Sezin ÖNEY
Çok geç mi kaldım, çok erken mi geldim?
Hep zamanın yanlış bir yerinde olma hissi, peşimde bir gölge gibi...
Her yerde, bir yersizlik hâli...
Her yerin, yanlış yerinde olma hissi, peşimde bir gölge gibi...
Ankara’da yokuş aşağı yürürken, Yargıtay’ın “altın kapısı”, tuhaf bir masaldan çıkmış gibi. Bir korku tüneli mi var ardında?
“Kurumsal tarihini” 19. yüzyıla dayandıran Yargıtay’ın yaldızlı yıldızlı amblemi, Ankara’nın köksüzlüğünü, tarihte derinlere bir yere kök salmaya çalışarak unutturmak isteyen bir maskelerden biri…
Genelkurmay’ın tarihi, yedi devlet, bin göbek öteye uzanıyor(muşçasına), erimiş peynirler gibi gerilere çektikçe çekilmiş.
Oysa, Yargıtay’ın komşusu, Millet Eğitim Bakanlığı’nın, pardon Milli Eğitim Bakanlığı’nın küp küp blokları, beton moloz “bahçesi” gibi yoz ve boz herşey Devlet Bulvarı’nda.
Kafalarımızın içini de, en narin çocuk hâlimizden itibaren, kendi bahçesi gibi dökme beton ve moloz kırpığı yapmaya çalışan bir bakanlık...
Karşısında, Adalet Bakanlığı, sokakta işportacılıktan voleyi henüz vurmuş, kapağı bir işhanına atıp ikbali parlatmakta bulmuş bir tuhafiyecinin kat kat dükkânı gibi...
Bir bakanlıktan diğerine yürürken, “Polis... Polis... Polis... Polis... Polis... Polis...”
Bir TOMA.
Üzerinde, “İmdat Polis” yazıyor... “İmdat, polis geliyor” sessiz çığlığının TOMA yansıması mı?
Yer gök lacivert.
Polis laciverti... Metal barikatların laciverti...
Silahlı, silahsız, sivil, üniformalı, tüm polisler lacivert.
Gene beton beton, gene beton...
Yan yana dizili çiçekçilerin buketleri, griler arası bir demet hayal...
“Sevgililer Günü çiçekleri, her adresi teslim edilir...”
“Adres tarifi olmayan aşkın, yerini yurdunu siz biliyor musunuz” diye sorsam çiçekçilere?
Seçkinciliği temsil eden kırmızı halıyı zeminden çekip, yerine seçkinlerin ayak bastığı turkuaz halıyı koyan “Yeni Türkiye”nin rengi ne? Gene köksüzlüğü inkâr, tarihe “Türkî Cumhuriyetleri” temsilen, “Türk rengi turkuaz” bir uçan halı.
Dün “Protokol”, bugün “Protokol” halısı.
Dünya yüzünde tarifi olmayan garip bir renge boyalı Başbakanlık binası önünde, bir “vatandaşın” diğerine boğuk bir sesle yakınması, kulağıma çalınıyor; “Herşey çok güzel olacaktı... Olmadı”...
Yol, bir adım daha uzanıyor; hayat, dur kalk bir dolmuş aynı güzergâhta nesilden nesile...
Bugünlerde, yazıların içine İspanyolcadan kendi çevirdiğim Antonio Machado dizelerini gizliyorum. Kimse fark etmiyor.
Bugün, Ankara’da Sincan Metrosu’nun açılış turuna devlet erkânımızla bindirilen, ardından “Cemaat-AKP kavgası” yüksek gerilim hattında cazır cuzur bir basın toplantısına katılan İspanya BaşbakanıRajoy kadar çaresiz, anlamsız, manasız hâlde soruyor bir yolcu kendi kendine; “Ben neredeyim, kim bunlar, ne işim var burada?”
Machado’dan dizi dizi dize yolu...
“Yolcu , senin ayak izlerindir
yol ve başka bir şey değil
Yolcu, yolun yoktur
Yolu, yürümek açar.
Yürümek açar yolu
ve bakışlarını geriye çevirince de
dönüp bir daha ayak basılmayacak
patika gözükür.
Yolcu, yol yoktur-
Sadece, denizde gemi izleri...”
Gündüz köpüki gece yakamozların hayaliyle...
Birkaç hafta önceki rüyamda gözlerime işlenen renk aklıma geldi, Ankara grisi bir buğu gibi çevremi sarmışken...
Eski ve kayıp bir dostun, var olmayan evindeki balkondan Boğaz’ın içine dalan deniz dolu lacivert...
Sadece hayallerde olabilecek bir güzel renk; ismi olan olmayan her tonun mavisinin buluştuğu bir lacivert.
Gene Machado’nun çini mavi mürekkebinden;
“Düşümde gördüm ki, beni alıp götürdün,
beyaz bir patikadan,
yeşil kırlar ortasında,
mavi dağlara doğru,
mavi tepelere doğru,
bir huzurlu sabah...”
Umut, uyanan düştür... Hayal kırıklıklarının baldan köpüklere döküldüğü, kalplerden kaynak sularının çağlamaya başladığı rüyalara... Değil mi?
http://www.taraf.com.tr/sezin-oney/makale-zamansiz-hikayeler.htm
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024