Akif BEKİ
Savunduğum tek yasak, ihkak-ı hak yasağıdır.
Kendi adaletini gerçekleştirme, cezasını kendi elinle verme, yargı ve polis yetkisindeki güce başvurma, zor kullanma yasağı.
İhkak-ı hak yargısız infazdır, o da suç.
Savunsam, bir tek çocuk istismarcıları için savunurdum. Lince katılsam ancak taciz, tecavüzden yakalanan sapıkların recmedilmesine katılır, ancak onları öldüresiye taşlardım.
Fakat içiniz ürpermez mi, ya masumsa, ya yanlış kişiyse...
Siz yargısız infaz yasağının cani sapıklar için bile kaldırılmasına karşıyken... Ya infaz edilecek kişi, zannedildiği gibi darbeci ya da terörist değilse...
Bir ‘Ümraniye sapığı’ yakalandı, hatırladınız mı? Günlerce manşetlerden teşhir edildi. Gördüğü yerde linç edecek, sokakta yaşatmayacak bir öfke ve nefrete hedef gösterildi.
Ama bir ay yattıktan sonra salıverildi ‘pardon’ denilerek...
Yanlışlık olmuştu. Fakat kağıt üstünde aklansa da adı ve yüzü bir kere lekelenmişti, alnına kara sürülmüştü, dağılan hayatını bir daha toplayamadı...
Peki ya sokak lincine de uğrasaydı... Dünyası karartılmakla kalmayacak, bugün hayatta bile olamayacaktı.
Daha yakınlara, ‘Büyükada Casusları’na gelin...
Suçüstü yakalanmışlardı, 15 Temmuz’un devamı mahiyetinde darbe ve kalkışma planlıyorlardı, ‘hak savunucusu’ ayağıyla ihanet tertiplerken toplantı halinde basılmışlardı hani...
İhkak-ı hak serbest olsa ve vatansever vatandaşlar, durumu şüphe çekici bularak polisten önce davransaydı... Devlet gelinceye kadar kaçmasınlar diye icaplarına baksaydı... Yakalananların hepsi bugün salıverilip ailelerine kavuşmuş olur muydu?
Daha da yakına gelin...
Dün sosyal medya, Bingöl’de toplu tecavüz iddiasıyla çalkalandı. “Bingöl susma, uyuma, ayağa kalk” kıyametleri koparıldı, halk bütün gece sokağa ve taşkınlığa çağrıldı...
Sabah savcılığın ve valiliğin açıklamalarıyla anlaşıldı ki kayıtlara geçen böyle bir cinsel saldırı yok.
Halkın, provokatif yalanlarla galeyana getirildiği örnekler de çok üstelik.
VATANDAŞIN TAKDİRİNE Mİ HAVALE?
Güç kullanmak devletin tekelinde ve o bile yasalarla sınırlanmak kaydıyla.
Nerede kaldı vatandaşın sokakta terörist ve hain avına çıkmasına ruhsat verilmesi...
Gerçi iktidar sözcüleri dün ısrarla, son KHK ile getirilen muafiyetin yalnızca geçmişi, 15-16 Temmuz tarihlerindeki direnişi kapsadığını söyledi.
Fakat metindeki “ve bunların devamı niteliğinde” ifadesi kafa karıştırıcı, tehlikeli muğlaklığı giderilmiş değil.
Geleceğe dönük de ‘darbe ve terör saydığı eylemlerin bastırılmasına katılan vatandaşların cezadan muaf tutulacağı’ şeklinde genişletilmeye müsait.
Hâlâ ‘FETÖ ihanetinin devamı niteliğinde’ denilen kaos ve terör faaliyetlerinden söz edilirken sakıncası yok mu?
Meclis’ten geçmediği için önden tartışılmadı da. Kanun koyucunun muradına dair bir şerh olmadığından, şu haliyle yargı bile neye dayanarak bu maddeyi yorumlayacak?
İktidar sözcülerinin dünkü ayrım ve düzeltmelerinin hukuki bir bağlayıcılığı yok ki...
Amaç vatandaşı kendi tedbirini almaya sevk etmek değilse, bir an önce maksadın, içtihada bırakılmadan KHK ile netleştirilmesi gerekmez mi?
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.09.2025
28.09.2025
24.09.2025
23.09.2025
18.09.2025
11.09.2025
10.09.2025
9.09.2025
4.09.2025
3.09.2025