İbrahim Kahveci
Son dönemlerde çok fazla duyduğumuz cümleler:
-Türkiye özel sektör vasıtasıyla büyüyecek.
-Özel sektör büyüdükçe Türkiye’de büyüyecek.
-Özel sektörün yanındayız.
-Hükümetin temel önceliği olan üretim ve daha nitelikli özel sektör yatırımlarıdır
Peki, sözler bu şekilde de icraat ne durumda. Acaba şu soruyu soruyor muyuz: Özel sektörde yatırım yapacak, üretimi artıracak imkan kaldı mı? Para var mı?
EKK kararları sonrası Başbakan açıklaması şu şekildeydi: “Kamu olarak 2017’de muazzam bir tasarruf yılı olacak. Çok ciddi tasarruf yapacağız. Önceliği olmayan harcamalar gereksiz masraflar yapılmayacak.”
***
Şimdi özel sektöre çağrı yapılıyor: Türkiye bir saldırı altında, ekonomik saldırı var, karamsarlığa kapılmayın ve çalışın. Yatırımlarınızı ve üretimlerinizi artırın.
Bir de gelişmelere bakalım: Maliye Bakanlığı açıklamasına göre son 3 ay içerisinde 3 vergi artışı oldu
1-) Akaryakıtta sabit vergi 20 kuruş artırıldı
2-) Motorlu araçlarda en alt grup hariç ÖTV oranları yeniden düzenlenerek artışa gidildi. 1 tane bile indirim yok
3-) Tütün ve alkollü içkilerde ÖTV oranları yeniden artırıldı.
***
Şimdi daha önce de defalarca verdiğim bir veri üzerinden olaya bakalım: Hani şu “Genel Devlet Dengesi” verilerine...
2002 yılında devletimiz GSYH’nın yüzde 31,0’i oranında gelir topluyormuş. 2002 yılında GSYH’mız (TUIK yeniden artırmadan önceki ülke gelirimiz) 350 milyar liraymış. Devlet bu paranın yüzde 31,0’ini, yani 109 milyar lirayı alıyormuş.
Aradan yıllar geçmiş ve ülke ekonomisi tüketim ağırlıklı büyümüş. 2015 yılında GSYH’mız 1 trilyon 953milyar liraya yükselmiş. Devletimiz yüzde 31,0 oranında para isteseymiş 606 milyar lira alacakmış. Ama devletimiz aradan geçen yıllarda payına razı olmamış ve özellikle 2009 sonrası sürekli daha çok para isterim diyerek payını artırmış.
2015 yılında devlet 606 milyar liralık yüzde 31,0 pay yerine, 799 milyar lirayı almış. Böylece payını da yüzde 40,9’a yükseltmiş. Sadece 2015 yılında artan paydan dolayı devletimiz fazladan 193 milyar lira toplamış almış. Kimden mi? Tabii ki özel sektörden...
Biliyorsunuz ki aynı dönemde devletimiz Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile bir ayağından diğer ayağına tek yöne geçişi aslında 160 lira olan, ama Hazineden farkı ödeyerek vatandaşa 90 liraya kullandırdığı köprüler-yollar yaptı. Ve dedi ki; “Bakın ben kasadan tek kuruş ödemeden yollar-köprüler yapıyorum. Bu modelle dünyada yapılan işlerinde yüzde 40’ını Türkiye yapıyor.”
Açık söyleyeyim; bu YİD modeli ve Hazine garantisi parayla ben ülkenin dört bir yanını, köprülerle, demiryolları ile, havalimanları ile donatırım. Her yer inşaat dolardı, emin olun..
***
Şimdi gelelim üretim gücümüze..Sanayi sektörünün ülke ekonomisindeki ağırlığı neymiş?
1998’de %32,5
2015’de %23,4
Aynı yıllarda bir başka üretim gücümüz olan tarımın payı ne olmuş?
1998’de %12,5
2015’de %7,5
Yani 1998 yılından 2015 yılına kadar geçen sürede iki üretim gücümüz olan tarım ve sanayinin ekonomideki büyüklüğü yüzde 44,9’dan yüzde 31,0’e gerilemiş.
Şimdi bağı kuralım: Devlet büyüdükçe, sanayi ve tarım küçülmüş. Devlet vergiyi, SGK primlerini artırdıkça, üretim küçülmüş.
Neden SGK? Çünkü devlet, SGK üzerinden topladığı parayı giderek artırmış. Mesela vergi gelirlerinin payı GSYH’nın yüzde 17,6’sından yüzde 21,4’üne yükselmiş. Vergilerde 3,8 puan artış yaşanırken, SGK primlerinde 6,9 puanlık artış olmuş. Ve SGK’nın topladığı para GSYH’nın yüzde 4,8’inden yüzde 11,7’sine ulaşmış.
***
Geçen hafta Perşembe günü açıklanan EKK kararları esnasında iki olay yaşandı. Kararlar açıklanırken dolar/TL kuru 3,34’den birden 3,49’a doğru fırladı. Piyasa, açıklanan kararlara yeterince prim vermedi. Hatta hiç prim vermedi bile denilebilir.
İkinci olay ise şuydu: EKK kararlarıda “devlet kemer sıkacak” deniliyordu. Oysa aynı esnada TBMM’de 2017 bütçe görüşmeleri devam ediyordu. Buna göre sadece ‘Merkezi Yönetim’ 2017’de yüzde 13,9 artışla 527 milyar lira vergi alacak. Orta Vadeli Programa göre 2017’de ‘Merkezi Yönetim’ 598,3 milyar TL alacak. Devlet olarak ise toplamda 994,9 milyar lira özel sektörden alınacak.
Şimdi neden daha çok çalışmamız gerektiğini anladınız mı?
Ben yeniden söyleyeyim: Dünyada düşen doğalgaz-elektrik fiyatlarını sanayiciye vermeden, israfçı devletin savurgan harcamalarını kesmeden “saldırı dışarıdan” demek piyasaları inandırmıyor. Sorun bizde. Kendimizde.... Şu iki kelimeyi hele bi başaralım.
Bakın nasıl büyüyoruz!
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025