Hadi ULUENGİN
VAHŞET, barbarlık, fanatizm…
Misilleme, ihtar, gözdağı…
Suruç katliamının geri planında tabii ki bunlar var!
***
İLK üç unsur zaten birbirleriyle eklemleşiyor. Rasyonel kıstaslara da sığmıyor.
Nitekim IŞİD veya türevi bir örgüt mensuplarını belirleyen ve “desperados tavrı” diye tanımlanan yukarıdaki cins davranışlar olsa olsa o mensuplarının teker teker psikanaliz koltuğuna yatırılmasıyla açıklanabilir.
Mantıkiliğin devreye girmediği “delirium” bir ruh hâlinden söz etmek gerekiyor.
Artı, böylesine örgütler bazen çok materyalist söylemler kullansalar bile olayda fail olan özne biraz kurcalandığı takdirde onun bilinçaltında mutlaka metafizik imanlara rastlanır.
Sosyal ortam ve kültürel kodlar gibi nesnel veriler de vardır ama bunlar artık ikincildir.
Konuya fazla girmeden eylemin IŞİD yahut benzeri bir örgüt açısından rasyonel olan yanına, yani misilleme- ihtar- gözdağı boyutuna geliyorum.
***
BU üç öge de birbirlerini tamamlıyorlar.
Çünkü sözkonusu IŞİD veya türevi bir yapı Suruç katliamını gerçekleştirmekle bir yandan PYD karşısında uğradığı son yenilgilerin intikamını almak istedi.
Diğer yandan ise hem aynı PYD’ye, dolayısıyla genel olarak Kürt milli hareketine, hem de Türkiye’ye ihtar ve gözdağı vermek amacını güttü.
Ancak burada hemen şu noktayı da vurgulayayım:
***
ERDOĞAN– Davutoğlu hükümetlerinin yanlış ve maceracı Şam politikalarını eleştirmek bir şeydir, Ankara’nın eyleme “göz kırptığı”(!), hattâ MİT’in bundan haberdar olduğu türünden iftiralar atmak ve komplo teorileri uydurmak bambaşka bir şeydir!
Zira bir; hiçbir devletin hiçbir gizli servisi böylesine fanatik ve “desperados” yapılanmaların “mahremine” asla tam anlamıyla vâkıf olamaz. Tersini düşünmek abestir.
İki; yukarıdaki mesnetsiz suçlamanın ciddiyetsizliği bir yana, katliamdan iktidarın ne gibi bir “çıkar”(!) sağlayacağını anlayan beri gelsin!
Zaten eğer illâ komplo teorisi kurulacaksa aslında tam tersini iddia etmek gerekiyor.
Normal olarak Suruç’un Türkiye’yi ve PYD’yi ortak tehlikeye karşı yakınlaştırması gerektiğinden eylemi bizzat bu Kürt örgütünün veya PKK’nın düzenlediği de söylenebilir..
Nitekim hem yandaş, hem ulusalcı medya daha ilk andan beri bunu yapıyor.
Hattâ saldırı ya yine aynı şeyi arzulayan bir ABD’ye, ya da aksine, “artık bulaşma” diyen bir Suriye’ye bile yüklenebilir ki, bunların hepsi birer hezeyan olmaktan öteye gitmez.
***
OYSA başta Alevilik olmak üzere Selefî Sünnilik dışındaki her türlü inanca düşman olan IŞİD yahut benzeri bir yapı açısından bakıldığı takdirde, Kobâne’yi onarmak amacıyla Suruç’ta toplanan sol akımın ana damarı hem Alevi- Zaza gelenekten indiği, hem de Kürt milli hareketine dost durduğu için zaten “katledilmeye layık”(!) kategoriye giriyordu.
İkinci olarak, önceleri göz yummuş olsa bile Türkiye metazori Suriye’deki radikal İslamcı gruplarla kendisi arasına mesafe koymaya başladığından Ankara’ya “daha fazla üsteleme” ihtarını vermek gerekiyordu.
Turizm en yumuşak karındır ve zaten vahşetin derecesi de bu ihtarla orantı arz ediyor.
Nihayet üçüncü olarak da uyarı Kürt hareketine karşı misilleme boyutuna ulaşıyor.
Ve şu anda bütün kalbimizle ümit etmek gerekiyor ki Suruç katliamı korkunç bir parantez olarak kalsın ve Türkiye’nin Ortadoğu girdabına sürüklenmesinde başlangıç olmasın.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
böyle kırılmaz bükülmez kalemlerle gurur duymak gerekir yalakacılarlada ütanç duyuyoruz kalemine sağlık arkadaş