İbrahim Kiras
İktidar mensupları kendi kendilerine şu soruyu sormalılar: Ekrem İmamoğlu’na isnat edilen suçların gerçekten işlenmiş olduğuna kaç kişi inanıyor acaba?
Elde bulunan medya gücü sayesinde ve her şeyden önce geniş sağ tabandaki geleneksel CHP alerjisinin gereği olarak bu iddiaları az çok ciddiye alan bir kesim var tabii. Ama yine de insanları fazlaca saf yerine koymamak lazım. Görünen bir köye ulaşmak için kılavuza ihtiyaç duymaz hiç kimse. Yürür gider.
Milletin gördüğü “köy” şu: Ülkede yaşanan türlü türlü sıkıntıların çözülmesi için uğraşması beklenen temsilcilerimiz bunu yapmak yerine halkın teveccühünü kazanma istidadı taşıyan rakiplerini tasfiye etmekle uğraşıyorlar.
“Hayır, öyle değil. Ortada sahiden çok müthiş yolsuzluklar var” diyebilirsiniz ama milletin gördüğü şey farklı. “Yolsuzluk yaptılar, DEM Parti ile siyasi pazarlık yaptılar” suçlamaları komik geliyor insanlara.
Popüler bir cumhurbaşkanı adayının “yoldan çekilmesi” için sınırlar zorlanarak çaba gösterildiğine inanılıyor.
İmamoğlu’nun üniversite diplomasını iptal etmenin sonucu ne? Cumhurbaşkanı adayı olamaması.
Anayasaya göre bir kişinin cumhurbaşkanı seçilebilmesi için kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış olması gerekiyor.
Nitekim Erdoğan’ın diplomasıyla ilgili spekülasyonlar da cumhurbaşkanı adaylığı söz konusu olduğunda gündeme getirilmişti.
Yolsuzluk iddiaları da her zaman herkes için konuşulur ama ispatlanması da zordur, neyin yolsuzluk neyin hırsızlık sayılması gerektiğine dair bir netlik de yoktur. Hatta “Her yolsuzluk hırsızlık değildir” mealinde “fetva” bile vardır. Biraz da bunun sonucu olarak kamuoyunun bu konuda özel bir hassasiyeti olduğu da söylenemez zaten.
İmamoğlu ve arkadaşlarına yöneltilen “DEM Parti ile siyasi pazarlık yapma” suçlamasına gelince… Eğer bu bir suç sayılacaksa bu suçtan cezalandırılması gereken siyasetçiler listesinde CHP’liler pek ön sıralarda olmayacaklardır herhalde.
Nereden bakarsın bakın, vatandaşın inandırıcı bulmadığı ve siyasi maksatla ortaya atıldığını düşündüğü suçlamalar bunlar.
Bu suçlamalarla hapse attığınız ve halkın gözünden düşeceğini beklediğiniz siyasetçinin tam aksine popülerliğinin ve toplumdaki desteğinin gözle görülür derecede artmış olması bunun sonucu. Hapisteki Ekrem İmamoğlu’nun siyasi gücü dışardayken sahip olduğundan çok daha fazla bugün. Çünkü vatandaş, açıkça ifade edelim, seçimi kazanabileceği görülen bir adayın iktidar eliyle tasfiye edilmek istendiğine inanıyor.
Doğal olarak da bunun çok büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyor. “İmamoğlu protestoları”na katılan gençlerin yalnızca yüzde 11’inin İmamoğlu için buraya geldim demiş olması, CHP mitingine katılanların yüzde ellisinin bu partiye oy vereceğini söylemesi ateşlenen siyahın ters teptiğini gösteriyor. Söz konusu operasyon İmamoğlu’nu ve CHP’yi güçlendirmiş, iktidar partilerini zayıflatmış bulunuyor. Garip ama gerçek…
Anketlerde de bunu görüyorsunuz, sokakta da bunu görüyorsunuz.
Öyle olmasına öyle ama şairin dediği gibi “Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında.”
Galiba bir tek Bahçeli bunun farkında.
Cumhur ittifakı ortağı MHP lideri şunu söyledi önceki gün: “Ekrem İmamoğlu'yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir. Ekrem İmamoğlu suçsuzca beraatı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir.”
CHP yönetimine yönelik suçlama ve eleştirilerden oluşan uzun bir metnin içine yerleştirilmiş olması hasebiyle dışarıdan bakıldığında kolayca anlaşılamasa da siyasetin kodlarına aşina olanlar için anlamı çok açık, muhatabı belli ve doğrudan bir mesaj bu.
Bu mesajdaki “maşeri vicdan” (toplum vicdanı) vurgusu ise İmamoğlu’na yöneltilen suçlamaları vatandaşın inandırıcı bulmadığı, siyasi bir operasyon olarak gördüğü tespitinin ifadesi.
Bahçeli’nin mesajı siyasi değeri çok yüksek bir “uyarı” mahiyetinde. Ortağının bu uyarı doğrultusunda bir manevraya girişmesini bekliyor mu peki? Bilmiyorum ama eğer bu olmazsa siyasetin ufkunda bir uzlaşı ve normalleşme tablosundan ziyade kaotik bir ortam bizi bekliyor demektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2025
1.05.2025
17.04.2025
15.04.2025
10.04.2025
5.04.2025
3.04.2025
20.03.2025
11.03.2025
8.03.2025