Kemal ÖZTÜRK
“Sessiz Öfke” ve “Bir Camianın Özeleştiri Sorunu” başlıklı makalelerimden sonra çok sayıda mesaj aldım. Yüzlerce okurum bu konuda yorum yaparken, AK Parti ve camia içinden çok önemli isimler de arayarak görüşlerini iletti.
Neredeyse tüm mesaj iletenler yazılanlara katılıyor, hak veriyor ve bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyordu bana.
İşin tuhaflığı burada. Kim bir şeyler yapacak?
Görünen o ki herkes Erdoğan’ı bekliyor.
Derdi Olanlarla, Hesabı Olanların Farkı
Arayanlar arasında çok uzun süreden beri tanıdığım ve şimdi önemli bir bürokratik görevde olan dostumun söylediklerinden etkilendim ve şöyle tanımladım kendi kendime: Derdi olan camiadan bir insanın içten, sessiz feryadı bunlar.
Çünkü bu dostum bir şeyler yapmak için Erdoğan’ı bekleyenlerden değil, herkesin bir şeyler yapması gerektiğini düşünenlerden biri.
Zira irtifa kaybeden AK Parti değil sadece, bütün bir camia olduğunu o da kabul ediyor.
Bir de ıstakoz yiyenleri, Maldivler’e tatile gidenleri, lüks içinde yaşayanları şikayet edip, partiden atılmasını söyleyenler var.
Kızmasınlar ama bu insanlar sorunu iyi tespit edememişler ve biraz da kişisel hesapları ön plana çıkartan bir yaklaşım içindeler bana göre.
Neden Erdoğan’ı bekliyor herkes?
AK Parti’nin oy kaybetmesinin nedenleri sadece parti teşkilatı, uygulanan siyasi ve ekonomik politikalar, milletvekilleri, belediye başkanları, bürokratlar ve bakanların davranışları mı?
Eğer böyle düşünülüyorsa bu partinin kurucusu ve Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir şey yapmasını beklemek mantıklı.
Peki sorun bundan ibaret mi?
Hayır değil.
Bütün camianın, neredeyse bütün alanlarda irtifa kaybettiği bir durumda her şeyi Erdoğan’dan beklemek büyük hata.
Ancak herkes kendini buna öylesine alıştırdı ki ve Erdoğan öylesine bu durumu yadırgamayıp beklentileri karşıladı ki, camianın irtifa kaybına da onun çözüm bulması bekleniyor.
Fakat yine de Erdoğan’ı ilgilendiren bir durum var burada.
AK Parti’ye Oy Kaybettiren Siyaset Dışı Etkenler
AK Parti’nin oy kaybetmesinin sebebi olarak sadece parti ve hükümet eylemlerini saymak yeterli olmaz. Mesela bu yerel seçimde Cübbeli Ahmet’in kime oy vermenin haram, kime helal, hangisinin caiz olduğunu açıklayan fetvasının negatif bir etki yarattığını da görmek gerek.
Vakıfların, derneklerin, cemaatlerin, tarikatların siyasete müdahil olup AK Parti’ye oy toplamalarının da benzer bir etkisi oldu. Ayrıca bu muhalefet cephesinde sert tepki görüp seçmenleri konsolide etti.
AK Parti’ye yakın görünen şarkıcıların, sanatçıların, oyuncuların abuk subuk açıklamaları, televizyon programları, akla zarar siyasi yorumları insanları çileden çıkardı.
AK Parti’yi savunduğunu söyleyen sosyal medya fenomenlerinin, trollerin cehalet dolu paylaşımları insanlara saç baş yoldurdu ama AK Parti teşkilatları da bunları “kanaat önderi” gibi konuşmacı olarak çağırdı.
Televizyon ekranlarında kadrolu yorumcuların kanal kanal dolaşıp ne kadar yanlış varsa savunup, ne kadar doğru varsa reddeden tavırları izleyen herkesi ifrit etmedi mi? Sonunda bir de Erdoğan güzellemesi yapan bu insanlar, faturanın kesileceği yeri de işaret emiş oldular.
AK Parti ile yakın gözüken iş adamlarının icraatlarından tutun, spor camiasında yaşananlara, cinci hocalarından tutun, sokak röportajlarında muhalefete iyi küfür etti diye ekranlarda boy boy videosu yayınlanan meczuplara kadar, bu insanların oyların düşmesine etkisi muhakkak oldu. Bir de neye etkisi oldu biliyor musunuz? Genç kuşakların hem dinden, hem AK Parti’den uzaklaşmasına.
İşte Erdoğan’ın bunlara müdahale etmesi, partiye, bakanlıklara, belediyelere yanaştırmaması, ekrandan uzaklaştırıp, köşelerini kapatması beklenebilir.
Fakat bunun dışındaki sorunların çözümü Erdoğan’a değil, bu camianın kendi içindeki aydınlara, kanaat önderlerine, akademisyenlere, ilim adamlarına ve fertlerine düşer.
Kuvvetli Bir Özeleştiri ve Yeni Bir Yol Haritası Gerek
AK Parti’yi doğuran şey bu camianın fikirleri, mücadele ruhu ve müktesebatıdır. Ne tek başına Milli Görüş Hareketi’nin, ne tek başına camiadan bir kesimin eseri denemez. Erdoğan’ın siyasi liderliğini yaptığı bu partinin fikri alt yapısı ve insan kaynağı, camianın tamamına aittir. En çok da bugün “İslamcı” diye öcüleştirilen bağımsız, bağlantısız kesim etkili olmuştur.
Fakat camia kendi doğurduğu partinin baskın siyasi rüzgarına kapılıp adeta alabora olmuştur.
En büyük kaybı ise artık büyük fikirleri, düşünceleri, hayalleri konuşmayıp yerine kısır siyasi ve günlük tartışmalara kaptırmasıdır kendini.
O nedenle yüzlerce derginin, binlerce kitabın, makalenin yayınladığı 90’lı yıllardan sonra adeta kurak bir çöle döndü bu camia.
Ütopyasını ve amaçlarını kaybetti.
Tüm dünyaya söyleyecek bir sözü olduğunu düşünen, İslam dünyasının içinde bulunduğu krizleri bitirip, birleştirecek büyük ütopyalardan vazgeçti. Hem içini dolduramadığı için hem de dünyevileştiği için o ütopyasının anlamsız olduğunu düşünmeye başladı.
Dönemsel amaçları olan başörtüsü sorunu, statükoyla mücadele, Ayasofya’nın ibadete açılması, Kürt sorunu, devletin onları ötekileştirmesi gibi mücadele alanlarını da AK Parti ve Erdoğan’a devretti.
Artık bu mücadele alanları için insan kaynağı yetiştirme motivasyonu da kalmadı. Gençlerin büyük çoğunluğu sadece AK Parti’ye değil, dini olan her şeye mesafeliler.
Buna siyasallaşmanın ve dünyevileşmenin kaçınılmaz acı sonu denir.
Sanırım bunların çözümünü Erdoğan’dan beklemiyorlardır?
O zaman kuvvetli bir özeleştiri yapıp, yeni bir yol haritası çizmelerinin vakti geldi de geçiyor.
Kemal Öztürk
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021