Mehmet Acet
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’i Ankara’da büyükelçilik yaptığı dönemden tanıyoruz.
Birkaç kere bir araya gelmişliğimiz, televizyon programı yapmışlığımız vardır.
Haleflerini gözümüzün önüne getirdiğimiz takdirde Jeffrey’in ‘hoş bir seda bırakarak’ Ankara’dan ayrıldığını da söyleyebiliriz.
İki ülke ilişkilerindeki esaslı kırılmaların yaşandığı dönemin tarihçesine baktığımızda, Jeffrey’in ayrıldığı, yerine ‘Karanlıklar Prensi’ gibi çalışan Ricciardone’nin geldiği döneme en azından bir mim koymalıyız.
James Jeffrey, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıktan “PKK ve YPG’ye net destek veriyor” diyerek değiştirilmesini istediği, Ankara’da isminden nefretle söz edilen DEAŞ’la mücadele koordinatörü Brett McGurk’ün Suriye’de yürüttüğü kirli işleri dengeleme, biraz da Türkiye’deki yönetimin öfkesini dindirme niyetiyle böyle bir göreve atanmıştı.
Şimdi bu girizgahın, yazının esas konusuyla ilişkisine gelebiliriz.
Önceki akşam, Washington yönetiminin sürpriz bir kararı, Ankara’da yeni bir dalgalanmaya yol açtı.
PKK’nın lider kadrosundan Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan’ın başına toplam 12 milyon dolar ödül konması, kararın ABD’nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer tarafından “Büyük mutluluk duyuyorum” ifadesiyle duyurulması, “Enişte bizi niye öptü” sorusunu akıllara düşürdü.
Palmer’in kararı Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında, burada açıklaması da dikkate şayan idi.
Belli ki, öncesinde Türk yetkililerle bir takım temaslar sağlandıktan sonra böyle bir karar alınıp, duyurulmuştu.
KARAR JEFFREY’İN ANKARA ZİYARETİ SIRASINDA MI OLGUNLAŞTI?
Niye böyle bir karar alındı, Ankara nasıl bakıyor sorularına geleceğiz ama önce bu gelişmenin olgunlaşma sürecine bir bakalım:
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, 17 Ekim’de Ankara’ya gelip bir takım görüşmelerde bulunmuştu.
PKK önde gelenlerinin başına ödül konması kararının bu temaslar sırasında gündeme gelmiş olması, yüksek bir ihtimal gibi görünüyor.
Beştepe’deki kaynaklardan Jeffrey’in nasıl bir tutum takındığına dair daha önceden bir takım kulis bilgilerine sahip idik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın kurmaylarıyla görüşmelerinde “Türkiye’nin kaygılarını gidermek için elinden geleni yapacağını, bununla birlikte kendisiyle ilgili beklenti seviyesinin çok yükseltilmemesi” talebini ilettiğini bir kulis bilgisi olarak aktarabilirim.
ABD YPG İLE PKK ARASINA MESAFE KOYUP TÜRKİYE’Yİ YATIŞTIRMAK İSTİYOR
Jeffrey, 17 Ekim’de Türkiye’de muhataplarıyla görüştükten sonra havalimanında Amerikalı gazetecilere bir açıklama yapmıştı.
O açıklamalarında, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde oluşacak PKK bağlantılı bağımsız yapı konusunda endişeleri olduğunu dile getirdikten sonra, “Bu, Türkiye’ye karşı bir tehdit. Biz her şeyden önce Suriye’nin toprak bütünlüğünden, birleşik bir devletten yanayız ve Suriye’nin kuzeydoğusunda bir ulus oluşturma çabası içerisinde değiliz” demişti.
Jeffrey’in konumuzla daha yakından ilişkisi bulunan açıklaması ise, bu ayın başında El Arabiya’ya verdiği demeçte kullandığı bir ifadede saklı:
“ABD, iki ortağı Kürtler ve Türkiye arasında bir çözüm bulunmasına yönelik çabaları yeniden başlattı.”
Bu ifadeler, PKK’lı üç ismin başına ödül konulması kararının mahiyetini anlamamıza daha fazla yardımcı oluyor.
Belli ki, PKK ile YPG’yi ayrıştırıyorum denilerek Ankara’nın Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler karşısındaki öfkesi yatıştırılmak isteniyor.
ANKARA’NİN İLK TEPKİSİ: YPG KONUSUNDA TAVİZ YOK
Washington’un aldığı karara Ankara’dan gelen reaksiyonun ortalama diline baktığımızda, PKK’nın üç önemli isminin başına ödül konmasına destek verilirken, bunun YPG’yi meşrulaştırma niyetiyle yapılmasına konulan rezerv hemen dikkat çekti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Müttefiklerimizin bu adımını olumlu bulmakla beraber çok geç kaldığının altını çiziyorum. PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG’ye karşı da aynı tutum ve davranışın, aynı bakış açısının geliştirilmesini bekliyoruz. Bir taraftan PKK’nın elebaşlarına ödül konulurken diğer taraftan da YPG’ye tırlarla, uçaklarla araç, gereç, silah, mühimmat gönderilmesini kabul etmemiz mümkün değil. Bunun da bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz.” dedi.
Peki, Jeffrey’in açıklamasına yansıyan “Kürtlerle Türkiye arasında çözüm bulma çabaları” hangi durumda başarı elde edebilir?
O noktaya gelinmesi hayli güç görünse de, mümkün olana kafa yorma anlamında akla bir tane ihtimal geliyor.
ABD, Suriye Kürtleri derken PKK/YPG müzahiri olmayan Kürtleri denkleme sokup Ankara’ya yönelirse, önemli mesafeler kaydedilebilir.
Ama Washington’un mevcut angajmandan kurtulması için bu konuda çok radikal kararlar alması gerekiyor.
Tabi, bunun da öncesinde, PKK’nın lider kadrosunun başına ödül konmasının fiili sonucunun ne olacağı test edilecek.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020