Ayhan ONGUN
Bir ölenlerin ardından yazmakta zorlanırım, bir de kendimi anlatmak zorunda kaldığım zamanlarda.
Ama bayramlarda yazmak da çok zor geliyor bana.
Hatta yazmak istemiyorum.
Bu hafta da akşama kadar ne yazacağıma karar veremedim.
Okumayı öğrendiğim günden beri hep yazarım
Yaklaşık 20 yıldır düzeni yazıyorum
Ama son on yıldır haftalık olarak her salı benim yazı günümdür ve sosyal, toplumsal, siyasi konulara ilişkin yazdığım makaleler yurdun farklı illerinde yerel yayın kuruluşlarında yayınlanır.
Yayınlanmaya başladığı andan itibaren yazdıklarınız sizin değildir.
O yüzden ne kadar çok okunur, ne kadar çok geniş kitleye ulaşabilirse o denli etkili olur yazdıklarınız ve anlam kazanır.
Kitabımın kapağında da belirttiğim gibi “yazmak her gün yeniden doğmaktır.”
Magazin haberleriyle ülkemizin en çok gündeme gelen bir sahil kentinde yaşarken, ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere karşı ne kadar duyarlı davransanız da insanlara pek inandırıcı, çok da gerçekçi gelmiyor.
Gündüz plajlarda, gece barlarda insanlar çılgınlar gibi eğlenir, su gibi para harcarken;
Hemen yanı başımızda sürdürülen savaşta yüzlerce, binlerce insan öldürülüyormuş, milyonlarca insan yurdunu terk etmek zorunda kalmış, on binlerce kimsesiz çocuk, kırk yıldır üyesi olmaya çalıştığımız AB ülkelerinde suç çetelerinin kucağına itilmiş, kimin umurunda.
Kış nüfusunun on katı insanı bayram tatili nedeniyle ağırlamak zorunda kalan Bodrum gibi bir tatil yöresinden ne yazarsanız yazın, sanki “hariçten gazel okumak” gibi geliyor insanlara.
Oysa benim her bayramda yüreğim daha çok acıyor.
Daha bir hüzün kaplıyor benliğimi.
Bu kaçıncı bayram, sevdiklerimize hasret geçirdiğimiz
Bu kaçıncı bayram; soğuk kış günlerinde güneşin bulutların arasından çıkıp bedenimizi ısıtmasını bekler gibi, barışı beklediğimiz.
Bu kaçıncı bayram, barışa hasret geçirdiğimiz.
Bu kaçıncı bayram, yine savaşsız, sömürüsüz bir dünya özlemimizi; demokratik, özgür bir Türkiye umudumuzu tazelemek zorunda kalıyoruz.
Bu kaçıncı bayram ki; ülkemizde bu çağda hala darbelerden medet umanlar var.
Bu kaçıncı bayram ki, ülkemizde siyasiler hala, kişisel hırs ve beklentilerini toplumsal çıkarlarımızın önünde tutuyorlar
Bu kaçıncı bayram ki; hala birbirimizi anlamaya, dinlemeye çalışmak yerine önyargılarımızla davranıyoruz.
Bu kaçıncı bayram ki; eşit yurttaşlık temelinde, barış içinde bir arada yaşamak için çaba göstermek yerine, kin ve nefret söylemleriyle kendimiz gibi olmayanları ötekileştirmeye devam ediyoruz.
Bununla da yetinmeyip, fanatik futbol fanatiği gibi kendi doğmalarımızın esiri oluyor, kendi doğrularımızdan başkasına önem vermiyor, dikkate almıyoruz.
Ve hatta bizim gibi düşünmeyen, davranmayan, giyinmeyen herkesi düşman olarak görüyor, onları ötelemeye, yok saymaya, gücümüz yetse yok etmeye çalışıyoruz.
Dargınlıkların sonlandırılıp, sevgi ve dostluğun, barışın, dayanışmanın öne çıkarılması gereken zamanlar olması gereken bayramlar, tüm değerlerinden arındırılıp, yalnız tatil günleri olmaya başladı.
İşte bu yüzden ben, bayramlarda bir hoş oluyorum.
İşte bu yüzden ben, bayramlarda ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilemiyorum.
Üzerinden on yıllar geçmiş olmasına karşın hala aydınlatılamayan faili meçhuller geliyor aklıma.
27 Mayıslar, 12 Martlar, 12 Eylüller, kaybolup giden umutlar, yitirdiğimiz yaşamlar, tükenen hayallerimiz, Sivas Madımak otelde diri diri yakılan canlar geliyor gözümün önüne
Taksim de 1 mayıs da yitirdiğimiz yiğit insanlar, Kahramanmaraş’ta, Çorum da, Suruç’da, Ankara garında alçakça katliamlarda yitirdiğimiz demokrasi şehitleri çıkmıyor aklımdan
Bir yandan da kendi halkına ateş açan, tankları sivil insanların üzerine süren din istismarcıları ve onların peşinden giden alçakları düşünüyorum.
İşte bu yüzden ben, oldum olası bayramlarda huzur bulamıyorum.
İşte bu yüzden ben bayramlarda ne yazacağımı bilemiyorum.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020