Etyen MAHÇUPYAN
Bu yazı geçen pazar için yazılmış ama seçim yasakları nedeniyle kullanılamamıştı...
AK Parti toplumun bölünmüş haline tercüman olmakta birebir. Rejimin çizdiği ideolojik merkezin dışından gelen bir partinin, iki dönem hükümet olma sonrasında hâlâ yüzde elliye yakın oy almasının beklenmesi hiç de alışılmış bir durum değil. Bunun nedeni AKP'nin 'muhalefet' olma niteliğini sürdürmesi. Bu hem vesayet sisteminin her an geri dönebilecek güce sahip olmasıyla alakalı hem de toplumun laik statükocu kesimlerinin bunu açıkça istemeleri nedeniyle böyle. Dolayısıyla şu ana kadar atılmış olan reform adımlarının artık bizzat AKP'yi vesayetçi bir konuma taşıdığı argümanı, sadece laik asabiyeden sol siyaset devşirmeye çalışanlar için anlamlı. Çünkü bugünün siyaseti neredeyse bir yüzyıllık otoriter anlayışın tarihsel parantezini kapatıyor. AKP'nin demokrat olmadığı tezi bu gerçeklik karşısında basit bir detaydan ibaret. Cumhuriyet boyunca hiçbir partinin demokrat olmaması bir yana, AKP'nin ne böyle bir vaadi ne de böyle bir zorunluluğu var. Bu partiye oy verenler demokrat olduğu için destekliyor değiller. Varlığıyla ve talepleriyle antidemokratik bir sistemi kırdığı için destekliyorlar.
Diğer bir deyişle AKP'nin demokrat bir parti olmamakla birlikte demokratikleştirici bir işlevi var ve bu durum, demokratların AKP'ye oy vermesini teşvik ediyor. Öte yandan bu partiyi destekleyenlerin içinde doğal olarak, kendi içlerinde farklılıklar taşıyan dindarlar ve hatta milliyetçiler de mevcut. Ancak AKP seçmeninin iç çeşitliliği, bu seçmenin istatistiki açıdan örneğin CHP seçmeninden belirgin bir biçimde ayrışmasını engellemiyor. Kısacası, AKP'nin ne olduğu bir yana, Türkiye'de bir de 'AKP seçmeni' olgusu var ve bu seçmen koalisyonu Türkiye'nin geleceği açısından belki taşıyıcı partiden bile daha önemli bir dinamiğe işaret etmekte.
Kamuoyu anketlerinde uzmanlaşmış kuruluşlardan A&G'nin geçen aylarda gerçekleştirdiği bir araştırma, AKP ve CHP seçmeni arasında epeyce ilginç bir ayrımı ortaya çıkarmıştı. AKP seçmeni AKP'yi 'reformist, halka yakın' olarak tarif ederken, CHP'yi de 'statükocu, halka uzak' diye tanımlamış. Bu değerlendirme, oy verdiği partiyi işlevsel olarak algılayan, kendisine yapılacak hizmeti ve bu doğrultudaki reformları önemseyen bir seçmen kitlesine işaret ediyor. Anlaşılan AKP seçmeni, demokratikleşmeyi kendi lehine gören ve partiyi de bunu hayata geçirdiği oranda onaylayan bir toplumsal koalisyon. Buna karşılık CHP seçmeni CHP'yi 'laik, Kemalist', AKP'yi ise 'dindar, muhafazakar' diye tanımlamış... Yani tamamen ideolojik kimlikler olarak. Belli ki CHP'lilik ülke yönetimi ile ilgili bir pozisyondan ziyade, bir savunma ve ayrışma isteği. Böyle bir kitlenin demokratikleşmeyi samimi bir coşkuyla karşılaması beklenemez, çünkü söz konusu değişimin kendi kimliğini sınırlayacağı kaygısıyla dolu olacaktır.
Görünen o ki mesele AKP ile CHP arasındaki fark değil... AKP'ye oy verenlerle CHP'ye oy verenler arasındaki fark. Olaya böyle bakıldığında, iktidar partisinin niçin bu seçimleri de kazanacağını ve muhtemelen iki seçim daha alabileceğini kavramak mümkün.
Yazıyı 'iyi' okuyucularımdan birinden, Ali Rıza Kaptan'dan gelen mesajla bitirelim...
"Geçen hafta içinde kızım ve oğlumun gelmesi üzerine kardeşlerim ve yeğenlerimin bir kısmı pazar günü bizdeydiler. Dokuz kardeş olduğumuzu ve hepsi yetişkin bir miktar yeğenim olduğunu bilmenizi isterim. Hoşbeş gırgırdan sonra siyaset konuşmaya geldi sıra...
Ortak tavır kararsızlıktı... AKP'yi destekleyenler de kararsızlaşmış gibiydi... Ailenin gönüllü ve kabul gören siyasi danışmanı olarak ortaya şöyle bir soru attım: CHP ve MHP yüzde 50'yi aşıp hükümet kurarsa ne olur?
İşte verilen yanıtlar: Ergenekon hükümet olur, yeni anayasa rafa kalkar, AB'ye girmek iyice savsaklanır, Kürt meselesi etnik bir soruna dönüşür, ekonomi bozulur, Ergenekon davaları biter, siyasi şiddet tırmanabilir...
Bu muhabbetin sonrasında işin tele-siyaset bölümünde de: Mustafa Balbay basın ve TRT'den sorumlu devlet bakanı olur, soyadı Alan olan general eskisi içişleri bakanı olur, Deniz Baykal dışişleri bakanı olur, İnan Kıraç başbakanlık başdanışmanı olur, Süleyman Demirel ombudsman olur, Süheyl Batum adalet bakanı olur...
'Kılıçdaroğlu başbakan olur' kimse demedi. Ben de demedim. Ama sordum 'neden denmedi' diye... 'Aklıma gelmedi' diyenler çoğunlukta. Benim de aklıma gelmedi.
Sonuç: Bu tablo ittifakla beğenilmedi."
(Seçim sonuçları bu ittifakın giderek genişlediğini söylüyor...)
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024