Eser KARAKAŞ
Türkiye’deki iktidar bloğunun hiç kuşkusuz en büyük ama çok daha az konuşulan sorunu, siyasi tercihleri kadar önemli olmak üzere, kalite sorunu.
Kalite sorunu da çok boyutlu bir sorun; bir kredi derecelendirme kuruluşuna (Fitch-Fiç) akılları sıra isim benzetmesi yaparak piç demek de bu muazzam kalite sorununun bir ayağı ama daha da büyük sorun bilgi sorunu yani cehalet.
Süper kalitesiz yandaş basının zahmet edip kredi derecelendirme kuruluşlarının ne iş yaptığını bile öğrenmemeleri meselenin özü belki de.
Ancak, işin trajikomik yanı kredi derecelendirme kuruluşlarının ne iş yaptığını bilmeden Türkiye iktidar bloğunun yerli ve milli bir kredi derecelendirme kuruluşu kurmaları.
Ya da daha doğru bir ifade ile bir japon kuruluşunun çoğunluk hisselerini satın alarak JCR’dan bir yerli ve milli şirket çıkarmak istemeleri.
İtiraf ediyorum, bu son gelişme son günlerin en gırgır haberlerinden biri.
Damadın ekonomi haberlerinden bile gırgır.
Daha önce de yazdık ama Cumhurbaşkanlığı, AKP danışmanları anlamamakta ısrarlılar.
Bu kredi derecelendirme kuruluşlarının görevi bir ülke ekonomisinin genel görünümünü rapor etmek falan değildir.
Bu kuruluşların tek hedefi vardır, o hedef de söz konusu ülkeye para sokacak yatırımcının riskini ölçmektir ve hedef doğru anlaşılırsa, mesela Türkiye gibi yüksek büyüme dönemlerinde büyük cari açık üreten ülkelerde ülkeye bir senelik kaynak sokan yatırımcı sene sonunda döviz cinsinden soktuğundan daha az para ile çıkmak durumunda kalacağından, risk artmaktadır.
Yanılmıyorsam “Fitch yine piçliğini yaptı” gibi veciz bir ifadeyi ilk kez 2011 senesinde duymuş idim: “Fitch, artan enflasyon ve cari açığı neden göstererek Türkiye’nin kredi notunun görünümünü ‘pozitif’ten ‘durağan’a düşürdü. Fitch, Türkiye’nin cari açığı azaltmakta güçlüklerle karşı karşıya kaldığını, ekonomik istikrarda kısa vadeli risklerin arttığını vurguladı.”
2011 senesi üstelik büyüme oranının çok yüksek olduğu (kriz sonrası baz etkisi de önemli) ama aynı zamanda cari açığın da çok yükseldiği bir dönem.
Yüksek büyümeye paralel olarak artan cari açık piyasalarda TL’nin değer kaybedebileceğine yönelik sinyaller üretiyor, bu ihtimal de borsaya ya da kamu kâğıtlarına kaynak getirecek yabancı yatırımcı için iyi bir ihtimal değil, Fitch gibi kuruluşlar da bu ihtimale dayalı değerlendirmeler yapıyorlar.
Bizim kalitesiz yandaş basın, yandaş ve çoğu kalitesiz danışman bu durumu anlamıyorlar, kredi derecelendirme kuruluşlarını siyasi davranmakla eleştiriyorlar.
2019 senesinde ise durum 2011’in yaklaşık tam tersi.
Türkiye 2019 senesini muhtemelen sıfır dolayında bir büyüme ile kapatacak, bu sıfır büyümeye paralele olarak da ekonomi, matah bir şeymiş gibi, cari açık vermiyor, cari fazla üretiyor.
Ekonominin cari fazla ürettiği, büyüme için kaynak talebinin yüksek olduğu, bütçe açıklarının yükseldiği dönemler ise borsaya, kamu kâğıtlarına kaynak sokacak yabancılar için en muhteşem dönemler çünkü TL’nin değer yitirme riski çok az (dolar, avro talebi düşük), yabancı yatırımcının da soktuğu kaynaktan daha fazla parayla çıkma ihtimali de çok yüksek.
Fitch de bu durumu bizimkilerden çok daha iyi bildiği için yabancı yatırımcıya Türkiye için yeşil ışık yakıyor.
Bizim yandaş medya da bu ortamda Fitch güzellemeleri yapıyor, gerçekten çok acıklı bir durum.
Yeni satın aldığımız kredi derecelendirme kuruluşu JCR’da acaba ne yapacak bizim aslanlar?
Bir kredi derecelendirme kuruluşunun yapması gerekeni mi, yoksa ülke ekonomisinin makro görünümünü mü raporlayacaklar?
Bugün güzellemeler yaptıkları Fitch, yarın başka bir iktidar döneminde hukuk devletine dönüş yapılır ve Türkiye’de sürdürülebilir büyümeye dönülürse, tekrar piçliğine dönecektir çünkü yüksek büyümeye bağlı cari açık en önemli risktir yabancı yatırımcı için.
Türkiye’nin en temel sorununun kalite sorunu olduğu her geçen gün daha belirgin hale geliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025