Cemil ERTEM
Bayram haftasını yeni bir ‘uğraş’ ve sorunla bitiriyoruz: İsrail.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Netanyahu hükümeti için ‘strateji yoksunu’ dedi. İsrail’in gelmiş geçmiş en ‘şahin’ hükümetinin BM raporunu, İsrail lobisinin etkin olduğu New-York Times’a sızdırmasıyla gelinen süreç Gül’ü haklı çıkartıyor.
Bir kere şunu söyleyelim; bugün Esad’ın başı ne kadar beladaysa Netanyahu’nun da o kadar belada. Çünkü Ortadoğu’da Baas rejimlerinin çözülmesi İsrail’in bölgedeki yalnızlığını pekiştirirken, İsrail muhalefeti de artık toplumsal bir hareket olarak ortaya çıkıyor.
Bundan bir süre önce İsrail’de de Dafni Leef adlı bir kızın, kiralık evinden çıkarılmasından sonra Tel Aviv’in Rothschild caddesinde çadır kurmasının ardından ucuz konut talebiyle başlayan gösterilerin hızla yayıldığını ve sosyal adalet talebiyle genişlediğini unutmayalım. Dafni hareketi, genel greve kadar giden İsrail muhalefetini gün yüzüne çıkardı. Artık Netanyahu’nun korkmadan diktatör olduğunu söyleyen, dünya ile bütünleşerek savaş karşıtlığı yapan bir İsrail muhalefeti var. İsrail’deki gösteriler, göstericiler tarafından ‘farkındalık devrimi’ olarak niteleniyor. Bu çok doğru bir tanımlama, çünkü İsrailliler, yıllardır devletlerinin yaptığı terörü görmezden geldi. Terörist İsrail devletinin kendilerinin koruyucusu olduğunu zannettiler. Hâlbuki bu, 20. Yüzyılın en acımasız terör devletlerinden birini yaratan bir illüzyondan başka bir şey değildi.
İsrail devleti, kendisi gibi terörist Baas rejimlerini, kendisine düşman gibi göstererek hem içerideki meşruiyetini hem de dış dünyadaki meşruiyetini sağladı. Bugün İsrail terör devletinin, -şaşırmayın-Ortadoğu coğrafyasındaki en büyük destekçisi Suriye’deki Baas rejimidir. Suriye ve İsrail birbirlerine yaslanarak ayakta duran iki katliamcı devlettir. Ama aynı anda, hem Suriye hem de İsrail halkları bu durumu ‘farkına’ vardılar. Esad ve Netanyahu aynı adamlardır. Şimdi Türkiye’de de Netanyahu ve Esad’ı ortaya çıkaran siyasi iklimin ürünü olanlar, Türkiye-İsrail ilişkilerinin ne denli ‘köklü’ olduğundan başlayıp işi, bu iki ülke birbirinden vazgeçemeze getiriyorlar. Bir kere, Türkiye ve İsrail arasındaki ekonomik ilişkilerin aksaması hatta ortadan kalkması, Türkiye’yi değil ama İsrail’i zor durumda bırakır. İsrail’in sahip olmakla övündüğü askeri teknoloji, bugün yalnız ne İsrail’in ne de ABD’nin tekelindedir. İnsansız hava araçlarından, nükleer teknolojiye kadar askeri teknolojinin dünyadaki tekeli kırıldı zaten.
İsrail tarım ve enerjide Türkiye’ye muhtaç!
Tarım, bugün İsrail için hem gelişme hem de egemenlik aracıdır. İsrail’in en önemli ırkçı egemenlik politikası doğal kaynaklara el koymasıdır. İsrail, Filistin topraklarındaki su kaynakların yüzde 60’ına el koymuştur. Bunun için tarım ve su tabii enerji İsrail için var olma alanlarıdır. İsrail’in askeri teknoloji dışında ciddi adımlar attığı tarım için suya ve daha fazla toprağa ihtiyacı var. Bunun için İsrail, Uluslar arası İşbirliği Merkezi (MASHAV) aracığıyla GAP bölgesinde, 2003 yılında imzalanan anlaşma gereği, danışmanlık faaliyetlerini yürütmekte ve hem yatırım hem de Dicle, Fırat sularının uluslar arası su havzası statüsüne geçmesi çalışmalarında bulunmaktadır. İşte GAP ve Dicle-Fırat nedeniyle Türkiye’nin Kürt sorunu, İsrail’in de ‘sorunu’ aslında kaşıdığı bir ‘sorunudur’.
Bugün İsrailli tohum firmalarının Türkiye’de çok ciddi yatırımları ve projeleri vardır. İsrail, Türkiye’deki tarım faaliyetleri için Milli Emlak’tan çiftlik kurmak için toprak talebinde bile bulunmuştur. Ayrıca enerjide, Kafkas-Hazar petrolünün İsrail-Hayfa üzerinden değerlendirilmesi bu hattın su ve iletişim için de kullanılması ve işgal altındaki topraklarda enerji santrallerinin Türk şirketleriyle kurulması, böylece işgali ekonomik olarak meşrulaştırma girişimleri uzun vadeli İsrail stratejileridir.
Sonuçta İsrail, enerji, tarım, askeri teknolojiye dayalı ekonomisini, Türkiye olmadan uzun süre ayakta tutamaz. Bu işin ekonomik yanı, siyasi olarak da İsrail aslında kaybetmiş bir devlettir. Bunu, bizdeki dar kafalı ulusalcılar, Amerika’daki neoconlar ve hala onlardan medet uman İsrail lobisi dışında, Obama yönetimi, Rusya ve AB biliyor. Bunun için İsrail’in hele, Esad gibi, bir ayağı çukurda olan Nazi artığı Netanyahu’nun Türkiye ile öyle boy ölçüşmesi gibi bir durumu olamaz. Yani merak etmeyin Doğu Akdeniz’de savaş çıkmaz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018