğru yanlış bir geleneğe yaslanır; öyküler, marşlar, törenler, bayraklar ve yıldönümleriyle beslenir; kendine özgü bir sanatı, estetik tercihleri vardır. Hattâ öyle ki, bazen içi boşaldıktan sonra bile sırf bunlar yaşar ve yaşatır. Atatürkçülük örneği önümüzde duruyor.
İşte o da rüzgâr gibi geçti
Sosyalizm ve komünizmin bellek transmisyonu ise toptan çöktü; “Leninist hafıza”nın nesilden nesile aktarımı onarımı imkânsız bir kesintiye uğradı. Bunların, yakınmak için değil, geçmişi ıslâh edip kurtarmak gibi olmayacak bir duaya âmin dememek için altını çiziyorum. Bugünün lise ve üniversitelilerinin çok büyük çoğunluğu için, ha Ortaçağ, ha sosyalizm. Ha 8-9. yüzyılların Karolenj İmparatorluğu, ha 1922-1991 arasının SSCB’si. Ha Kısa Pepen, ha “cüce” Deng. Ha Magna Carta, ha 20. Kongre. Ha 1956 Macaristan ve 1968 Çekoslovakya işgalleri, ha Bouvines veya Mohaç meydan muharebeleri. Aynı ölçüde uzak; okuyup ezberleyerek öğrenilmesi gereken bir tarih. Fazla ilgi de yok açıkçası. Zaman o kadar hızlı akıyor ki, demokrasi kahramanı Walesa ve Havel’ler bile unutuluveriyor.
Dünyanın sosyalizm diye bir gündemi yok. Zaman zaman kapitalist krizlerin depreşmesi başka, kapitalizme alternatif diye sosyalizmin geri gelmesi başka. Kipling’in kendisi de emperyalistti ama 1897’de İngiliz İmparatorluğuna “mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var” misali bir hatırlatmada bulunmuştu: “Bakın, dünkü bütün ihtişamımız / Sur ve Ninova gibi yerle bir!” (Lo, all our pomp of yesterday / Is one with Nineveh and Tyre).
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024