Kemal ÖZTÜRK
Bir şey arıyoruz. Arabalar sık sık duruyor, herkes arabadan inip ellerinde fotoğraf makinesi, bir yerlere bakıyor, birkaç kare çekiyor, sonra tekrar arabalara binip, yola devam ediyoruz.
Her seferinde “olmadı” diyorlar. Oysa dışarıdan bakan biri için son derece “olmuş” gibi gözüküyor. “Ne olmadı diyorum?” onca durup kalktıktan sonra.
O cümleyi Ali Kemal söyledi:
“Işığın peşindeyiz…”
Cümleyi söyledikten sonra, arabaya atladığı gibi, Çat vadisinin içlerine doğru sürmeye davam etti.
Sanırım bu cümleyi unuttu sonra. Ama ben o andan itibaren, bu cümle kafamda, doğa tutkunu, fotoğraf delisi bu ekibin içinde, hep ışığın peşinden koşmalarını takip ettim.
IŞIK OLMAZSA FOTOĞRAF OLMAZ
Işığın peşindeler, çünkü ışık olmasa doğanın gerçekliği tam olarak yansımıyor objektiflere. Işık olmazsa, fotoğraf olmuyor yani.
Işık üstüne düştüğü her ne ise, onu aydınlatıyor ve bizim gerçeği anlamamızı sağlıyor. Üzerine gölge düşmüş bir şey hakikati yansıtmaz. Işık lazım. O yüzden ışığın peşindeler.
Rize’de, Kaçkar Dağları’nın eteklerinde, Çat yaylasının cenneti andıran ırmaklarında, Elevit yaylasının tepelerinde, Huser yaylasının karlı zirvelerinde, Pokut yaylasının dolambaçlı yollarında… hep ışığı aradılar.
Işığı bulduklarında, hakikati bulmuş gibi hemen heyecanla fotoğraf makinelerine sarıldılar.
HAYATIMIZIN IŞIĞI HAKİKATİR
Hakikat, ışık gibidir. Hakikat, ışık gibi gerçeği ortaya çıkarır. Hepimiz hakikatin peşindeyiz. Zira hakikat olmadan, hayatın gerçeğini anlayamayız.
Güneş ışıkları bir ağacın üzerine düşmeden, o ağaçta yeni filizlenen tomurcukları da, ağacı kemiren kurtları da göremeyiz.
Işık olmadığında, gölgede kalmış bir ağacın görüntüsü gerçek değildir. Fotoğraf sanatçısı gibi, ışığın ağacın üzerine düşmesini beklemeliyiz. O zaman gerçek ağacın gerçek görüntüsü, tomurcuklar ve kurtlar ortaya çıkar.
Yalan, hayatımızdaki gölgedir.
Her şeyin üzerini kaplar. Hayatı idrak etmemizi engeller. Sadece hakikat o yalan gölgesini ortadan kaldırabilir.
YILMADAN HAKİKATİN PEŞİNE DÜŞMELİYİZ
Ne dizlerimize kadar yağmış karlar, ne balçık haline gelmiş çamurlar, ne uçurumlar, ne çukurlar ışığın peşinde koşan adamları engelleyemedi. Bazen uçurumdan düşme tehlikesi, bazen donma tehlikesi, bazen vahşi hayvan tehlikesi atlattılar. Ancak hiçbir şey, ışığın peşindeki adamları yıldırmadı, durdurmadı.
Fotoğraf sanatçıları ışığa aşıktır.
Hep ışığın peşinden gittiler. Sonunda ağaçları, karlı tepeleri, kayaları, insan yüzlerini aydınlatan ve onların hakikatini bize gösteren ışığı buldular.
İşte o an çektikleri kareler hayatın gerçeğini, nesnelerin hakiki görüntüsünü bize yansıttı.
Vazgeçemeyiz... Hakikati aramaktan, onun peşinden gitmekten vazgeçemeyiz. Aksi takdirde, üzerine gölgeler düşmüş, gerçek olmayan hayatlar yaşarız.
Üzerine gölge düşmüş hayatlar, asla gerçek hayatlar değildir.
Ne kadar zorluklarla karşılaşırsak karşılaşalım, ışığı aramaya devam etmeliyiz. Hakikat ışığı, hayatımızın üzerine düştüğünde, o zaman her şeyin aydınlandığını ve gerçeğin gün yüzüne çıktığını görürüz. Hayat asıl o zaman yaşamaya başlarız.
Işığın peşindeki adamlar bu yüzden mutludurlar.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021